Pt.10 🍓

2.8K 234 312
                                    

~
Uzun bir aradan sonra bölüm eveet ondan uzun bir hatırlatmaaa<3
.
.
.
.
.
.

"Öhm- şey teşekkür ederim. Hyunjin hasteneye kaldırılmış da biran endişe hissedince panik oldum"

"Sorun değil iyi misin ve o iyi mi?"

"Sağol iyiyim. Hyunjin de Seungmin'in dediğin göre iyiymiş. Yine de kendi gözümle görmem gerek."

"O yüzden beni burda bırak bir taksiye binip gideyim yurda gitmeyeceğim nasılsa o kadar yolu çekmene gerek yok"

"Saçmalama Jisung bu saatte taxi bulman imkansız ama ben zaten seni burda bırakamayacağım"

"Uh- neden? Yolun daha da fazla uzayacak bunu neden yapasın?"

"Neden yapmayayim biz arkadaş değil miyiz?"

"Öyleyiz..."

"Atla o zaman"

Tereddütle de olsa motora binen Minho'nun arkasına binip kaskı taktım.

"Sıkı tutun"

...

(Jisung'un ağzından devam 1 hafta sonra)

O gün Minho sayesinde kısa sürede hastaneye varmıştık. Size kısaca olanları anlatmam gerekirse; ben tabii ki panikle motordan inmiş Minho'yu beklemeden sekreterliğe koşup Hyunjin'in oda numarasını öğrenmiştim ismini vererek. Sekreterden benden sonraki gelecek adama da aynısını demesini tembihkedikten sonra hızla asansörü geçip merdivenlere yöneldim. Tabi nefes nefese kalınca bundan azıcık pişman olmuştum. Şu kadarcık...

Hyunjin'in kaldığı kata girdiğimde önce Felix sonra da Seungmin'i koridorun sonunda seçebilmiştim. İkisi de dışarıda otururken Seungmin sanki geldiğimi hissetmiş gibi - ya da belki sadece ayakabılarımın zeminde çıkardığı sesin kimden geldiğini merak ettiği için - direk bana bakmıştı. Göz göze gelir gelmez Felix'i dürtmüş Felix beni görür görmez ayaklanıp kollarını açmıştı. Onlara doğru hızla koşup kendimi Felix'in kollarına atmıştım.

Minik elleri sıkıca vücudumu sararken kollarında küçülmüş gibi hissetmiştim. Normalde kalp krizi geçireceğim bu olay şimdi benim için normal bir şeymiş gibi kafamı boyun girintisine sokmuştum. Ben sessizce ağlamaya başlarken Seungmin de tam bize sarılacak gibi olacakken biran da arkamıza doğru ilerleyip biriyle el sıkıştı??

Ah- tabi Minho arkamdaydı. Onunla olmalı...

"Onu getirdiğin için teşekkürler Minho"

Seungmin'i demesiyle de göremesem de onaylamış oldum Minho olduğunu.

"Lafı bile olmaz zaten onu kaçıran da bendim"

Minho alayla karışık hafif bir konuştuğunda ben de hafifçe tebessüm ederek burnunu çekmiştim. Kafam hala Felix'in boynundayken Minho birkaç adımla Felix'in arkasına,benim önüme, gelerek eğildi.
Yüzlerimiz dipdibeyken gülümseyerek saçımı karıştırdı bu da bana dejavu yaratmıştı.

(Yn: bölüm 4 arkadaşlar)

Ne çok dejavu yaşıyorum ben bu gidişle dizi klişesine gitcem hayır olamaz yaaa..

Ben düşüncelerime dalmışken Minho bana veda etmiş olmalı ki gitmeden önce onu dinlemediğim için alnıma fiske atarak bir gülümseme sundu gerçi biraz garipti belki ben korktuğum için o da korkmuştu. Şu soğuk kanlı gözüküp içinde yaşayan tiplere benziyordu zaten.

Sakinleştiğimden emin olduğumuzda Felix yavaşça sıcak kollarını üzerimden çekerken bir hemşire yanımıza geldi. Bize konuşma fırsatı vermeden içeri girmesi ile Seungmin sinirlenip küçük bir küfür savurmuş beklemişti.

Hacker | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin