Bu bölümün konusunu tamamen arkadaşım buldu. Özellikle dabi angst istedi benden. bende onu kıramadım. İlk defa angst yazıyorum kötü olabilir.
Şarkı: The One That Got Away
Tür: Angst
Bütün sınıf olarak bir kafeye gelmiştik. Aizawa Sensei'den izin almak çok zor olmuştu. Sonuçta U.A öğrencileri sürekli saldırıya uğruyordu. Aizawa Sensei'den çok zor bir şekilde izin almış ve en yakındakilerden bir kafeye gelmiştik. Hiçbir şeyden haberimiz olmadan sohbet ediyor, oyunlar oynuyor ve iddialara girip eğleniyorduk. Oradaki garsonlardan biri sürekli benimle flört etmeye çalışıyordu. Genelde kibarlığımı bozmadan onu geri çeviriyordum. Zaten bir sevgilim vardı. Hiçkimsenin haberi olmasada... Adam seni daha çok darlamaya başladıkça dayanamayıp patlayacağım sırada Katsuki adama patlamalarını göstererek her zaman ki gibi gırtlaktan çıkan sesiyle gitmesini söyledi. Adam Katsuki'den korkmuş olmalı ki hemen yanımdan uzaklaşmıştı.
"İyi misin lanet ekstra!?" Sanki demin beni korumamış gibi hareket etmesine göz devirerek iyi olduğumu ve onun bir şey yapmasına gerek olmadığını söyledim. Saat gece yarısına yaklaşırken kafeden ayrılmak zorunda kaldık. Hepimiz birlikte yürürken kimse bize saldıran USJ olayındaki gibi adamları beklemiyordu. Yapmamız gereken sivillere öncelik vermekti ama sokağın ortasında 60-70 kişinin saldırısına uğramışken sivilleri nasıl koruyacaktık? Adamların arkasındaki Shigaraki'yi görmeyi beklemiyordum. Neden? Touya sana neden bir şey söylememişti? Saldırıya uğrayacağınızı bilmiyor muydu? Yoksa kötüler birliğini bana tercih mi etmişti? Arkamdaki kadın ve iki çocuğuna baktım. Onları korumam lazımdı. Üzerime gelen kişileri sürekli özgünlüğümle yeniyordum ama bitmek bilmiyorlardı. Arkandan bir çocuk çığlığı duyunca hızlıca oraya döndüm.
Çocuğu yiyeceği darbeden kurtardıktan sonra arkamdan kafama dokunan elle kaskatı kesildim. Çocuğa bakmak için kafamı çeviremeden kaçmasını söylediğimde son hissettiğim kafama vurulan sert şeyin bıraktığı acı ve Katsuki'nin adımı seslenişi oldu.
Dabi bakış açısı
Shigaraki bana geç haber vermişti. Lanet olsun! Ona saldırıyı önceden söyleyememiştim. Belki daha saldırmamışlardır diye telefonla aramıştım ama cevap vermiyordu. Hemen yüzümü kapatacak bir şey giyerek dövüşün olduğu sokağa geldim. Gelir gelmez yerde yattığını gördüm... Başı kanıyordu ve başında bir kız çocuğu ağlayıp onu uyandırmaya çalışıyordu. Diğerleri halen ona yardım edemiyordu çünkü dövüştükleri adamlar onların boş bir vakit yaratmasını engelliyordu. Hemen dikkat çekmemeye çalışarak onu yerden alarak hastaneye doğru koşmaya başladım. Hastanenin önüne geldiğimde daha ileri gidemeyeceğimi biliyordum.
Ben aranan bir suçluydum bu yüzden onu sadece hastanenin önüne bırakıp iyi olmasını umarak oradan uzaklaştım. Herkesi kaybetmiştim ama onu kaybedemezdim...
Y/N ağzından
Etrafımda sesler duyuyordum ama gözlerimi açamıyordum. Tanımadığım bir ses yanıma yaklaştı. Kokuya bakılırsa bir hastanedeydim. Ama nasıl buraya geldim? Tanımadığım ses yanıma gelerek sanki kimse duymasın istiyormuş gibi kulağıma "Seni seviyorum." Dedi. Alnıma uzun bir öpücük bıraktıktan sonra odayı terketti. Onun kim olduğunu düşünürken bilincimin yeniden kapandığını farketmedim.
Bilincim yeniden açıldığında sabahtı. Hemşireleri konuşurken duymuştum. Gözlerimi açmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Odanın kapısının açılmasıyla kimin geldiğini anlamak için seslere odaklandım. Bir burun çekme sesi duydum. Yanındaki ses ona çok ağladığı konusunda bağırıyordu. Katsuki! Yanındaki de İzuku olmalıydı. Onu sessiz olması konusunda uyaran Mina'nın sesini duydum. Uyanmak istiyordum. Gözüm çok uğraşmama rağmen açılmıyordu. Artık pes etmek üzereydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANİME ONE-SHOT VE TEPKİ
FanfictionSmut, angst, fluff vs tepki, headcanons ve one shot ceviri ve kendi yazdiklarim olacaktir. Smut bölümlerin basinda uyari vardır. Okurken yorum da yapmayi unutma!! İlk one shotlar kötü olabilir ama sonradan düzeldi!! Çoğunluk mha one shot ve tepki ol...