XVIII.BAZI FEDAKARLIKLAR

46 38 0
                                    

XVIII.

18.BAZI FEDAKARLIKLAR

🏹

Odaya geri girdiğimde kapının kilidinin açılma sesini duymuş ve kapıya koşmuştum.Kapı açıldığında karşımda Serim vardı."Kendi krallığında kilitlenmeyi nasıl becerdin?" Dedi alaylı bir şekilde.
"Benimle oynadığını zannediyor." Dedim ve durdum Serim zaten gerisini biliyordu."Ama kimse seninle oynayamaz değil mi?" Kafamı salladım.Kolunu uzattı ben de kolumu onun koluna doladım.
Bu değişik adam bir şeyler karıştırıyordu ve annem haklıydı,o da artık en benim kadar kurnaz biri olmuştu.Bu belki bazılarına kötü gelecektir ama biraz kurnaz olmanın kimseye zararı yoktur.
"Herkes aşağıda seni bekliyor."
"Yalan söyleme." Çünkü inanmak istiyorum,artık bana alayla söylenen şeylere bile inanmak istiyorum."Bekliyorlar." Dedi.

Aşağı geldiğimiz daha çok kalabalık olmuştu.Alangoya'yı neden bu kadar sevdiklerini gerçekten anlamıyordum.Gözlerim Galvin'i arıyordu.Son zamanlarda bunu hep yapmaya başlamıştım.
Bunun bir zararı var mıydı ki?

Alangoya etrafta gözükmüyordu Galvin ise aynı yerindeydi.Ona baktığımı anladığında kolunu çekip yüzüme baktı."Lahza." Dedi uyarır gibi.Beni her seferinde uyarıyor olması artık canımı sıkıyordu.
Birkaç saat önce Alangoya için kalbimi kırarken beni Galvin için uyarıyor olması komikti.Hala oyun yapıp yapmadığını da anlamıyordum."Serim." Dedim ben de aynı tonda."Hala öğrenmiyorsun.Beni uyarmak istediğin ne onu bile anlamıyorum.Ama ne istiyorsam onu yapacağımı biliyorsun."

Derin nefes alıp verdi."Biliyorum." Dedi pes eder gibi."Ama Lahza,nereye kadar böyle yapacaksın? Ya hatalar yaparsan? Ya birileri bir şey biliyorsa? Sen her şeyi bilmiyorsan?"
"Bilen anlatırdı.Bırak Serim,bir kez bile olsa birini hiç düşünmeden seveyim."

Biliyordum o benim iyiliğimi istiyordu ama bu kadar düşünerek kimseyi sevemezdim.Acaba kötü biri mi diye ondan uzaklaşamazdım.Çünkü ondan uzaklaşmak istemiyordum.Hiç anlamadan ve nasıl olduğunu bilmeden her zaman onun yanında buluyordum kendimi.

Yavaş adımlarla onun yanından gittim bugün kaçıncı bardağını bilmediğim şarabını içiyordu yine.Serim de benimle gelmişti."Nerelerdeydin?" Dedi Galvin etrafına bakarken.

"Odaya kilitlediler." Dedim kısaca.Hafifçe güldü sonra bana baktı."Onu gönder." Dedi güldükten sonra ikimizde anlamayarak yüzüne baktım."Kimden bahsediyorsun sen?"
"Alangoya." Dedi etrafı incelerken.Sonra devam etti.

"Buraya boşuna geri dönmemiş."
"Ne demek istiyorsun sen?" Dedim Serim de o da merak ediyordu.Benim yüzüme baktı ve eliyle yüzüme dokundu ve okşadı.

"Sana neden bunu yapıyorlar?" Onun yüzüne bakıyordum hala."Ne demek istiyorsun?" Dedim sinirlenerek."Onun buraya gelmesi tek başına istediği bir şey değil.Seni ortadan kaldırmak istiyorlar.Yerine o geçmek istiyor."

Ona hala anlamayarak bakıyorduk."Bunu nereden biliyorsun?" Dedim.Bunlar zaten benim bildiklerimdi.

"Anlamak zor değil." Diye hiç inandırıcı gelmeyen bir şekilde yalan söyledi.Serim birkaç saniyelik yüzüme bakıp tekrardan Galvin'e döndü.

"Neden seni ortadan kaldırmak istiyorlar Lahza, anlamıyorum." Dedi Galvin."Kaderle oynayamazsın.Tarihle oynayamazsın.Bu bana verilen isimle bir alakası olmalı.Başka hiçbir şey aklıma gelmiyor çünkü ben bir şey yapmadım.Yemin ederim bir şey yapmadım."
Serim'e bakmadım.Bu kadar yalan söylüyor olmak canımı sıkıyordu ama küçüktüm,bilemezdim beni dönüştereceği canavara..."Galvin bu nereden anladın?" Dedim derin nefes alıp verdi."Önemli biri gidip çok uzun yıllar sonra dönüyorsa bu her zaman kötüye işarettir.Bunu herkes bilir."

MAHŞER MİDİLLİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin