Kuyruklu Yıldız...

BÖLÜM 6

Havaii deydik. Kisa bir sure once gelmistik buraya. Zor olmuştu Newyork 'u ikna etmek ama bir şekilde başarmıştı Ceylan. Şimdi odamda Newyork 'un üstünü girmesini bekliyordum. Tavırları gariplesmisti. İki gündür burdaydık. Eğlenemiyorduk. Newyork sorular sorup duruyordu. Etraftaki erkeklerin ona bakmasından rahatsız olmuyordu. Sinir oluyodum açıkcası. Ve fazla açık giyiniyodu. Fazla açık

İçeriden küt diye bir ses geldi. Newyorkla aynı odada kalmak için görevliye boş oda olmadığını söylemesini söyledim. Simdi aynı oda da kalıyorduk ama uzak ve çekingen davranışlarına deli oluyorum.

Endişeyle bağırdım;

'Newyork iyi misin?'

'Evett.'

Banyonun kapısı açıldı ve Newyork üzerime doğru gelmeye başladı. Gözlerinin içi gülüyordu. Mutlu gibiydi.

Boynuma atıldı. Donmuş vaziyette yaptıklarına bakıyordum.

'Kırmızı buluzumu sen mi buldun?'

'Evet benim valizimden çıktı. Bu kadar mutlu olacağını bilseydim daha önce verirdim." Dedim sırıtarak. Geri çekildi. Utanmış gibiydi. Arkasını döndü. Kapıya doğru gitti. Hâlâ onu izliyordum. Arkasına dönüp bana baktı. Sonra elini havaya kaldırıp gelmemi işaret etti.

Bir saattir Newyork 'u etmiş resmen Huri sayılacak kadar güzel bir kız belimin üzerinde oturuyordu. Yanlış anlaşılmasın aldatmak gibi bir derdim yok Newyork u da aldatmam da güzel kızdı işte. Masaj bitmişti. Hemen kalkıp odaya gittim. Uzun süre uyurdum. O kadar mayışmıştım ki. O kadar rahatlamıştım ki. Hemen yataga

Uyandığımda oda boştu. Hızlıca üstüme birseyler alıp dışarı çıktım. Asansöre iki kişiyle bindim. İkiside erkekti. Zaten bu saatten sobra kızlara değil masaj yaptırmak yanlarından bile geçmezdim. Asansörden inip lobiye yaklaştığımda Bebeğimin yanında bir erkekle oldukça yakışıklı bir adamla içki içip gülüşen bakışlarını ona kitlediğini gördüm. Hızlıca onlara doğru giderken adambona yaklaşıyordu. O an kendimi kaybettim.

☆★☆★☆★☆★☆

Newyork

Berk beni ekip masaj salonuna gidince önce odaya çıktım. Sonra üstüme oldukça kısa ve açık kırmızı elbiseyi altına siyah yüksek topuklu ayakkabılar giyip lobiye indim. Bir süre içki içip çalan şarkıya sessizce eşlik ettim. Sonra yanıma bir adam oturdu. Mavi Yeşil karışık gözleri ve kaslı vücuduyla etkileyici gözüküyordu.

'Ictiginiz içki biraz sert değil mi?'

'Sanmıyorum'
Dedim sakin bir ses tonuyla.

'Peki o zaman denemem de bir sakınca yok öyleyse. '

Barmene işaret etti. Sanırım adam Türk tü. Çünkü Havaii de türkçe konuşuyor du.

'Benim Türk olduğumu nerden anladınız?'

'Ülkemin kadınlarını iyi tanırım. '

'Peki o hâlde öyle olsun. '

'Ben Calvin Swom. '..

'Türk olduğunuzu saniyordum bay Swom?'

'Bende öyle'

Dedi ve kahkaha attı. Sesindeki tınıya basılmıştım. Hayran kalmıştım.

'Sanırım adını söylemeyeceksiniz?'

'Newyork.'

'Türk olduğunuzu sanıyordum?'