Merhaba.
İki gün önceki bana şuan onu deli gibi arıyacağımı söyleseler inanmazdım ve galiba artık onun sevgisine hatta ona sahip değildim onu sonsuza dek kazanamadan kaybetmiştim...
bu iki gün içinde onun hakkında bir çok şey öğrenmiştim yemek yaparken bir şeyler mırıldanması, çoğunlukla güler yüzlü fakat gerektiğinde çok ciddi biri olabildiği, gülümsemesinin çok güzel olduğu...
Eğer onu bulamazsam Artık bunları göremeyeceğim aklıma dank etmişti
Bir güçlükle ayağa kalktım yorulamazdım şimdi olmazdıYeniden onu bıraktığım yere giderken bir ses duydum bu beni azda olsa umutlandırmıştı ve yeniden güçlükle bağırdım "jin!"bir süre ses gelmedi gözlerim yeniden doluyordu
İçimdeki son umudu ses gelmeyince kaybetmiştim
Hala onun ismini sayıklıyordum sesim titrek çıkıyorduyeniden o sesi duydum jin, bu onun sesiydi ama bana cevap vermiyordu
"Saraya daha ne kadar var? " arkamı döndüğümde jin bir adamın kucağında gülerek konuşuyordu Adamı umursamayarak jin'e koştum "jin" bir anda korkmuş olacak ki hızla bana döndü fakat soruma cevap vermeyerek yeniden adama döndüAklımda bir sürü soru vardı neden o adamın kucağındaydı?,ona bir şey olmuş muydu? "Jin iyi misin?" bu sefer bana dönmemişti haklıydı fakat bu sinirlerimi bozuyordu
Bir anda aklıma Jin'in erkeklerden hoşlandığı ve şuan bir adamın kucağında olduğu gelmişti, o beni seviyordu!
"Ooo Jin daha iki gün önce beni seviyordun ne oldu tatmin edemedik mi seni he, bulmuşsun saf erkeği, biliyor musun acıyorum sana seni o kadar aramama hiç de değmezmişsin" bunu dedikten sonra gözleri doldu ve onu taşıyan adamın göğsüne başını koydu bu beni daha fazla sinir etmişti tam arkamı dönüp gidecekken ismini bilmediğim adam konuştu
"Hey hey dur bakayım orda Jin'in ayağı burkulmuş bende dayanamdım aldım yol boyunca da namjoon adında birinden bahsetti büyük ihtimalle o şerefsiz sensin Harbiden değmezmişsin yol boyunca bana belki bilerek beni orda bırakmamıştır diyip durdu biliyor musun" adam biraz durdu ve konuşmaya devam etti
"ama keşke dediğin gibi seni değil beni sevse senin aksine onu çok daha mutlu ederdim" diyerek hızlıca yanımdan saraya doğru ilerledi Jin'in ayağı mı burkulmuştu...
-Hoşiik-
Namjoon yanımdan ayrıldığında koşarak krala haber verdim oda beni geri çevirmeyerek bir gurup askeri jin'i bulması için görevlendirdi ben ise bir süredir kralın yanında askerlerden haber bekliyordum
"Güzelim asma suratını artık bulacağız onu" gerçekçi olmayan bir şekilde gülümsedim fakat anlamış olacak ki oda suratını astı
kral tam bir şey diyecekti ki kapı çaldı "gel" ben hariç sesi herkes'e soğuk çıkıyordu ve ben bu detayı çok seviyordum "kralım aradığınız kişi az önce bir adam ile saraya geldiler ayağı burkulmuş bunun haricinde bir sorunu yok" tam kapıya atılacakken kral kolumu tuttu "çıkabilirsin" görevli eğilerek çıktı "nereye gidiyorsun güzelim daha ödülümü almadım"bir anda beni kendine çekerek dudaklarımızı birleştirdi çok sakın ve naif öpüyordu
Bir süre sonra dudaklarımdan ayrılarak kolumu bıraktı "heh işte şimdi gidebilirsin" bu hareketine gülümseyerek karşılık verdim "şey o zaman bende olmayan ödülümü alabilir miyim" ne dediğimi anlamamış olacak ki anlamaz bir şekilde baktı
Dudaklarına ufacık bir öpücük kondurarak geri çekildim ve koşarak odadan ayrıldım
hoseok çıkarken arkasında deli gibi sırıtan bir kral bırakmıştı, yoongi hoseok'u istiyordu, yoongi istediğini her zaman alırdı.