4. Bölüm' Köpek

13 3 4
                                    

sebahattkosar bu bölümü sana ithaf ediyorum 👻

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Keyifli okumalar.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



O kadar aniden uyandım ki canım acıdı. Gözlerim kocaman açılırken kıpırdayamadığımı fark ettim. Kalbim rahatsız ve düzensiz atıyordu zaten, iyice hızlanıp rahatsız hale geldi. Gözlerim bulanık görüyordu. Koridorun ışığı yanıyordu ama hava aydınlık değildi. Ne zamandır bilincim kapalıydı?

Tavana bakarken nefesim hızlandı. Belirsiz gölgeler görüyordum. İç içe geçiyor, kıpırdanıp içinden farklı siluetler geçiyordu. Ürkütücüydü. Gözlerim bulanık görüyordu, belki de korkumdan dolayı bunları ben hayal ediyordum. Biraz kendimi kandırarak bakışımı tavandan çektim ve gözlerimi kapattım.

Kulağıma boğuk bir ses geliyordu. Birkaç saniye sonra bunun bir araba sesi olduğunu fark ettim. Dışarıdan gelen sesleri tekrar duyabildiğimi fark edince rahatladım.

Boğazım kuru ve acıyordu. Ciğerlerimin üşüdüğünü iliklerime kadar hissediyordum. Başım, çarptığım sol tarafım fena halde zonkluyordu. Birkaç saatten daha fazla bu şekilde yatıyor olmalıydım çünkü her yerim kaskatıydı.

İnleyerek zar zor yerimde doğruldum. Tüm dünya etrafımda dönüyordu. Gözlerimi kapatıp elimi başıma attım ve sırtımı kapıya yaslayarak oturdum. Ağlama isteğiyle yutkunurken boğazım düğümlendi. O kadar kuruydu ki nefesim geçerken bile acıyordu.

Korkudan aklımı kaybettiğim o anlar gözümün önüne geldi. Gözlerimi açtım ama her şey normal görünüyordu. Sokağın seslerini yine duyabiliyordum. Aldığım titrek nefesler arasında ayağa kalktım. Birkaç kere öksürdüm ve ciğerlerime ateş düşmüş gibiydi. Cebimden telefonumu çıkartıp saate baktım. Sabahın dört buçuğuydu. Ayrıca telefonumun ekranı çatlamıştı.

Botları çıkartıp olduğu yerde bıraktım. Ayaklarımı sürüyerek odaya geçtim. Ara ara öksürürken kıyafetlerimi tamamen çıkartmam on dakikamı aldı. Acımayan, kaskatı tek yerim yoktu. Küveti iyice sıcak olan suyla doldurup içine girdim. Sıcak su iyi gelirdi.

Banyodan çıktığımda hava tamamen aydınlanmış, kaslarım çözülmüş, boğazım yatışmıştı ama bir kırgınlık hissetmeme engel değildi. Hasta olacak gibiydim, tenim ürperip duruyordu. En kalın pijamamı giyinip yatağa gömüldüm. Soğuktan titrerken huzursuz bir uykuya daldım. Tüm gün uyuyup uyandım ama yataktan kalkacak gücü kendimde bulamadım. Ev ilk defa bu kadar durgundu. Hiçbir şey olmadı, duymadım.

Bir ara rüyamda açık, yeşillik bir alanda olduğumu gördüm. Güneş tenimi çok güzel ısıtıyordu. Her yer huzur doluydu. Sırtım güçlü bir göğse yaslanmıştı. Bir kol karnımın üstünde duruyor ve beni sıkıca tutuyordu. Bir el saçımı okşuyordu. Belli belirsiz, eski bir şarkı mırıldanan erkek sesi beni mest etmişti. Koyu mor renkli piknik örtüsünün üzeri çeşit çeşit yiyecekle doluydu. Bende açtım. Her şeyden atıştırıyor, sıcak çaydan içiyordum. Arada arkamı dönüp gülüyor ve arkamda duran her kimse ona da yemek yediriyordum ama güneş gözümü aldığı için yüzünü göremiyordum.

Ev Değil TımarhaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin