32

1.1K 58 12
                                    






"Jungkook!"

Kapıda bekleyen Taehyung'u aldırmadan üzerime giydiğim cropu düzeltmeye çalışıyordum. Bol, koyu mavi bir kargo pantolonun üzerine geniş örgülü açık mavi bir crop giymiştim. İçim fazla gözüktüğü için cropun altına, geceden kombin denemesi yapıp fikir aldığım arkadaşlarım sayesinde, eski beyaz bir boğazlı badimi kesip kısaltarak giymiştim. Evet, illa bir yerlerim gözükecek; bu kombin böyle olmalıydı zaten. Her ne kadar babam hafiften ağzıma sıçacak olsa da, buna katlanabilirim sanırım.

"Oğlum, aman pardon! Kızım, sevgilin bekliyor." diyerek benimle dalga geçen anneme göz devirmiş, "Çok komiksiniz Bayan Jeon, ayrıca daha sevgili değiliz." diyerek kıkırdamıştım. En azından daha reddedilmedim? Annemi odadan yollayıp kapımı tekrar kapattıktan sonra, Momo'dan çaldığım far paletindeki koyu mavi ile eyeliner yapma kararı aldım. Yüzüme hafif bir kapatıcı, uyguladıktan sonra çok da belli olmayacak şekilde eyeliner çekmiş ve zaten gözüm çok ön planda olduğu için dudağıma renksiz bir parlatıcı sürmüştüm sadece. Taehyung'un sesli yakınışlarına karşılık elimi çabuk tutmaya çalışıyordum. Telefonumu alıp ayna önünde olmazsa olmaz fotoğraflarımı çekip kendime son kez baktıktan sonra en büyük eksiklerim olan yüzüklerim ve kolyelerim olduğunu fark ettim.

"Geliyorum!" diyerek bağırırken aynı anda takılarımı takmıştım. İlk defa değil ama sanki ilk defa bu kadar feminen giyinmiş gibi hissediyordum. Gözüme çok güzel, bir o kadar da iddialı gelmişti. Abarttım mı? Artık çok geç, böyle çıkacağım. İç sesimle olan ufak münakaşama son verip odadan hızlıca çıkmış, bu kombin için Hoseok'tan çaldığım kazağımla aynı renkte olan converseleri giyip neredeyse bir yarım saattir açık olan kapının dışına atmıştım kendimi. Salonda haber izleyen babama gözükmemek için kapıdan çıkarken çok dua etmiştim ancak, kaderden kaçamazsın.

"Sonunda Jungkook, olduğum yere kök saldım." demişti bana uzun uzun baktıktan sonra. Beğendi mi yoksa içinden "Ne kadar kötü." mü diyor?
Tanrım! Çıldıracağım sanki. Babam bana uzun uzun bakmıştı Taehyung konuşurken. Daha onu fark etmeyen Taehyung, hâlâ beni süzüyordu.

"Oğlum, gel içeri bi'." demişti babam. Taehyung, babama doğru dönmüş ve hemen dikleşip kafa selamı vermişti. Babam kapının karşısındaki mutfağa girmiş, peşinden de ben girmiştim. Beni uzun uzun süzdükten sonra cebinden cüzdanını çıkarmış, kartını uzatmıştı."Al şunu, mahçup olma çocuğun yanında. Biriktirdiğin harçlığınla ancak ramen yersin." demişti. "Yok baba, yeterli param var." demiştim. Mütevazı olmak bana kalmış sanki. Kartı pantolonumun cebine sıkıştırıp "Her ne olursa olsun oğlumsun, ne kadar pek bize uyan bir durum içinde olmasan da." demişti.

Şaşırdım. Babam haberlerde bile eşcinsel evlilik görseler veya bunun hakkında bir şey duysalar, kınayıp lanetler yağdırırlardı. Çocukları olduğum için mi bu yoksa cidden düşünce değişebiliyor mu, bilmiyorum. Şu an tek bildiğim çok mutlu olduğum. Sevdiğim adamla randevuya çıkıyorum, babam ve annem kötü bir söz söylemiyor; her şey yolunda, olması gerektiği gibi.

"Bir sorun olmadı değil mi?" dedi Taehyung merdivenlerden aşağıya inerken. "Aksine, gayet iyi bir şekilde konuştu benimle." dedim gülümseyerek. Bina çıkışında kapıyı açıp dizini kırıp hafif eğilip "Buyrunuz." dedi. Gülümseyerek, sanki ağzım kulağımda değilmiş gibi, binadan çıkmış, onunda çıkmasıyla kırmızı Kia Sportage'in önüne benden önce gidip ön koltuğun kapısını açmış, içeri girmemle kapatıp sürücü kısmına geçti.

"Evet, Bay Jeon Jungkook, öncelikle çok güzel olduğunuzu söylemek istiyorum." deyip arabayı çalıştırmak için anahtarı takmış, "Bugün sizin için güzel bir gün geçirmeyi amaçladığım için güzel şeyler planladım." gözlerime derin derin bakarken merakla devam etmesini bekliyordum. "Ben Kim Taehyung, emrinize amadeyim." diyerek arabayı çalıştırmıştı.

Aşk Tiryakisi |Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin