jisung
changbin hyungla havuzdayız hyung.
tam da diğerlerini ve seni çağıracaktık
aslında sadece ikimiz vakit geçiricektik ama
sonradan changbin hyung sizi çağırmamı söyledi
gelmek ister misin ^^
minho
geliyorum
telefonu kapatıp olabildiğince hızlı bir şekilde çantasını hazırlayıp dışarı çıktı minho. planını çoktan yapmıştı. şoför koltuğuna geçti ve anahtarı tam çevirecekken bir anlığına düşündü.
jisung tüm bunları öğrenseydi ne yapardı?
umrumda değil
anahtarı çevirdi ve arabayı kapalı havuza doğru sürdü.
havuza geldiğinde jisungun oturduğu şezlongun yanındaki şezlonga çantasını koydu ve tişörtünü çıkarttı.
"sporu mu gevşettin sen?" havuzdan gelen sesle o tarafa döndü. changbin, ıslak saçları ve yarı çıplak vücuduyla gülümseyerek ona bakıyordu?
"evet, bu aralar pek vaktim olmuyor aslında."
"sana yeni bir spor programı yapabilirim istersen. fazla ağır olmaz ama kısa sürede eski formuna dönersin."
"olabilir aslında." başını jisung'a çevirdi. jisung, ona bakıyordu.
"jisung- ah. hadi dalalım." jisung, gülümseyerek ayağa kalkarken "hadi." dedi. ilk olarak minho, ardından jisung daldığında ikisi de direkt olarak changbin'in yanına yüzdü. jisung, suyun içinde changbin'e sarıldığında minho, bir açıklama bekliyormuş gibi bakıyordu.
"oh.. şey, biz sevgiliyiz de"
"biliyordum" dedi gülümseyerek minho.
yarım saat boyunca yüzdüklerinde felix gelmişti. jisung, felixi selamlamak için havuzdan çıktığında minho, gülümseyerek havuzun köşesinde yüzen changbine baktı. o tarafa doğru yüzmeye başladığında düşünüyordu.
jisung üzülür mü?
yapmasam mı?
jisung onları benden çok seviyor.
yapmalıyım.
tüm bunları düşünürken changbin'in yanına gelmişti bile.
"hyung!" ikisi de aynı anda bağıran jisunga baktı.
"ben yiyecek bir şeyler almaya gidiyorum büfeye, gelecek misiniz?"
"biz gelmiyoruz jisung-ah!"
"peki"
büyük şans
"changbin nefes tutma yarışı yapalım mı?"
"çocuk muyuz minho?"
"lütfen~" diyerek changbin'i omuzlarından sallamaya başladı minho.
"peki, yapalım dur artık."
"3"
"2"
"1"
ikisi de aynı anda nefeslerini tutarak suyun içine girdi. minho, suyun altından bulanık şekilde gördüğü changbin'e baktı. changbin çıkmak için hamle yaptığında eliyle suyun altından changbinin başını bastırmıştı. minho, bir süre sonra nefesini daha fazla tutamayıp suyun üstüne çıktığında eliyle hâlâ changbin'in başını bastırıyordu.
bir süre sonra changbin'in vücudunun etkisiz hâle geldiğini anlayınca sudan çıkarıp bayıldığını mı yoksa öldüğünü mü anlamak için nabzını kontrol etmişti. aldığı sonuçla dudakları kıvrıldı.
changbin, boğularak ölmüştü.
