Hacker | Minsung

Pt.8 🍓

~

"Beni takip et hadi"

"Bakıyorum yine küçük çocuklara döndün"

"Aynen ondan hadi takip et en iyi olduğum alanda meydan okuyorum sana!"

"Neymiş o bakim?"

Onu çekiştirerek nefes nefese kaldığım görevlinin bulunduğu standın önünden çekilip sırıttım.

"Çarpışan arabalar :)"

...

Dediğimle beraber yine görevlilere gidip elimdeki jetonları verdikten sonra neşeyle piste girdim.

Minho'da peşimden geldiğinde ben gözüme kestirdiğim bir kırmızı arabaya bindim o ise mavi bir taneye bindi.

Aslında çarpışan arabalarla aram iyi değildi, küçük pembe bir yalan demiştim.

Küçükken ilk kez tek başıma bindiğimde birinin bana çarpması sonucu kafamı direksiyona çarptığımı hatırlıyorum.

Hafif kızarmıştı ama neyseki şişmemişti. Gözüm dolmuştu ama ağlamamıştım.

Sanırım küçüklüğümden beri alışıktım her türlü acıya, kolay kolay ağlamazdım, ağlamıyorum da hâlâ...

Düşüncelerimden sıyrılıp kemerini taktığımda en azından şimdi kendimi koruyabilirim diye düşünmüştüm.

Minho ile göz teması kurduğumda bana sırıtması ile dil çıkardım ona.
İntikamımı ya alacaktım ya da alacaktım.

Görsün bakalım Han Jisung kimmiş...

Kendimden emin bir şekilde direksiyonu kavrayıp başlama zili çaldığında hızla Minho'ya doğru yol aldım.

Çarpar çarpmaz kahkaha atarak hızla uzaklaştım. O sırada birkaç kişi ile daha çarpışırken Minho da benimle aynı durumda olmasına rağmen beni takip ediyordu. En sonunda önüme çıkan araba ile köşeye sıkışmam ile Minho bana çok kötü çarpmıştı.

"Ne kadar becerikli olduğunu görüyorum Hanie~"

Bunu derdemez gözden kaybolması ile cidden bilenmiştim. Ne yapsam ne etsem diye düşünürken yakınımda gördüğüm küçük çocuğa doğru sürdüm.

Yanıma yaklaştığımda kabarık kestane rengi saçları ve büyük gözleri ve gamze ile süslenmiş yüzü ile çok tatlı ve güzel olan çocuğa hayran kalmıştım âdeta.

Yeşil arabasında oturmuş duran küçüğe seslendim.

"Hey küçük naber?"

"İyi bayım, ya sen?"

"Ben de iyiyim. İsmim Jisung bana hyung da diyebilirsin ya senin nedir?"

"Benim ismim Jaehyun."

"Memnun oldum Jaehyun senden bir iyilik isteyebilir miyim?"

"Ne olduğuna bağlı Jisung hyung?"

"Hm... Şu abiyi görüyor musun bakim? Bal kahvesi rengi saçları olan mavi arabada oturan."

"Evet hyung"

"Heh işte bak. Bana onu köşeye sıkıştırmada yardım et ve ben de ona çarpacağım"

"Neden ona çarpıyorsun ki kötü birisi misin hyung?"

Kaşlarını bana çatıp dönünce panikle ellerimi salladım.

"Hayır hayır o abi benim erkek arkadaşım ve ona şaka yapmak istiyorum."

"Erkek arkadaş mı? Sana bakmasına şaşırdım doğrusu."