Darkest shade of darkness

|We'll piss off the neighbours|

Oy vermeyi ve yorum yapmayi unutmayin

Bolum ismi nasil ama

İyi Okumalar😼

Chaeyoung

Banyoya girdiğimde ve çıplak bedenime aynadan baktığımda bütün vücudumun kızarmış olduğunu fark ettim.

Ne içtiysem gerçekten çok pis dokunmuştu.

Ellerimi yanaklarıma koyarak yanaklarımı aşağıya doğru çekiştirdiğimde siyah duvarlar ve mobilyalar dikkatimi çekmişti.

Jimin'in gerçekten güzel bir zevki vardı.

Bütün odalar banyolar da dahil olmak üzere siyah mobilyalar ve siyah, gri duvarlarla çevrilmişti.

Ben bunları yaparken su istediğim soğukluğa gelmiş ve ben de duşa kabine girmiştim.

Saçlarımı iyice ıslattıktan sonra derin bir nefes vermiştim.

Bu his nasıl geçecekti?

Tam bu sırada duşakabinin kapısı açılmıştı ve Jisoo bir süre gözlerimin içine baktıktan sonra yanıma adımlamıştı.

Zaten açık olan düğmeleri ve soğuk suyla ıslatılan gömleğinin içinden görülen kırmızı sütyeni onun gibi benim de göğüsümün hızlıca inip kalkması için yeterli oluyordu.

"Ne yapıyorsun?" diye sordum, gözleri bilerek kapatmadığım vücudumu süzdüğünde derin bir nefes vermişti.

Nefesini tutup parmak uçlarının üzerine kalktığında dudaklarımızı birleştirmişti.

Beni beceriksizce öpmeye çalışırken ben de hemen ona karşılık vermiştim.

Üst dudağını sertçe emerken elim çenesine gitmişti, çenesini sıkıca kavradığımda ağzımın içine doğru inlemişti.

Şu an en küçük dokunuş alt tarafımın zonklamasını sağlarken yavaş gitmek çekici gelmemeliydi, ama geliyordu.

Diğer elimle de onu belinden sertçe kendime yasladığımda su tek bedenmişiz gibi üstümüze yağıyordu.

Ondan ayrılıp ona "emin misin?" bakışı attığımda gözlerimin ışıldadığına yemin edebilirdim.

Yerlerimizi değiştirip onu duvara yasladığımda dilimi de ağzının içine göndermiştim.

İlk başta ne yapacağını bilemese de sonra ağzını aralamış ve tekrar boğukca inlemişti.

En sonunda o da ellerini enseme yerleştirdiğinde ellerim bedeninde aşağıya inmiş ve ıslak gömleğinin düğmelerini çözmeye başlamıştım.

"Bu kıyafetlerin daha çok üstümde durmasına dayanamıyorum." benden ayrılıp söylediğinde sırıtmış ve gömleğini yere bırakmıştım.

Onu duşakabinin camına yasladığımda kızarmış dudaklarına bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum.

Dudaklarımı boynuna yaslayıp kalçasını sıktığımda kafasını yukarıya atıp benim için daha çok yer ayırmış ve kendini bana yaslamıştı.

Elini alıp doğruca belime koyduğumda elleri çekingence beni sarmıştı.

"Bana istediğin her şekilde dokunabilirsin." dedim boynuna doğru.

Dediklerimden sonra eli daha da aşağıya inmiş ve bel gamzelerimin etrafında iki parmağını gezdirmişti.

Dişlerim adem elmasına ulaştığında derisini dişleyerek boğukça inleyip başımı kendisine yaslamasını sağlamıştım.