2K OLMUŞUZ, MUHTEŞEM!
MEDIA, SIRASIYLA; IŞIN, ARZU, YANKI, BURÇİN, PAMİRA, KEREM, OLCAY VE BEHÇET.
İYİ OKUMALAR...
Elime aldığım su şişesini tekrar bıraktım. Susuzluktan ölüyordum. Ama eğer su içersem, karnım şişerdi ve antrenman yapamazdım rahat rahat.
"Ölmek üzereyim." Diye bağırıp tekrar ahşap tabanlı sahaya koştum. Kızlar paslaşmayı bırakmış, şut atıyorlardı.
"Kaleye geçeyim mi Arzu?" Dedim soluk soluğa iken.
"Yok Özo. Ben iyiyim. Oyun Kurucuya devam et sen." Deyip göz kırpınca, göz devirip yutkundum. Üniversitelilerle maçımız vardı. Hemde yarım saat sonra. Üç saattir antrenman yapıyorduk ve ölmek üzereydim.
"Daha fazla güç. Lütfen, lütfen." Dedim mırıldanarak. Elime üç numara bir top alıp, sıçrayarak şut çektim kaleye. Arzu'nun alnına gelmişti. Geriye düşerken gözlerimi sıkıca yumdum.
"İyi misin?" Nidaları yükselirken sahada, takım kaptanımız olan Yankı, koşarak tribünden indi.
"Oha kızım! Hırsını karşı takıma sakla. Bizden büyükler." Dedi ve nazikçe sırtımı ovaladı.
"Ya, Özge, ölecektim kızım. Sakin oyna biraz." Dedi hafif bağırarak Arzu. Ona dil çıkarıp çalan düdüğe döndüm.
"Saha rakiplerin. Dışarı." Dedi siyah tişörtlü hakem. Yanından geçerken, omuz atmamak için zor tuttum kendimi. Sahadan çıktığımızda, benim bile sulanabileceğim kızlar giriyordu içeriye. Hepsinin başı dikti ve hepsinin elinde birer su şişesi vardı. En önde giden iki kızın omzunda, beyaz havlu vardı. Gözlerimi rakip takımdan çekip, sürü gibi gelen seyircilere baktım. Çoğu Yankı'ya bakıyordu. Çünkü insanı kendine çeken masmavi gözleri ve simsiyah saçları vardı. Ben de üzerimde göz hissetmiyor değildim, ama bu beni rahatsız ediyordu. Başımı kaldırdım.
"Kapının önünden çekilirseniz dışarıya çıkacağız." Dedim sinirle. Diğerlerine göre biraz daha olgun olan oğlan, gözlerini hala yüzümde gezdiriyordu.
"Çıkın." Dedi Arzu. Sinirli bir kızdı. Biraz daha sinirlense, küfür edeceğinden adım gibi emindim.
"Olcay, bu kız bize emir mi verdi?" Dedi arkalardan bir oğlan, Arzu'nun önündeki oğlana bakarak. Olcay o olmalıydı. Alt dudağımı dişleyip, oradan geçmeye çalıştım ama tam karşımda duran, az önce beni inceleyen oğlan bu sefer de beni omuzlarımdan tutmuştu. Başımı hızla kaldırıp yüzüne baktım.
Kendimi, onun yüzüne tükürmemek için frenlemiştim.
"Çek o elini kolunu."
"İyi bir maç çıkarın, yer elmaları." Dedi hala bana bakarak.
"Bunlar mı? İyi bir maç mı?" Dedi, az önce 'Olcay' diye seslendikleri oğlan ve ardından hepsi kahkaha attı.
"Dikkat edin tırnağınız kırılmasın. Ağlarsınız son-" Arzu, beklendik hareketi yapıp 'Siktir git lan!' Dedikten sonra tokadı geçirdi tam önünde duran, siyah gözleri olan oğlana. Oğlanın yüzü yana savrulurken, benim karşımdaki oğlan ellerini çekti.
"Olcay, hadi içeriye geçelim." Dedi hızla. Olcay, yutkunup başını salladı. Arzu'ya çarparak geçen oğlanla beraber, Arzu hafiften sendelemişti.
"Gerizekalılar."
"Kendilerini ne sanıyor bunlar lan?"
"İyi bir miç çikirin yir ilmiliri."
![](https://img.wattpad.com/cover/39322570-288-k264278.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIM KALP(Yazılmıyor)
ChickLitÖzge, on sekiz yaşında, güzel ve alımlı bir genç kızdı. Hayatı normaldi. Dırdır eden bir anne, Fazla otoriter görünmesine rağmen pamuk gibi bir baba, Kendini beğenmiş bir abi, Kötü Matematik notları, İyi Coğrafya Öğretmeni, Minik dostları, Kendini...