Kuyruklu Yıldız...

BÖLÜM 7

BERK

Hâlâ Hawaii deyidik. Hava o kadar sıcak anlatılır gibi değildi. Şimdi yatağa uzanmış telefonumla oynuyordum. Bir hafta sonra eve dönecek ordan da Uludağ' a gidecekdik. Son bir kaç gün bizim için harika geçti. Newyork 'la aram çok iyi. Hatta şimdi kollarımın arasında uyuyordu. Ben ne kadar telefondan Uzay'la plan yapsamda o mışıl mışıl kollarımın arasında. Prensesim benim.

Çalan kapının sesiyle irkildim. Kapıya doğru giderken üzerimde yalnızca şort olduğunu fark ettim. Ama umursamadım. Kapıyı açtığımda Karşımdaki kişi benim afallamama neden oldu

"Ne işin var senin burda?"

'Hiç knkas öylesine geçerken uğradım. '

'Zevzekliği bırak lan adam gibi söyle ne istiyisun?'

'Off Berk ya knks bak duydum burda olduğunuzu bende geldim. Çekilde gireyim içeri. '

Dedi ve beni itip içeri geçti. Newyork uyanmış olmalıydı ki yatak boştu. Serdar yatağa oturmuş odaya bakıyordu. Hiç değişmemişti. Hâlâ zevzekti. O babalarımızın en yakın dostu Erhan Pektaş'ın oğluydu. Bir ara Amerika'ya okumaya gelmişti ama sıkılıp tekrar dönmüştü. Aslında severimde fazla sulu bir herif. Ama yakışıklı ve çekici. Sarı saçları yeşil gözleriyle kızların beğenisini kazanır hep.

Banyonun kapısının açılmasıyla ikimizde irkildik. Serdar 'ın gözü bornozlu sevgilimdeydi.

'Heyy heyy Newyork bu bu sen misin ovv tatlım harika görünüyorsun.'

'Serdar ne işin var senin burda.' Dedi ve hemen yanına gidip sıkıca sarıldı. Geri çekildiğinde Serdar' ın gözlerinin içi gülüyordu.

'Ama siz sevgili misiniz?'

'Evet sevgiliyiz.' Dedim sevgilinin her kelimesine bastırarak. Serdar Newyork' a döndü.

'Evet . Biz sevgiliz de senin ne işin var?"

"Sevgilimle buraya geldik de oyle burda olduğunuzu duyunca geldim hemen."

"Iyi yapmışsın diyerek koluna vurdum."

Müsaade isteyip odadan çıktı. Ama ne yazıktı ki biz yarın ilk uçakla gidecektik. Bunu onun bilmesine gerek yoktu değil mi?