Çağatay ilk defa bana uzun uzun bakarken gözlerimi kaçırmayıp ona uzun uzun baktım. Kesinlikle bu çocuk beni tanımazlıktan geliyordu. Buna bu havayı veren pompayı ben kırmaz mıydım? Ben, ben, ben.Ona umursamaz bakışlarımı fırlatırken enfal kolumu çekiştirdi.
" Kanka tarih hocası gelecek şimdi""Ee ne yapayım kanka. Kaftanımı mi giyineyim"
" Yok hayır. Bir daha Ermeni soykırımı falan derse beni tutma" gözlerimi devirdim. Kızın üstünde yüz yılın hırsı vardı. Elindeki kalemi sıkıca tutarken inşallah o kalemi hocaya monta etmeye çalışmaz diye düşündüm.
"Kanka inan dedenle tanışmış olsa mesleği bırakır." Sinirle başını salladı. Arkadaşım doğulu olduğu için Ermeni lafı geçtiğinde tavuk gibi anında kabarıyor, laf söyletmiyordu.
Sınıfın kapısı açılıp hoca içeri girerken ayağa kalkıp bir anda " destur" diye bağırıp hazır olsa durdum.
Tüm sınıf aynı anda "padişahim çok yaşa diye bağırdı" buna alışık olan hoca yavaşça masaya gidip çantasını bırakıp bana döndü. " Evladım otur" dediğinde şirince sırıtıp yerime yığıldım.
Enfal az sonra hoca ile tartışmaya başlayacağı için bu sefer uyumayacaktım. Sırtımı cama doğru verip ayağımı hafif uzattığımda hocaya doğru baktım. Kesinlikle enfalden korkuyordu. Enfalse ona yurdu işgal eden İngiliz gibi bakıyordu.
Hoca dersi ağır ağır anlatmaya başlarken bir an acaba hala işgal altında mıyız bu işkencenin başka sebebi olamaz diye düşünürken Enfal söze girdi.
"Hocam benim dedem olmasa varya siz Bitlisi unutun." Dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım.
"Orası yoktu şuan. Benim dedem tüfeğiyle nasıl mücadele etti biliyor musunuz? ""Hocam Bitlis'te ki beş minareden birisi dedesinin" deyip ciddi bir şekilde konuştuğumda sınıftan kıkırtılar yükseldi.
" Geri dördü kimin evladım." Bana ciddi bir ifadeyle bakınca beni sıkıştırmaya çalıştığını anladım.
"Geri kalanı da mahsun kırmızıgül almış hocam." Deyip şirince sırıttım. Saçlarımı elimle toplayıp tepeden topuz yaparken enfalin kalemiyle tutturdum. Yine kalemim yoktu.
"hocam ben beşli bir film biliyorum" diyen apoyla birlikte tüm sınıf iğrenme sesi çıkardı. " Hocam onunda konusu işgaldi"
"Hocam hatta bir taraf tek kalmış beş kişi o tarafa saldırmaya çalışıyordu aynı Osmanlı gibi" hiçbir şey anlamayan hoca ağır ağır kafasını sallarken
" Bir gün getir izleyelim evladım." Dediğinde İbo ortaya atıldı.
"Hocam o savaş o savaşlardan değil yapmayın yanarız" dediğinde herkes ibne sırıtışını tutuyordu.
"yıkılış dönemini anlatacak kişi var mı" diye sınıfa doğru konuştuğunda kimse ses çıkarmadı. Hoca bana dönüp " Aleyna" diye seslendiğinde
"Hocam hayatım var ama hiç yükselişe geçmedi bilmem tutar mı" dediğimde sesim hüzünlüydü.
Aponun yine sesini duymamla kafamı sıraya koydum.
"Hocam yükseliş dönemi ile ilgili de flmim var" dediğinde kafamı sıraya koyup kıvılcım çıkarmak istiyordum.Arkadan deist Ebu Bekir'in sesini duyduğumda yine bizi dinden çıkaracak korkusu ile baktım.
" seyret bak şimdi nasıl dinden çıkıyoruz" diyen enfalin sesini duymamla başımı onayladım.