Namjoon telefonu çaldiği zaman hemen açtı. "Evet, Jisub konuş."
"Bay Kim Jimin hakkinda yeterince şey ögrendim. Hafızam geri şimdi mi dönsün... yoksa beklemelimiyiz?"
"Bu iyi. Beklemeye gerek yok. Ama bunu mümkün oldukca dikkatli yapmalıyız."
"Bence de. Hafiza sepsiz yere kaybolmuyorsa... sebapsizcede de geri dönmez."
"Bunun için bir çözümüm var. Yarın bir bahane uydurup kararlaştırdığımız yere gel." Dedi Namjoon ve görüşme sonlandı.
🧩🧩🧩
Kimi bekliyorsunyz bay Park?"
"Seni belki de"
"Benim için çok şey yaptın hyung. Bunu unutmayacağım"
"Yapılacak daha çok şey var bay Park" dedi ve istemeden gözleri dudaklarına kaydı. Jimin dudaklarıni ısırdi ve "e-evrt var" dedi.
Biraz bir birilerine yaklaşmak istediler ve... siren sesleri, polisler. Jungkook hemen Jiminin elinden tuttu ve arabaya bindiler. Hızla sürdü Jungkook arabayı. Jungkook arakadan takip edip etmediklerine baktı. Az kalsın bir arabaya çarpacaktı, son anda kurtuldu. Sonra Jungkook arabayı kenara çekti.
"Hatırlıyorum...her şeyi hatirlıyorum"
"Gerçekten mi Jimin?"
"Sen bana adımla mı hitap ettin Jungkook?"
"Gerçektende hatırlıyor" diye mırıldandı Jungkook.
🧩🧩🧩
"Tıpkı geçen günkü gibiydi. Arabamdaydım ve polis kovalıyordu. Ateş ediyorlardı. Ve sonra... her şeyi hatırladım. Kim olduğumu! Kim olduğunuzu! Her şeyi hatirliyorum" dedi ve keyifle içkisini yudumladı.
Hoseok da onu tekrarladı içkisinden bir yudum alip konuştu. "Dostlarınin isimlerini hatırlsman iyi de bizim işimizde asıl önemli olan düşmanların isimlerini hatırlamak."
"Hangi düşmandan bahsediyorsun Hoseok? Hmm? Içki bardağini yete fırlattı.
"Seijoon mu yoksa müfettiş Namjoon mu? Hmm? Öldürdüklerimden mi yoksa T.J? Ya da hepimize ihanet eden Minho mu? Ahhaaaahh"
Jungkook yüzü istenmeden duyduğu isimle daha da sertleşdi.
"Hepsini öldürmekten zevk aldım" Taehyung kendi bardağini Jiminin eline verdi ve ellerini kaldirdi.
"Bu bir kutlama demek"
"Evet öyle Taehyung tatlim... döndüm."
Jungkook sadece sabırla beklemeyi seçti. Bir gün o da zevkle öldürecekti.
🧩🧩🧩
"Yarın sabah yedide, şehir dışında bir alış veriş olacak. Oraya gelebilirsen diski yanimda getiririm."
"Anladım." Namjoon onu onayladı.
"Içinde polisin istediği bütün bilgiler var." Jisub sessizce konuşmaya devam etti. Ama tedirgindi. Her an birileri gele bilirdi.
"Yalnız gele bilir misin?"
"A-ayarlarım. Yanimda... kimse olmayacak."
🧩🧩🧩
Jimin Hoseokla konuşa konuşa villanın hafuzuna taraf gidiyordu. Jimin gözlüklerini bir an çikadı. Çunkü gözlükleri işe yaramıyordu. Yerinde Donarak havuzdan çikan islak bedene bakıyordu. "Aman tanrım o kaslar lens mi?" Diye mırıldandı.
Hoseok Jiminin ne söylediğini duymadı. "Ne?" Diye sordu. Jimin hala ağzi açik şekildi Jungkook a bakiyordu. Jungkook bunu hiss etti ve gülümsedi. Islak saçlarıni bilerek Jiminin önünde kuruluyor Jimine esmer vucudunu bilerek sergiliyordu. Jimin bir an yutkundu. "Her kes defolun boşaltın buraýi" demek istedi. Ama rolunu iyi oynamalıydı. Ama bakışlari ona ele veriyordu.
