XXIII.ÇOK YAKINDA

31 14 0
                                    


XXIII.



23.ÇOK YAKINDA

🏹



Tavanı izlemeye devam ederken Galvin yanıma gelmiş ve bana bir bardak uzatıyordu.Bu sefer içki değildi,güzel kokan bir çay gibiydi.Ben de onun gibi oturdum ve verdiği bardağın içindekini kokladım.Zencefil kokusu baskın bir şekilde geliyordu."Merak etme bu sefer içki değil.Serim yapmış.İyileşmen için odana koymuş." Birkaç yudum içtim zencefilden gelen o tat boğazımı yakıyordu.

"Bu adam bu işlerden iyi anlıyor." Kafamı salladım.Bana bakarak o da birkaç yudum aldı.Ama gözleri hala benimle üzerimdeydi.

"Gözlerinizi çekin bayım."
"Ama sen gözlerinin senin üstünde olmasını seversin."
"Ya da konuşulmak değil mi? Yalan yok seviyorum."

Bu sefer o başını salladı.O hala bakarken çayımı zar zor içmeye çalıştım.Boğazımı yakıyordu ama iyi geldiğini hissediyordum.İçtikçe uykumuda getiriyordu.

"Uykun gelmiş.Sen dinlen,ben gitmeliyim." Kalkarken kolunu tuttum."Bunu söylemekten nefret ediyorum ama korkuyorum Galvin." Bana iyi hissettirmek için gülümsedi.
"Ben yokken kendini koruyordun Lahza.Ben gelince ya da burada kalınca bir şey değişmeyecek."
"Korkum değil.Sadece biraz daha kalmanı istiyorum."
"Ben de seninle kalmak istiyorum.Ama beni bulabilirler.Şimdi uyu ve dinlen.Sabah aydılanır aydınlanmaz atına bin ve yanıma gel kraliçem.Cehhenem ağaçlarının arasında seninle gezintiye çıkalım."

Oranın adını duymak bana kötü hissettirmişti ama bunu ona belli etmeyecektim.Neden o kadar yer varken oraya gitmek istiyordu bilmiyorum ama onunla alakalı hiçbir şüpheyi aklıma getirmeyecektim.

Beni hafifçe yatmam için ittirirken öpmeye başladı.Kafam yastığa değdiğinde gülümsedim.Öpmeye devam ediyordu.Sonra dudaklarını çekti ve saçlarımı düzeltmeye başladı.

Düzensiz bir şekilde daha kısa olan saçlarımı...

"Yeniliyorsun Lahza Karmen." Üstüme doğru eğilip birkez daha öptü."Öyle söyledi.Herkes kulağıma öyle fısıldadı." Dedi.
"Kimseye yenilmeyen o kız,nasıl oldu da bir kasabalıya yenildi?" Güldüm."Daha yenilmedim." Bu his daha çok kazanıyormuş gibi hissettiriyordu.Çok para kazananın birinin daha çok kazandığında gelen his gibiydi.

Bu sefer yanağıma uzun bir öpücük,sonra çekti dudaklarını."Serim öyle söyledi.Onu kendinden uzaklaştır dedi.O kendine çok zarar verdi dedi.Sanada verecek.O durmaz,ne istiyorsa yapar dedi.Kendi ne istiyorsa onu yapar.Kimsenin onu tutmasını istemez dedi.Şu an sadece onu etkiledin,senin etkinden çıktıktan sonra uzaklaşacaktır dedi."

Gözünden bir damla yaş aktı.Onu böyle görmek beni üzmüştü.Hala saçlarıma dokunuyor ve bir yanda da konuşuyordu."Ben neden hiç öyle hissetmiyorum? Neden başımı onunla belaya sokmak istiyorum? Neden onunla yanmak istiyorum? Neden hiç düşünmediğim Tanrı'yı,o söyledi diye aramaya çalışıyorum.Neden şarap içmemi sevmediği için artık içmek istemiyorum onu?"

Bir anda konuşmuştu.Gözlerinden yaşlar akarken söylemişti tüm bunları."Küçük şeytan kasabası bazı duygular gizlenir bazen ayıplanır.Neden hu duyguların herkesin bilmesini istiyorum?" Kafamı bilmiyorum anlamında salladım.
"Hayır biliyorsun.Evet sen beni etkiledin.Ama gitmeni istemiyorum."
"Bu yaşıma kadar bu kasabaya yeterince katlandım.Şimdi kalmam için bir sebep daha var." Elini saçlarımdan çekip gözlerini sildi.

MAHŞER MİDİLLİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin