-2-

2K 141 252
                                    

Merhaba.

"Kralım o çocuk karanlıktan korkuyormuş ve oraya girdikten bir süre sonra sesi kesildiği için bazı askerler bakmaya gitmiş ve gittiğinde baygın bir şekilde yatıyormuş hekim yollayalım mı? "

"NE DİYORSUN SEN NEDEN HALA DURUYORSUN"Bunu duyduğum an ne kadar yanlış bir şey yaptığımın farkına varmıştım...

Hoseok

Oda sevmemişti beni ve yüzümü değil mi? kendimden nefret ediyordum, ohh neyseki kurtulacaklar...

Gözlerimi açtığımda bana bakan suratıyla karşılaştım çok yakındı neden burdaydı. hemen yüzümü saklaya bildiğim kadar saklayıp doğruldum. sonuçta  bir kraldı ve önünde yatıyordum saygısızlık etmek istemezdim.
"Üzgünüm k-kralım" bir süre sessizlikten sonra hekim geldi "ciddi bir şeyin yok sadece korkudan bayılmışsın" keşke hiç ayılmasaydım

Sadece Gülümseyip kafamı salladım ona baktığımda her haraketimi dikkatle izliyordu gözlerimiz buluşunca gözlerimi kaçırdım. Ordan ayrılmam gerektiğini fark ettim onun yüzünü görmek kalbime iyi gelmiyordu

"Artık eve gitmeliyim kralım babam merak eder "

"İyi olduğuna emin misin"

Gözümü açtığımdan bir ilk defa duymuştum sesini, ürkütücüydü
"Evet efendim" yüzümü elimle kapatarak çıktım beni böyle görmemeleri lazımdı görürseler yine hakaret ederleri değil mi?

Dışarıda yüzümü kapatırsam bana bulaşmayacklarını düşündüğüm için rahat bir şekilde gidiyordum eve yaklaştığımda onları gördüm...

Biri kolumdan çekti ve onlara bakmamı sağladı "Hahha gerçekten bu yüzünle krala tekliftemi bulundun seni küçük fahişe"fahişe mi bu ne demek?

"Hmm kral olmasamda bana gelebilirsin yüzünü kapatırız hahahh" ne demek istediklerini yeni anlıyordum..."lütfen bırakın beni, ben fahişe değilim"yalvarıyordum ama beni duymadılar, üstümü açıyorlardı" ahhaha korkma paranı veririz"daha büyük bir kahkaha koptu ardından üstümü açmaya çalışan eller gövdemin yarısını açmıştı. İğreniyordum herşeyden kendimi koruyamamaktan, yüzümden, gülüşümden, kendimden...

"Hadi ama paranı- " bir ses duydum bu diğerlerine göre oldukça kalındı ve sesi gür çıkmıştı "DERHAL ONU BIRAKIN"
Diğerleri onun kim olduğunu anlamamış olucak ki "ahahha tamam yaa sanada verir- kralım" duyduğum sesle kapanan gözlerim açılmıştı üstümdeki eller kalkmıştı onlar ise ayakta boyunları eğik duruyorlardı

"Askerler, atın şunları zindana! " öyle bağırıyorduki bu beni çok korkutmuştu gözlerinden alev çıkıyordu adeta askerler onları götürürken kral yanıma doğru gelmeye başladı, utanıyordum...

Yerde dağılmış bir şekilde dururken hemen başımda ayakta durdu. gözlerim yine dolmuştu üstündeki kürkü çıkarıp bana sardı elini uzattı ve"hadi kalk küçüğüm" ne yani beni zindana attıktan sonra iyi mi davranıyordu bu! Hadi ama bu saçmalık. kürkü bana çok büyük geliyordu bu sayede yüzümü daha iyi saklayabildim bugünün tek güzel yanı bu olabilirdi ve şey onun kokusu...

Anlamaz bir şekilde yüzüme bakıyordu galiba hala cevap bekliyordu "yardımınız için teşekkürler" diyerek eğildim "iznizle efendim" gidecekken kolumdan tuttu "dur, neden yüzünü saklıyorsun ve ismin ne?"ne diyecektim ben buna "kralım adım hoseok, ve yüzüm şeyy çirkin olduğu için. hem kim çirkin birinin yüzünü görmek ister ki " kral yüzüme bakıyordu istemsizce konuştu "çirkin mi?"

Ahh bunu tekrarlamamı mı istiyordu bunu kabullenmek bile canımı yakıyordu...

"Evet efendim" yüzümü açtım "öncelikle affedersiniz efendim bende iğrenmek için bir çok sebep var mese-"bir el onun eli, yüzümde yanağımı okşuyordu " bu haksızlık, kim dedi bunları sana hoseok" bunları derken yanağımı okşamayı hiç bırakmamıştı "kralım bir çok kişi böyle der ve demeden de anlaşılıyor zaten" gözleri, gözleri bütün suratımı dikkatle  inceliyordu.

Bir şey arıyor gibiydi sanki midesi bulanmışa veya iğrenmişe benzemiyordu "kusursuz" ağzından çok kısıkta olsa duyulacak o kelime çıkmıştı kusursuz İlk defa duyuyordu hoseok "ha" kral tam konuşacakken askerin sesi duyuldu ama hala elini çekmemişti o an aklına pazarda gördüğü kişilerin ona dediği şey aklına geldi 'büyüleyici bir güzelliğin var çocuk'

Gerçek olabilir miydi, hoseok güzel olabilir miydi? Ama olsa dahi kral buna kapılacak son kişiydi değil mi...

Asker geldikten sonra elini çeken suga değildi geri çekilen hoseok'tu "kralım, artık saraya dönmeliyiz hava kararıyor" sıganın daha deminki surat ifadesinden eser kalmamıştı o şevkatle bakan suga gitmiş yerine sinirli biri gelmişti sanki "tamam..."bir süre daha hoseok'u izledikten sonra " tekrar geleceğim..." hoseok hala olanların şokundaydı ne cevap verebiliyor nede yerinde kıbırdayabiliyordu başını eğmekle yetindi yanakları kızarmıştı

Suga askerin yanına gitti son kez hoseok'a baktıktan sonra oradan ayrıldı   hoseok'ta bir süre sonra kendine geldi ve yol boyunca sırıtarak yürümüştü içi kıpır kıpırdı olanları düşündükçe yanakları kızarıyor ve kötü olayları unutuyordu

uzun zaman sonra kendini iyi hissediyordu...

Diğer bölüm 💅🏻👽
"Efendim zindana attığımız kişileri ne yapalım?" suga hiç düşünmeden cevap verdi 'kazığa oturtturun!'


Öncelikle merhaba olmayan okuyucularım FABABABSMNN Ya içime sinmedi bu off neyse bölümleri uzatmaya çalışcam ve ilk kitabım ona göre yourmlayın sizi seviyom baysss

La bu arada bu zindana atma işini unutmadım böyle kalmıcak o yani ehehehehe ve ilk bölümde sugayı bipolar yapmışım bee GABNSNSMS

UFAKLIK -SOPE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin