Kuyruklu Yıldız...

BÖLÜM 9

Banyodan çıkınca direkt yatağa baktım. Boştu. Nerde lan bu kız diye düşüne düşüne altıma siyah şortumu giyip çıktım oda dan. Acaba neredeydi küçük cadı?

Newyork

Uyandığımda bilmediğim bir evde bilmediğim bir yatakta yarı çıplak yatıyordum. İçeriden gelen su sesi yanlız olmadığımı hatırlattı. Su sesi gelen odanın kapısını hafifçe araladım. Tatlı sevgilim banyo yapıyordu. Tanrım o nasıl kas lan diye düşünmeden edemedim. Önce yanına gitmeyi düşündüm ama sonra vazgeçtim. Nedeni malum. Aramızda böyle bir şey olacaksa bile hemen ilk yanlız kaldığımız gün olmamalıydı. Hemen beni görmeden dışarı çıktım. Valizleri açtım ama içi boştu. Dolabı açtım iyimizin eşyaları karışık olarak yerleştirilmişti. Kendi kıyafetlerim yerine Berk'in siyah tshirtünü giyip çıplak ayak çıplak bacak aynanın karşısına geçtim. Özensizce topladığım saçlarımla odadan çıktım dışarı. Ahşap merdivenlerden aşağı inip salona çıktım. Bembeyaz koltuklarla ve pudra pembesi eşyalarla oldukça modern ve ferahdı. Salonun içinde dolaştıkdan sonra mutfağı aramaya koyuldum. Oldukça büyük bir evdi ama mutfağı bulmak zor olmadı.

Dolabı açtığımda bir sürü yiyecek vardı. Tatlısından tuzlusuna kahvaltılığından her şey vardı. Hemde fazlasıyla. Hemen yemek yapmaya koyuldum. Nasıl olsa sevgilim şimdi gelirdi.

Berk

Banyodan çıktıktan sonra burnuma gelen mis gibi yemek kokusu aşağıda sevgilimin yemek yapıyo fikrine kapılmama neden oldu. Hızlı adımlarla mutfağa gidip arkası dönük benim siyah penyemi giymiş çıplak ayaklarla birşeyleri soteliyordu. Sessizce ve sinsice yanına yaklaşıp ellerimle hızlıca belini kavrayıp boynunu öpmeye başladım;

'Hiiii Berk salak korkuttun benii.'

Dedi alelacele. O kadar şapşal görünüyorgörünüyordu ki anlatamam.

'Aşkım ne yapıyorsun?'

'Sana yemek yapıyorum kocacım.'

Dedi. Onu iyice kendime çekerken devam ettim.

'Yoksa evlenmek mi istiyosun sen?'

'Yooo.'

Dedi şımarık bir çocuk gibi. Gözlerini benden kaçırmadan bakmıyordu. Küçük bir kahkaha attım. Kollarıma alıp döndürdüm onu. Kahkahayı bastı o da. Çalan telefonumun sesiyle bıraktım sevgilimi.

'Alo Can?'

'Berk nerdesin?'

'Yazlık evdeyiz. Neden ? Noldu? '

'Ercan vurulmuş. '

Birden olduğum yerde kaldım.

'Nasıl oldu?'

'Henüz bilinci kapalı. Nasıl olduğunu bilmiyoruz ama kesin o herifin işidir. '

'Hangi hastane?'

**************

Arabaya bindiğimde çok sinirliydim. Newyork'un sesi çıkmıyordu ama oldukça telaşlı bi hali vardı. Gelmemesini tehlikeli olabileceğini söyledim ama beni yanlız bırakmamakda kararlıydı. Karışmadım. Her an yanında ben olacağım için sesimi çıkarmadım. Ama sinir krizi geçirecek kadar sinirliydim o anlarda.

Hastaneye vardığımızda ellerim titiriyordu. Hızlıca arabadan inip hastanenin girişine doğru hızlı adımlarla yürüdük. Elini tutmuştum çünkü onun da başına bir şey gelmesine izin veremezdim.