"Sana vurabileceğimi nasıl düşünürsün?"
"sen sinirli sinirli gelince.."
"sana bugüne kadar bir kere bile vurdum mu?"
"evet o da var tabi"
"sana. Bugüne. Kadar. Bir. Kere. Bile. Vurdum. Mu"Kendine haksızlık yapıldığını hissediyordu biliyorum. Bu sesin titremesi boşuna değildi. Evet Jeno bana şakasına olsa bile vurmadı. Bana vurmamak için duvarı yumrukladığını hatırlıyorum.
"haklısın Jeno. Üzgünüm"
" korktuğun için üzgün olma. Babanla aranı biliyorum ama ben baban değilim."Bu cümle içimde iki farklı duygu uyandırdı. Aynı anda iki his yaşamak donup kalmama neden olmuştu..
Jeno burada onu tehdit olarak görmemem gerektiğini anlatmak istiyor olmalıydı ama benim zihnim onu" ben senin hiçbir şeyin değilim " gibisinden anladı. Jeno gözlerini kırpıştırdı," fazla mı ileri gittim? " güldüm
" umurunda mı? " o benden daha beter güldü, gözlerini gözlerime dikti
Umrumda olmasa sorar mıyım aptal."Yürümeye başladık,susmak istemiyorum çünkü zihnimde beni susturmayacak kadar soru var.
" Jeno"
"hm"
"Johnny ile neden kavga ettiniz?"
" o piçin ismini nereden biliyorsun?"
" önce benim sorum"
" söylemeyeceğim"
" bende söylemeyeceğim o zaman.."
" çok da sikimde değil"Hızlandı ve önüme geçip yürümeye devam etti. Artık yan yana yürümeye bile tahammülü yoktu anlaşılan..
Arkasından bağırdım kendimi tutamayarak,
"derdin ne senin ha?!"Durdu, nefes alışı o kadar derindi ki duyabiliyordum. Arkasını döndü
"Bulaşma bana Jaem. Zarar görürsün"
" Derdin ne diyorum sana!"
Tekrar bağırmam ile bana doğru hızlı hızlı yürüyüp yakamı tutarak duvara itti."derdim sensin gerizekalı" işaret parmağını başıma yasladı
"o küçük beynin almıyor değil mi? Götünü kurtardım bugün"Korkuyla yakamdaki sıkı ellerine baktım. Sinirim aniden bedenimi terk etmiş, beni sakinleşmeye zorlamıştı.
Jeno aniden yakamdaki ellerini çekti ateşe değmiş gibi, onun yerine omuzlarımı yavaşça tuttu"Jaem? Bir yerin acıdı mı?"
" siktir git Jeno bipolar mısın"
"delirtiyorsun beni, kendimi kaybediyorum"
"iyiyim.."
" Jaemin-ahh"
"...?"
" sarılalım ne olur"Yüzüne boş boş bakmaya başladım. Lavaboda sarılmıştı, neden hala sarılmak istiyor? Belki de vicdan azabıdır, sırtımı duvara çarptım sonuçta.. Ayrıca ona sarılmayalı 2 yıl oluyor (dile kolay). Kısaca buna ihtiyacım var, birinci fırsatımı kaçırdım ve bunu da kaçıramam..
Ben bunları düşünürken Jeno'ya baktığımda kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu.
"istemiyorum demek o kadar zor değil"
O tam uzaklaşacakken boynuna kollarımı sardım. Kalbim deli gibi çarpıyor, düzenli ve düzgün nefes almamı engelliyordu. Birkaç saniye sonra ağrıyan belimde güçlü iki kolun baskısını hissettim. Karnıma oturan o pis ağrı geçmek bilmiyordu.Klasik bir erkek parfümü hiç bu kadar güzel kokabilir miydi? Meğer Jeno ne kadar güzel kokuyormuş..
Bugün 27 Eylül, ve ben 2 yılın ardından ilk defa Jeno'ya sarıldım. Kendime ve gururuma yenilmiş olsam da kalbimi kazanmıştım çünkü bu düzensiz kalp atışları beni mutlu etmeye başlamıştı.
Zamanın durmuş olmasını dilerdim, böylece o birkaç salak bizi sarılırken görmemiş olurdu. Hemen çekilip üstümü başımı düzelttim. Jeno güldü, ama bu gülüşü biliyorum. Bu, işte şimdi sıçtın gülüşüydü. Histerik ve oldukça rahatsız edici.. İster istemez insanda bir gerginlik hissi yaratıyor.
"ne o? Laf atacakalarını mı sandın?"
" evet, normal olarak.."
" alış Na Jaemin, bundan sonra kimse sana ağzını açamayacak."
" ya sen?"
" sen benim aptalımsın"
"...?"
" yani bu adam seni aptal olduğun sürece azarlayacak"Aptal olmaktan kastı neydi? Tam olarak neyi yanlış yapıyor Ya da yanlış anlıyorum bilmiyorum. Jeno da sağ olsun hiç yardımcı olmuyor anlamam konusunda..
Onun gülüşüne tezat huzurla gülümsedim
"anlaştık"Birden aklıma bana Jaemin-ahh dediği an geldi. 2 yıl önceki gibi, ben o aptal kavgada o aptal Renjun'u seçmeden önceki zamanlar.. Her gün babamdan şiddet görsem de ertesi gün Jeno'yu göreceğim için mutluydum.
Sanırım Renjunla bütün ilişkimi kestim. Ya da o kesti bilmiyorum..
Tam da bunun üzerine Jisung ile karşılaştım. Jeno çoktan uzaklaşmıştı bile, bazı şeyleri anlamış gibi..Normalde Jisungla yollarımız aynı yönde olmadığından onu gördüğüme şaşırmıştım. Bitik görünüyordu..
"Jaemin konuşmamız lazım"
"farkındayım.."
"sence Renjun'un sorunu ne?"
" bende aynısını sana soracaktım."
" Jaemin bu kadar kör olamazsın.."
"...?"
" Renjun arkadaşın olmak istemiyor"
"bana bilmediğim birşey söyle"
" çünkü sana aşık!"
" nE?"'Biz Arkadaş Değil Miyiz?'
Ne yani.. Renjun arkadaşım değil sevgilim mi olmak istiyor? Aklımın ucundan bile geçmezdi, çünkü kendimde sevilecek bir yan göremiyorum. Renjun tam olarak neyime aşık? Sakat belime mi.. Güldüm. Jisung elini omzuma koydu
" ona bir şans ver"
"Jisung yapma, ondan hoşlanmıyorum bile.."
" Bana doğruyu söyle Jaemin, Jeno ile çıkıyorsun değil mi?"
" ne hayır?! O benden hoşlanmayı bırak, sevmiyor bile"
" o yüzden mi sarıldınız?"Sustum. Kafam öyle karıştı ki.. Sahi, biz neden tekrar sarılmıştık? Uzaklaşan Jisung'u izlerken gözlerim çoktan dolmuş, akmak için izin bekliyorlardı.
Uzakta oturan Jeno'ya baktım ve akmalarıma izin verdim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Boom
Fanfiction'' bu seninki değil mi? Lee Jeno.. " " değildir değildir " " okulda bir tane Lee Jeno var " " Nana.. Başın bu sefer büyük dertte " Evet.. Başım gerçekten büyük bir dertteydi..