|Take It Off|

161 13 11
                                    

Bölüm isminden hemen umutlanmayın🙄

Bir de yorum yapmayi unutmayin

Ve oy😽

İyi Okumalar

Chaeyoung

Az önce gerçekten de kalp krizi geçirecektim.

Gözlerimin içine bakarak gitmemi istemediğini söyledi.

Eli elimin üzerindeydi, tanrım!

Şu an evde olsaydım kesinlikle hopluyor olurdum.

Şu anda da oturma odasında oturmuş onun bana kahve getirmesini bekliyordum. Ezbere bildiğim evin her karışını tekrar tekrar hafızama kazırken o kahvelerle gelmişti, kupayı elime vermiş ve hemen yanı başıma oturmuştu.

"Jennie'nin benimle ciddi iki sorunu mu var Jisoo?" diye sordum.

Şahsen onları iyi kandırdığımı düşünüyordum, bunu kanıtlamıştım çünkü Jennie 'üzgün' olarak söylediğim şeylere sinirlenmişti, bu da yalanlarıma kandığının işaretiydi.

Ve kontrolünü kaybettiğinde kendi gözlerimle arkadaşının yerine beni savunduğuna şahit olmuştum.

Onu biliyordum, asla böyle bir şey yapmazdı.

Bunları düşünüp kendime umut vermek istemediğim için düşüncelerimden kurtuldum ve gözlerimi Jisoo'nunkilerle buluşturdum.

"Jennie'yle ben çok çok uzun yıllardır çok yakınız. Bana iki şey olma düşüncesi onu delirtiyor." dedi samimiyetle.

Bunları tabii ki de biliyordum.

Ama bilirsiniz kendimi ne kadar fazla kurban gibi gösterirsem o kadar fazla kazanırım.

Ve bugün Jennie benim için bir iyilik yapmış, Jisoo'yla daha yakın olmamı sağlamıştı.

Teşekkür ederim Jenjen.

"Anlıyorum ama.. Daha bugün onu o şerefsiz herifin ellerinden kurtardım, nasıl böyle düşünebilir aklım almıyor?" dedim ve devam ettim.

"Ben onu daha iki saat önce iki sapığın elinden kurtarmışken bana sapık dedi."

"Onun adına tekrar özür dilerim Chaeyoung. Aranızın düzeleceğine eminim." dedi.

Şu an bunları belki bana daha yakın olup evime girmek için yapıyordu.

Ama bu ihtimalle birlikte yalnız kalmamak veya benimle vakit geçirmek için de yapıyor olabilirdi.

Bana "lütfen gitme" demek yerine bütün gece oturup Bay Jim'le de konuşabilirdi ama o beni seçti.

"Gerçekten de niye gitmemi istemedin?" diye sordum.

Eh bu soruyu sormaktan zarar gelmezdi herhalde. Ne de olsa yalan söylerken ki mimiklerini biliyordum.

"Bu gece yalnız kalmak istemedim." dedi.

Yalan söylemiyordu.

Gülümsememi tutamadığımda o da benimle birlikte gülmüştü.

"Bunu sana söylediğime inanamıyorum." dedi gülmesini kesmeden.

"Ben de. Şampanyanın etkisidir, boş ver." dedim hâlâ gülerek.

"Aslında düşman olmasak iyi arkadaş olabilirmişiz." dedim sonunda gülüşlerimiz durunca.

"Evet, her neyse." dedi ciddileşerek.

Keşke söylemeseydim.

"Bana Bay Jim'in hikayesini anlatmak ister misin?" diye sordum.

Darkest shade of darkness Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin