Topuklu ayakkabımdan gelen adımlarımın tok sesi koridorda yankılanırken başım dik bir şekilde yürümeye devam ettim. Benim ne için geldiğimi bilen kişilerden bazıları kafa selamı verirken bende kafa selamı ile aynı karşılığı verdim. Hala benim burada istenmediğimi belirten bakışlar vardı. Peki bu benim umurumda mı?
Hayır!
Onlara doğru burun kıvırıp Serhat amcanın odasına doğru adımlarımı yönlendirdim. Ona geldiğimi haber ettikten sonra cinayetlerle ilgili araştırma yapacaktım.
Serhat Çam yazısının olduğu odaya gelince kapıyı iki kez tıklattım. Serhat amcanın içeriden gür ve tok sesle 'Gel' demesiyle kapıyı açıp içeri girdim.
Serhat amca masasına oturmuş önündeki dosyalarla savaşırken dikkatini çekmek için iki kez boğazımı temizler gibi öksürdüm. Benim sesimi duymasıyla aniden başını kaldırıp bana baktı. Ama boynu ağrımış olacak ki yüzünü buruşturduktan sonra kalem tutan sağ eliyle boynunu ovaladı. Bana seslenmesiyle kendime geldim.
''Geç otur kızım ayakta bekleme.''
Önündeki deri koltuklardan birine oturduktan sonra elimde tuttuğum küçük çantamı kucağıma koydum. Serhat amca hala boynunu ovalarken ben konuşmaya başladım.
''Ben ekibin yanına geçiyorum şimdi Serhat amca. Senin için bir sorun yok demi?''
Başını olumsuzca iki yana salladıktan sonra ayağa kalktı. ''Gel kızım, ben seni ekibin yanına götürüyüm. Ama kendini fazla kasma. Ben sana güveniyorum. Sende kendine güven.''
Serhat amcanın konuşmasıyla yüzüme bir tebessüm yayıldı. Sadece başımla onaylayıp onu takip ettim. Kapıyı açıp dışarı çıktıktan sonra koridor boyunca ilerleyip asansörün yanında durduk.
Yanımızdan gelen geçen polisler Serhat amcaya selam verirken kapının açılmasıyla ikimizde asansöre bindik. Kat -1 'e bastıktan sonra hemen aşağı indik. Asansörün durup kapıları açmasıyla beyaz koridor boyunca ilerledik. Üst kata göre burada çok az kişi vardı. Bir kapının önüne gelince durup içeri girdik. Bende içeri girince gördüğüm görüntüyle olduğum yerde kalakaldım.
Orta yaşlı bir adam cesedi masa gibi bir yerin üzerinde duruyordu. Başında ise Serhat amcanın evine giderken kavga ettiğim buz mavi gözlü adam ve 3 polis vardı. Birde beyaz önlük giymiş bir kadın vardı. Polislerin hepsinin elinde beyaz eldiven vardı. Anladığım kadarıyla inceleme yapıyorlardı. Cesede fazla bakmadan Serhat amcanın yanına geçtim. Cesetten ürkmemiştim sadece anılarımı canlandırmıştı.
12 yaşındaki ben yine böyle bir odaya gelip annemi masada yatarken görmüştüm. Derin bir nefes verip konuşan Serhat amcaya döndüm.
''Elis size bir şeyler sorup bilgi toplayacak. Merak ettiği ne varsa eksiksiz cevaplayın.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİNAYET ÇÖZÜMCÜSÜ
Acción"O gün bizim evde 2 cinayet işlendi. Birinin bedeni diğerinin ruhu yaşamını yitirdi." Düz çizgi halini almış dudaklarıyla karşıya bakarken başını aşağı yukarı salladı. "Öyle" dedi. Sustu, derin bir nefes alıp verdi. Ardından devam etti. "Bir çocuğun...
