"Vay canına! Yakışıklıymiş!"
Namjoon ve Jisub Jiminin yatdiği hastaneye geldiler. Jisub Jimini canlı görunce yani yüzünü görunce şaşirmadan edemedi. Onlar çok benziyordu.
"Bilirsiniz, resmini görmek ayrı bir şey, böyle yüzyüze gelmek..." dokunmak istedi ama tereddut etdi. "...yaşiyor değil mi?"
"Evet yaşıyor. Doktorlar onu uyku halinde tutuyorlar."
"Oh çok şükür"
"Bence Jimin gibilerin yaşamaya hakkı yok. Ama ona ihtiyacım var... Jisub onu iyice ögrenmen gerek, anlaman gerek."
"Oh... anlıyorum"
"Alışkanlikları, kişisel özellikleri, her şeyi..."
"Hepsini ögrenirim. Çok mu zor yani?!" Namjoona biraz yaklaştı. "En azindan uyandıralım."
"Işin biter bitmez onu polise teslim edeceğim."
"Anladım. Anladım. Ay çok heyecanlı."
"Good"
"Good"
"Pardon...ahaa"
"Bu arada Jiminin vücudundaki tüm yara ve izleri sana da yapmalıyiz ." Bana mı? "Ahaha" güldü Jisub. Sonra gözlerini açtı kocaman
"bana mı?"
"Evet?... korkma burdaki doktorlar bunu acısızca yapabilir." Namjoon odanın şifresini yazdı ve odadan çiktilar.
"Nasıl acısız yapacaklar?"
🧩🧩🧩
"Pardon bu dürbün mü?" Jisubu ameliyata almıştilar. Hem çok heyacanlıydi hem de çok korkuyordu.
"Neha"
"Evet doktor?"
"Hastanın kan basıncıni izlemeye başlayın."
"Neden" Jisub gözleri dolarak sordu.
"Tamam efendim" doktor lazeri çikardı. Lazeri işe salinca Jisub yutkunub ona bakti
"Hani acısız olacakti?" Dedi ve bayıldı.
"Hayır bu sizin için...değil."
🧩🧩🧩
"Kendine ne zaman gelir?"
"48 saat sonra, bay Kim hasta tamamen sizindir."
"Iyi iş çikardın doktor."
"Doktor bay Lee acilen 2 nolu odaya gelin
Doktor bay Lee acilen 2 nolu odaya gelin"
"Tanrim... kahretsin."
"Ne oldu doktor?"
"Bu o da Park Jiminin odası."
Doktor Lee ve Namjoon hızla odaya girdiler. Jimin şok geçiriyordu. Gözleri açıktı ama nefes alamıyordu.
"Bay Kim izin verirseniz onu ülke dışına çikaralım. Burada durumu kritik ola bilir. Biz bu krizlerini durduramayız."
Namjoon düşündü. Bu adamın ne kadar ölmesini istese bile şuan ona çok ihtiyacı var.
"Peki ama her şey sizin ve benim kontrolümde olacak"
🧩🧩🧩
"Alo"
"..."
"Evet..."
"..."
"Nerede gördünüz?" Baek telefon gelmişdi. Baş müfetteşe haber verdi ve ona verilen adrese gitti.
