Evrenler Supernatural

10

"Ne?" Sam aşırı korkuyor aşırı endişeleniyordu şu an. Bu nasıl olabilirdi sonra y/n'yi omuzlarından tutup sarsmaya başladı.

"Hey y/n hey uyan çabuk!"

Zavallı kızcağız neye uğradığını şaşırdı. Gözlerini açtı Sam sonunda onu sarsmayı bıraktı

"Sam noluyor?" dedi y/n telaştan terleyen Sam'in suratına bakarken

"Asıl sana noluyor ne diyorsun?"

"Ne diyorum?"

"Ne gördün rüyanda?"

"İnan bana şu an kendi ismimi bile unutma seviyesindeyim insan uykudan öyle de uyandırılmaz"

"Önemli y/n ne görüyordun lütfen?"

"Sam hatırlamıyorum dedim ya"

Sam'in gözlerinin dolduğunu gören y/n stres oldu"Sam noldu ne dedim ki? Aman tanrım sakin ol"

"Şu an hiçbir şey hatırlamıyor musun cidden?"

"Hayır ne oldu?"

"Tamam hatırlamıyorsan sorun yok." demişti Sam ama içi içini yiyordu yememesi mümkün müydü ki ama onu böyle görmenin y/n'yi endişelendireceğini bildiği için toparlanmaya çalıştı ama bunlar fazlaydı artık akan bir damla gözyaşına engel olamadı.

"Hey hey sakin ol bakalım" sonra eliyle Sam'in çenesinden tuttu ve ona bakmasını sağladı Sam'in gözyaşını silerken konuşmaya devam etti

"Sam beni seviyor musun?"

"Elbette seviyorum"

"O zaman neye üzüldüğünü söyle ve çözelim bak ben burdayım her şeyi düzeltmeye geldim sizi koruyacağım tamam mı ben seni çok seviyorum Sammy seni böyle üzgün görmek beni üzüyor. "

"Peki ya sana bir şey olursa?" dedi Sam sesi titreyerek artık gözyaşlarını tutmuyordu.

"Hahaha Sam saçmalama kurşun geçirmiyorum, tüm yaralarım saniyeler içinde iyileşiyor, yanmıyorum yani ölümsüz gibi bir şeyim sanırım. O kadar özelliği boşuna mı ekledim ben kendime? Merak etme Sammy bana bir şey olmaz." Sam'in üzüntüsünü deşmek istemiyordu o yüzden konuyu devam ettirmedi. Sonra Sam'in burnuna bir öpücük kondurdu.

Sam gözyaşlarının arasından bi' kahkaha attı "Burnum mu cidden çok masumsunuz hanımefendi"

"Kes sesini Sam" dedi y/n adamın gözyaşlarını silerken. Sonra çevresine baktı.

"Bi' saniye burası... burası senin odan değil mi?"

"Umm... şey evet?" y/n kızmasın diye o masum yavru köpek bakışlarıyla ona baktı.

"Sam benim burda ne işim var? Ve bana şöyle bakmayı kes!"

Sam hâlâ yavru köpek gibi bakmaya devam ediyordu y/n'nin buna dayanamadığını biliyordu "Şey kitap okurken uyuyakalmıştın ben de seni gözümün önünden ayırmak istemedim"

"Sen iyi alıştın benle uyumaya"

Sam kıkırdadı. Sonra y/n kalkıp kapıya doğru yürüdü.

"Hey nereye gidiyorsun?"

"Odama tabii ki."

Y/n odasına gitti Sam de onun peşinden. Y/n tam kapısını kapatacakken Sam'i gördü.

"Sam napıyorsun?"

"Bu gece seninle kalabilir miyim?" Tabii o bakışlarını eklemeyi de unutmamıştı.

"Sam"

"Lütfen böyle bir gecede beni yanına almayacak mısın?" Pislik bunu nasıl kullanırdı y/n'nin onu öyle gördükten sonra kıyamayacağını biliyordu ve bunu çok iyi kullandı y/n onun o bakışlarına daha fazla dayanamadı hep böyle oluyordu