Hacker | Minsung

Pt.9 🍓

~

(Minho'nun ağzından devam)

İkimiz de utangaç gülümsemeler paylaşırken biranda Jisung'un yüz ifadesini panik alınca tek kaşımı kaldırarak sordum.

"Bir sorun mu var?"

"YAH JAEHYUN'U UNUTTUM"

"Jaehyun?"

"Ya şu seni sıkıştıran küçük çocuk var ya sana çarptığımda yeşil arabalı"

"Eee??"

"Ona yemek ısmarlamam karşılığında kabul etmişti, ben ayarlamıştım onu"

Dedikleri ile yüzümde alaycı bir sırıtma ortaya çıkmasına engel olamayıp bir kahkaha patlattım.

Jisung ise elleri ile yüzünü kapatıp oturduğu yerde sindi.

"SUS BAK MİNHO TEK KELİME BİLE ETME"

...

En sonunda lunaparktan çıktığımızda yeniden motoruma binmiş yola çıkmıştık. Çıt çıkmıyordu. Hava artık karardığı için Jisung dikkatim dağılmasın diye konuşmadığnı düşündüm. Ya da onunla dalga geçerim diye korkuyordu belki :)

Kollarını belime dolamıştı arada kıpırdanıp ellerini karnımda dolaştırıyor sonra farketmemden çekinir bir şekilde hızlıca ellerini birbirine bağlıyordu.

Bu hem çok komik hem de çok tatlı gelmişti bana. İlk bindiğinde de yapmıştı bunu sanırım kaslarım olması onu sekteye uğramıştı.

Dansı bıraksam da rutinim sağolsun vücudumu düzenli olarak çalıştırmayı bırakmamıştım. Bu yüzden kaslarım da vücudumu terketmemişti hayliyle.

İyi bir vücudum vardı yüzümün aksine, alçak gönüllülük yapmayacaktım bu konuda...

Bunları düşünürken Jisung'un sesi ile düşüncelerimden çıktım.

"Minho?"

"Mhm?"

"Sanırım ben telefonumu yanıma almayı unutmuşum ve uh- mola verdiğimizde senin telefonunu kullanabilir miyim?"

"Tabii sorun değil."

Yüzünü göremesem de utandığını anlamıştım Jisung'un. O hep öyleydi anlamadığım bir şekilde. Yani kavga ederdik atışırdık ama hiç bir zaman ne herhangi bir şeyimi küçümsemiş, ne benimle dalga geçmiş ne de ağır bir şekilde küfür etmişti. Tek yaptığı benimle uğraşmaktı ve laf atmaktı o kadar.

Arada düşüncelere kaybolduğunu görürdüm onun. Aniden boşluğa kayar gözleri birkaç seslenme ile kendine geldiğinde ise sahte olduğunu çok iyi bildiğim - ne de olsa babam sayesinde alışkın olduğum bir ifadeydi- bir gülümseme ile bana bakar bir sorun olmadığını söylerdi.

Jisung ile koca bir yaz geçirdiğimizde Jisung ile ruh eşleri olduğumuzu farkettiğim gibi aynı zamanda onun içine kapanık bir kişiliği olduğunu da farketmiştim.

Bana arada küserdi mesela. Nedenini demezdi alınırdı sonra ısrar edince ipucu verir anlamamı sağlardı asla hatalarımı yüzüme vurmazdı.

Mesela gruptakiler benimle konuştuğu için ona kızdıklarında ilk kıskanmayın diye dalga geçmiş iki gün sonra ise onlarla tanışmam için beni de davet ederek bizim için bir piknik düzenlemişti.

Jisung ince düşünceliydi insanların kırılmasından nefret ederdi o yüzden zamanla anladım ki Jisung'un benimle veya başkaları ileyken takındığı kişilik onun savunma mekanizmasıydı aslında, özündeki Jisung ise çok kırılgandı.