Horrific ↢TaeKook↣

3- Gerçeklere Alış

Gözlerim neden bulanık? yerdeki mermer neden kırmızıya boyanmış? Gözlerimde neden annem ile babamın görüntüleri var? Neden annem ile babamın başlarına silah dayanmış? Neden beni terk ettiler? Hızla atan kalbim yerinden çıkacak gibi atarken sıkışıp kalmıştım. Soğuğu ilimlerine kadar hissederken, soğuk yüzünden istemsiz çenem titriyordu.

Gözümün önünde dolanan hatıralar yavaş yavaş kaybolurken sesleri algılamaya başladım. Yerlerde ayak sürtme sesi ve olduğu yerde öğürme sesi duyuyorum. Biri içini dışına çıkaracak kadar kötü bir öğürme sesi yankı yapıyordu. Arada anlamsız boğazdan gelen hırıltı ürkütücü bir hal alırken, tüylerimi diken diken etmişti. İçimdeki korku bütün vücudunu etkisi altına alırken, gözlerinde bulanık görme yetisi kendine gelmeye başladığında, gördükleri karşısında omuzları gerginlik içinde kendini yere sabitledi.

Karşısında dengesini zor kuran hastalıklı bir bir beden vardı. Yüzü kan içinde, derisi yeşile boyanıp da her an kan istifra edecek gibiydi. Ağzından damla damla yere kan damlıyordu. Boğazına kadar kanlı yüzü korku filminden fırlamış gibiydi. Yerde yatarken gözleri beni görmek yerine dümdüz giderken bunu fırsat bilip yavaş yavaş hasta bedene fark ettirmeden masanın altına kaydım. Hastalıklı beden öylece yürürken kendimi toparlamaya çalıştım.

Ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Ama Young-Soo geldikten sonrasını hatırlamıyorum. Sanki yer yarılmış da bütün olanlar zihninde olanlarla birlikte toprağa gömülmüş gibiydi. Bedenini şimdilik el yordamıyla kontrol ettiğimde hiçbir yara bulamamıştım. Bunun rahatlığıyla en azından kendimi sakin tutmaya çalışırken, bir anda olduğu yerde bağıran hasta bedene baktım. Gözleri yavaş yavaş kıpkırmızı olmaya başlayan hastanın bedenindeki kıyafetleri tanıdık gelse de çıkartamadım. Bunu daha sonraya bırakıp bu bedeni nasıl zapt etmem gerek diye düşündüm.

Yerinde huzursuzluk için hareket ediyor, arada tiki tutar gibi omuzları havaya düzensiz kaldırıyordu. İki adım atıp bir geri giderek dengesiz yapısını ortaya koyuyordu. Korkutucu görüntüsünü boş verip gözlerimi etrafa çevirdim. Masanın üstünde birkaç tane kaçmış beyaz fareleri fark ettiğimde gözlerim yerinden çıkacak kadar açıldığında ne yapacağım bilemedim. Başka yerde sorun var mı diye bakınıp arıyordum. Sonunda makine kolunun keskin yerinde fark ettiğim kurumuş kan lekesi durduğunda şaşırdım. Oranın nasıl kan olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Şimdilik bunları boş geçip hastaya dikkat kesildi gözlerim. Ona dikkat ederek masanın altından temkinli bir şekilde çıktım. Yerde emekler gibi ilerleyip ses çıkartmadan gerginlik içinde hareket ettim. Deneyde sabitlemek için kullandığımız malzemeler bölümüne ilerleyip tekrar ona görünmeyecek şekilde bir dolabın arkasına sakladım kendimi. Tedirginlik içinde tekrar hastaya baktığımda olduğu yerde durduğunu gördüm. Stres yüzünden karnıma ağrı girerken dudağıma dişlerimi geçirdim. Hasta tekrar hareket halinde olduğunda, burada olduğumu anlamadığı için sessizce rahat bir nefes aldım.

Dolabın kapağını sessizce alt tarafından doğru açıp zincir ve zincire uygun bir kilit bulduğum gibi rahat bir nefes aldım. Bulduğum malzemeler hastayı baş etmem için yeterliydi. Uzun zinciri yavaşça koluma sarıp hareketini kısıtlı tutup, kilit ve anahtar alıp diğer koluma sıkıştığında ses olanağını en aza indirdim. Tekrar hastaya baktığım gibi öğürme sesi duyduğumda istifra ettiğini anladım. Sesi midem de bulantı başlattı. Kendimi istifra etmemek için sıkıp eğildim ve ona bedenim görünmeyecek şekilde emekler gibi ilerlemeye başladım.

Sık nefesim beni yarı yolda bırakacak diye çok korkuyordum. İçimdeki gerginlik ellerimde titremeye sebep olsa da, umursamadan ilerlemeye devam ettim. Hastanın arkasındaki masanın altına tekrar kendimi sakladım. Elimdeki zinciri yavaşça kolundan çözülmesini sağlarken, stres yüzünden ecel teri döküyordu bedenim. Etrafa dikkatle bakıp hastayı nerede sabit bir yerde tutarım diye bakarken, bana biraz uzak olan kolonu fark ettim. Aslında en mantıklı olan kolona zincirleme, böylece bana da zararı dokunmaz ve rahatça burada olan sorunu daha net anlarım.