9. "Kalabalık"

378 51 19
                                    

YAZARINIZ GEÇEN HAFTA TÜM SINAVLARI, TELAFİYE KALMADAN BİTİRDİ! AHFDLFLF HARİKA BİR DUYGU, SINIFI GEÇTİM FSFKLFS KALMA KORKUSU YÜZÜNDEN UZUN BİR SÜRE BÖLÜM EKLEYEMEDİM AMA, İŞTE YİNE, YENİ, YENİDEN BÖLÜM YAZDIM FKDLFDF HADİ BEN DAHA FAZLA KONUŞMAYAYIM... DÖRT GÜNDÜR EKLEMİYORUM BÖLÜM ZATEN FALŞDF

İYİ OKUMALAR...

Dün, onları öylece yolun ortasında bırakıp, Koray'ın gelmesini beklemeden eve gitmiştim. Yemek yemeden uyuyup, aç aç uyanmıştım. Geç uyanmamın cezası olarak, okula kadar da aç kalacaktım.

Şimdiyse, oturmuş kantinde bir masada, aval aval tostuma ve önümde duran köpük çay bardağına bakıyordum. Az önce daha fazla olan sıcak buharlar, şimdi daha azdı. Uyuşuk bir hareketle tostumu ısırıp, uyuz gibi çiğnemeye başladım. Etraftakileri izlerken bir şeyler yemek benim cehennemim gibiydi. Sanki birçok olay ağır çekimde oluyormuş gibi...

Arkadaşının koluna girmiş, ağlayarak kantinde bir masaya oturan kıza baktım. Yuvarlak gözyaşı, minik minik düşerken elmacık kemiğine, sol elini kaldırıp bileğiyle yaşı temizledi. Arkama yaslandım. Çayımdan bir yudum alırken, hafif dilim yanmıştı ama yüzümü buruşturmamaya özen göstererek, ağlaması derinleşen kıza daha dikkatli baktım. Bu kızı tanıyordum. Geçen yıl, dağıtımla gelen kızdı. Okulun ilk haftaları sürekli kavga çıkarıyor, okuldan atılmak için elinden gelen her şeyi yapıyordu.

Tostumu ve çayımı masaya bırakıp, sandalyeyi seslice iterek ayağa kalktım. Hızla su alıp, kızın olduğu yöne yürüdüm ve suyu kıza uzattım. Başını kaldırıp, hüzün dolu bakışlarıyla beni tepeden tırnağa süzdükten sonra aldı uzattığım suyu. Suyun kapağını açıp başına dikerken, hala cellat gibi başında dikiliyordum.

"Ne oldu?" Dedim, yanındaki kıza. Suyu uzattığım kızla biraz bakıştılar. Başını sallayınca bana döndü.

"Oğlanın teki çarpmış, bu da 'Dikkat etsene' Deyince, oğlan üstüne yürümüş koridorda. Müdür de Ayşegül'e patlamış, herkesin içinde bağırmış fal-"

"Öldüreceğim o çocuğu. Çakma kötü çocuk, ne olacak!" Dedi burnunu çekerek kız. Ayşegül... Evet Ayşegül.

"Tamam, sakin ol bir. Kim bu sana çarpan oğlan? Kaça gidiyor?"

"12-I''ya gidiyor. Görkem ismi." Gözlerim fal taşı gibi açılırken, aklıma Asrın ve Görkem'in ettiği kavga geldi.

Hani şu, beni zorla Kutay'la çıkmaya zorlayan çocuk...

Öfkeyle doğrulup kantinden çıktım.

Hayır, kavgaya veya tartışmaya gitmeyecektim. Başımı eğdim. Tost ve çay kantinde kalmıştı. Sınıfa adımlarımı hızlandırırken, içimden Ayşegül'ü ağlatan Görkem'e sövüp sayıyordum. Sınıfın kapısını çalıp içeri girdiğimde, bana kantine gitmem için izin veren Muazzez Hoca yoktu. Onun yerine, hemen hemen bizim yaşlarımızda olan esmer kız vardı. Beni iyice kesip biçerken, başıyla 'Geç' diye işaret etti. Kaşlarımı çatıp, sırama oturdum.

"Sorumsuz arkadaşlar için, kendimi tekrar tanıtıyorum." Dedi bana bakarak. Anında, dudaklarım aralandı.

"Pardon da, ben hocadan izin alıp çıktım." Diye atladım konuya.

"Kendini bilmen ne güzel."

"Seni gördükten sonra kendime dikkat ediyorum." Kız sinirden veya utançtan kızarırken gülümsedim.

"Ben Asel Başar. Üniversite birinci sınıf öğrencisiyim. Buraya staj için geldim. Bir nevi yeni Edebiyat Öğretmeninizim." Dedi ve yapmacıkça gülümsedi.

YARIM KALP(Yazılmıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin