-9-

965 101 98
                                    

Merhaba.






Gün boyunca onunla konuşup ağlamıştık bana çok iyi gelmişti "hyung ben artık gideyim" gitmek istemiyordum ama çok geç olmuştu "bugün burda kalsan olmaz mı? " içimi oluyormuş gibi konuştu "ciddi misin!" gülümseyerek karşılık verdi "ciddiyim! " ikimizde her şeyi unutup kahkaha atmıştık zaten olması gerek de buydu

O gün sarılarak uyumuştuk bana çok iyi gelmişti iyi ki onunla tanışmıştım sabah malesef karşılamam gerek bir kral vardı hyungun yanından erken kalkmak zorunda kalmıştım

Odama geçtiğimde üstümü değiştirip kralın odasına doğru yol aldım çok stresliydim o kızda orda olacak mıydı? ya onada hizmet etmek zorunda kalırsam bu düşüncelerden kurtulamıyordum kralın odasına geldiğimde elim tam kapı koluna uzanmıştı ki bir hizmetçi elimi tuttu "ne yapıyorsun sen" bu çalışanı hiç görmemiştim "ben kralı uyandırmakla  yükümlüyüm" küçümser bir şekilde baktı elimi ağzıma tuttuğumda peçemi unuttuğumu fark ettim, kahretsin

Hemen elimle yüzümü kapattım "kral şimdi yorgundur odasına girme istediği zaman gelir" yorgun mudur? Kadınla şey mi yapmıştı o ama kral yapmazdı değil mi yapmazdı, aslında sadece ben yapmamasını istiyordum ben kim oluyordum ki "tamam efendim"

Kralı uyandırmadan hyungun yanına gittim mutfağa girdiğimde acele ile yemek hazırlıyordu onu şimdi rahatsız etmek istemezdim ya oda beni bırakırsa galiba o zaman gerçekten çökerdim.

Mutfakta tezgahın arkasında Sandalyeye oturdum ve yemeği bitirmesini bekledim yemek bir süre sonra hazırlandı hyung hizmetçilere nasıl sofrayı kurması gerektiğini anlattıktan sonra bana döndü "hoşiiik ne oldu bal-" daha sözünü bitirmesine izin vermeden ona sarıldım afallamışa benziyordu

"Hyung beni hiç bırakmayacaksın değil mi" bir anda gözü doldu "kuzuum ne oldu ben seni bırakırmıyım hiç ve çıkar bakayım o peçeyi" yüzümdeki peçeyi çıkardıktan sonra tekrar sarıldıö omzunda ağlıyordum onun yanında kendimi tutmuyordum çünkü ne yaparsam yapayım asla anormal karşılamazdı hemen bana ayak uydururdu "kuzum anlatmayacak mısın?"

Kafamı salladım "seni seviyorum hyung" bir anda oda ağlamaya başladı "bende seni çok seviyorum" ama bir anda kendini toparladı "Aaa ağlamak yakışmaz bize" beni kendinden ayırdı ve ellerini yüzüme koyup gözyaşlarımı sildi "sil bakayım onları"gülümsemiştim

Hyungun odasıns gittiğimizde ona olanları anlatmıştım " vay şerefsiiz" ona olan her şeyi anlatmıştım evet kucak dansıda dahil çünkü beni yargılamayacağını biliyordum

Tam ağzını açıp konuşacakken kralın sesi duyuldu çok kötü bağırıyordu "HOSEOK!" bir dakika benim mi adım geçmişti orda hemen ayağa kalktım "hoseok ne oluyor" hyung'da endişelenmişti "bilmiyorum"

Bir anda kapı açıldı kral öldürecekmiş gibi bakıyordu neden bu kadar sinirlenmişti ki "hoseok neden beni uyandırmadın ve bu odada ne işin var!"
Neden mi uyandırmamıştım ama öyle olması gerekmiyor muydu?



SUGA(DÜN)

Bugün o gelecekti annemin seçtiği eşim bunu reddedebilirdim fakat istememiştim bu aralar hoseok'a çok yüz verdiğim için gerçekleri görecekti onu seviyordum fakat öyle mi buna emin olamıyordum

Odadan çıktığımda çoktan şehire vardığını öğrendim hemen onu karşılamaya gittim oraya vardığımda güzel bir yüzü olduğunu gördüm belki hoseok'u unuturdum değil mi?

Yanına gittiğimde koluma girdi "merhaba kralım" kralım...
Bunu dediğinde neden bir şey hissetmedim hoseok dediğinde içimde bir his oluyordu "hoşgeldiniz prenses" gülümseyerek karşılık verdi

UFAKLIK -SOPE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin