Pt.5 🍓

3.3K 280 517
                                    

~

(Jisung'un ağzından devam)

- 1 Hafta sonra hala Ara Tatilde-

Sabah kütüphanede yoğun bir gün geçirdikten sonra şimdi okulun bahçesindeki bankta dinleniyordum.

Geçen hafta akşamcı bu hafta ise gündüzcü çalıştığım için gün ışığım ve diğerlerini görmek için okula gelmiştim.

Fakat şuan öğle arasında yemek yedikleri için ve benim okula girme iznim olmadığı için bankta oturup geldiğimi haber veren bir mesaj çekmiştim.

Yemekten sonra geleceklerini bildiren mesajı gördükten sonra telefonu cebime koydum bir süre.

Kafamı bankta geriye attım ve bir süre gökyüzünü izledim. Hava kapalı olduğu için gözümü kısmadan baktığım gökyüzünün maviliği hala beni etkilirken gülümsedim kendi kendime.

Her ne kadar teknoloji ile içiçe olsam da aslında ona bağımlı olan tiplerden değildim. Doğaya aşıktım daha çok. Şu bankta otururken ayak bileklerime değen otlar, bulutların arasından parlayan güneş, saçlarımın arasından geçip onları dağıtan hafif rüzgar ile huzur dolu olmama engel olamadım.

Gözümü kapattım herşeyi daha çok hissetmek istercesine, tam o sırada yüzüme bir gölge düşmesi ile burnuma turuncu kanatlı bir kelebeğin konması ile şaşkınca bakakaldım.

Parmağımı ona uzattığım da korkup uçmak yerine hala yerini koruyunca hafifçe kıkırdadım anlaşılan burdaki tek yorgun canlı ben değildim.

Kelebeği boşverip yeniden gözlerimi kapadığımda bir süre sonra daha büyük bir gölge düştüğünü hissettim üzerime. Gözlerimi aralayıp koyu kahve harelerle karşılaşmamla yerimden zıplayıp banktan düşerken burnumdaki kelebek ise çoktan uzaklaşmıştı.

O sırada bankın arkadasında 3. Kez kahkahasına şahit olduğum bal kahvesi saçlı bana bakıyordu gülerek.

Homurdanarak ayağa kalktım. Arka tarafımdaki tozu elimle silerken o ise gülmeyi bırakmış beni izliyordu.

"Naber?"

"Sen gelene kadar gayet huzurlu ve mutluydu inan. O yüzden gitmeye ne dersin? Hmmm... mesela şurası gibi "

Sahte bir gülümseme ile uzaktaki çöpü işaret edince alayla bana baktı.

" Sadece selam vermek istemiştim Hanie~"

"Aman eksik olsun selamın"

Ben hışımla ordan uzaklaşırken o ise küçük bir çocuk gibi sekerek Pollyanna yürüşü ile peşimden gelip gülerek konuşamaya devam ediyordu. Ve nedense bu güzel çocuğa aşırı sinir oluyordum.

"Hanie~"

"Neden böyle yapıyorsun sadece selam verdim~"

"Hem sen neden okuldasın? Kütüphanede çalıştığına göre şuan burda olmaman gerekir"

"Bir şey almaya mı geldin yoksa ya da-"

Biranda durunca göğsü sırtıma çarpıp afallasa da yüzündeki o gıcık gülümsemeyi bırakmadan bana bakıyordu. Bıkkınlıkla nefes verip şakaklarıma masaj yaptım.

"Bir hafta gececi bir hafta gündüzcü oluyorum kütüphanede o yüzden şuan boş vaktim olduğu için okula arkadaşlarımı görmeye geldim. Şimdi sizi aydınlatabildiysem bay ben bu bitmeden dışarı çıkmıyorum, görüşmek üzere"

Kütüphanede dedikelrine gönderme yapıp tam geçip gidecekken kolumdan tutup beni kendine çekmesi ile duraksadım. "Ne bu yani k-drama mı çekiyoruz anasını satim?" diye aklımdan geçiriyordum ki bana sorduğu soru ile düşüncelerimden ayrıldım.

Hacker | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin