4. "İhale Yemeği"

572 76 8
                                    

BEKLETTİĞİM İÇİN ÜZGÜNÜM, SINAV HAFTAM OLDUĞU İÇİN GECİKTİ.

MULTIMEDIA; ÖZGE VAR.



Asrın'la minik hediyeler seçip, biraz sohbet etmiştik.

13 yaşındayken ablasını kaybetmiş, 15 yaşında kötü bir lise kazandığı için ailesi tarafından hor görülmüş. Ama hiç bir zaman onlara karşı olan sevgi ve saygısını kaybetmemiş.

Bana anlattığı bu kadardı. "Ablan neden öldü?" Dediğimde, konuyu bana getirmişti. Telefon numaralarımızı da vermiştik birbirimize.

Elimdeki çantayı sırtıma alıp, anahtarla kapıyı açtım. Evde kimse yok gibi görünüyordu. İşime gelmişti. Ki, merdivenleri yavaşça çıktım. Her zaman aralık olan odamın kapısını itekleyip odaya girdim. Annem nevresim takımını değiştirmişti.

Burnuma muhteşem kokan yumuşatıcı kokusunu biraz daha içime çekip, elimdeki siyah karton poşeti yatağın üzerine bıraktım.

İçindeki, kırmızı ayakkabı kutusunu çıkardım. Kutunun kapağını açıp, siyah topuklu süeti elime alırken, bir not kağıdı ve küçük bir paket düşmüştü.

Şaşkınlıkla kaşlarım kalkarken, hızla notu elime aldım.

"Hadi seninle oyun oynayalım, küçük deney faresi.

Gördüğün gibi her zaman etrafında,

Her an yanındayım.

Neden şu 'Asrın,' denen çocukla iş birliği yapmıyorsun?

Onunla birlik olup beni bul veya bana yaklaş; Bende ortaya çıkayım ve merak ettiğin her şeyi cevaplayayım. Etrafına dikkat et deney faresi! En ummadığın anda, ne yaptığını bilebilirim.

Paketi açmayı unutma, belki, görüşmek üzere."

Ellerim hafiften titrerken, ağlamamak için derin bir nefes aldım. Boğazımdaki yumruyu defalarca kez yutup, paketi elime aldım.

İçinden çıkan, yarım kalp desenli kolyeyi elime alıp, avcumun içinde sıktım ve hemen yatağımın yanındaki komodinin çekmecesine koydum.

Evin kapısının açılma sesi gelince, ayakkabıyı önce kutusuna koyup, sonra poşete yerleştirdim. Karton poşetiyle birlikte elime aldım ve odadan çıkıp, koşar adımlarla merdivenleri indim.

"Yorgunluktan öl...Sen kursa gitmedin mi Özge?" Dedi annem merdivenleri bitirmiş beni görür görmez.

O sırada çantasını vestiyere koyuyordu. Yanında, ilk kez adam akıllı duran Behçet, delici bakışlarıyla gözlerime bakarken omuz çırpıp gözlerimi anneme çevirdim.

"Anneler günün kutlu olsun, annelerin en kıymetlisi." Dedim ve boynuna sarıldım. Annem de kollarını sıkıca bana sarınca, Behçet arkadan göz devirip, yanımızdan geçti.

Elimdeki poşet annemin dikkatini çekmiş olacak ki, sarılmamız biter bitmez, 'o ne?' diye sormuştu. Seri hareketlerle poşeti eline verdim. Açmak için salona geçerken, bende arkasından gidiyordum.

Behçet, anlamayan gözlerle bana bakınca, sırıttım.

Gerizekalı, anneler günü olduğunu bile bilmiyor.

"Doğum günün mü kız senin?" Dedi Behçet, annem hemen karşısındaki tekli koltuğa oturup, kutuyu açarken.

Dudaklarımı ısırıp başımı sağa-sola salladım.

YARIM KALP(Yazılmıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin