Newyork
Uyandığımda başım sevgilimin göğüsündeydi. Yüzüne bakmak için hafifçe başımı kaldırdım. Hâlâ uyuyordu. Yerimden doğrulup Berk'in dudağına bir öpücük kondurdum. Telefonuma baktım. Saat on birdi. Bir de cevapsız arama vardı. Babam. Hemen odadan dışarı çıkıp babamı aradım. İkinci çalışta açtı.
"Alo babacım?"
"Newyork kızım nasılsın?"
"İyiyim baba sen nasılsın? annem nasıl?"
"Biz iyiyiz canım da oralar karışmış. Dün Adnanla konuştum. Berk vurulmuş."
"Evet baba öyle oldu."
"Nasıl şimdi iyi mi?"
"Iyi iyi iki güne taburcu oluyo."
"Bak kızım eğer bir şeye ihtiyacın olursa beni ara olur mu?"
"Tamam babacım."
"Sonra görüşürüz kızım ara sıra ararım ben kendinize dikkat edin."
Dedi ve kapattık telefonu. Hazır dışarı çıkmışken bir de Can'ın yanına uğrayayım dedim ve üst kata çıktım. Kapıyı açtığımda ablam yemek yediriyordu. Can omzundan vurulmuştu. Sağ omzundan. İçeri girdiğimde beni fark etmediler. Konuşmaya devam ettiler.
"Can bu sabah sen uyanmadan ben doktora gittim. Bebeğimize baktım. Üç Aylık. Zaten alınmazmış."
"Cinsiyeti belli mi? "
"Yok beş aylıkken belli olacak... Ben Özür dilerim. Bir Anlık şokla öyle yaptım. "
"Önemli değil. Ama bi daha duymayayım. On tane de olsa birini bile aldırmayacaksın. "
"Tamam."
Dedi ablam ve Can beni fark etti. Mutlu olmalarına sevinmiştim.bir yeğenim daha olacaktı.
"Gelsene Newyork. "
"Nasıl oldun Can iyi misin?"
"İyiyim ben de Berk nasıl?"
"O iyi gayet ya beni kölesi yapmış her dediğini yaptırıyo."
Dedim gülerek. Onlar da güldü.
"Can Ercan nasıl öğrenebildin mi? "
"Evet babam aradı az önce onu sordum. İyiymiş. Babamla annem eve gitti. Git bi bak istersen."
Dedi. Gülümsedim. Başımı salladımve odadan çıktım. Gidip gitmemek konusunda tereddütlerim vardı ama bu sağlıktı. Herşeyi boş verip odasına girdim. Uyanıktı. Bana döndü. Gülümsedi.
"Berk mi gönderdi seni ?"
"Hayır. Ben seni merak ettim. "
Gülümsedi.
"Neden?"
"Bilmem ki ölmeni istemem. Aynı hastanedeyiz ve belki bir şeye ihtiyacın vardır diye düşündüm. "
"Peki. Bana şu suyu içirir misin?"
Dedi suya bakarak. Başımı sallayıp suyu bardağa doldurdum. Yatağına oturup belini tuttum. Suyu içirmeye başladım. Içtikten sonra başını geri çekti. Ayağa kalktım.
"Berk nasıl?"
"Iyi ama muhtemelen uyanmıştır. Deli olmak üzeredir. Gitsem iyi olucak. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa buralardayım. "
Dedim ve çıktım odadan. Berk nedense onunla konuşmamı hatta görmemi bile istemiyordu. Nedenini bilmiyordum ama merak etmiyor da değildim. Bunu duyunca hiç hoşlanmayacaktı. Odaya yavaşça girip uyuyor olmasını diledim ama ne mümkün. Delirmiş vaziyette bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuyruklu Yıldız...
Romanceharika bir kitap olduğunu düşünüyorum. kesinlikle alıntı yok. tamamen benim yarattığım karakterlerin yaşadığı tamamen benim kuruladığım bir roman fazla uzatmanın bir alemi yoktu. herşey tadında güzel. umarım hikayemde oyle olmuştur. ilk bir kaç b...