Merhaba.
Kral beni saraydan mı kovmuştu, bu fazla olmuyor muydu?-hoseok-
Hyunga bakıyordum normalde gülen yüzü solmayan her zaman beni destekleyen hyunga, ama şimdi gözleri kapalı zerre duygu barındırmayan hatta ölümle savaşan bir hyung vardı önümde o beni hep desteklese de benim şuan elimden hiç bir şey gelmiyordu
"Kralım, o iyileşecek değil mi" kral gülümseyerek yüzüme baktı "iyileşecek" onun kucağında iyice büzülmüştüm ama bu konuda hiç rahatsıza benzemiyordu ve bu benim de işime geliyordu
Kralın ağzından kimsenin duymayacağı bir fısıltı çıktı "umarım hoseok, umarım eğer ona bir şey olursa seni ben bile toparlayamam"
Kral neredeyse hissedilmeyecek bir şekilde başıma öpücük kondurdu ve bu benim daha da mayışmama sebep oldu
"Güzelim ben hekimleri çağırtayım birazdan dönerim tamam mı? " her ne kadar beni bırakmasını istemesem de kafamı sallayarak onayladım Yavaşça kralın kucağından indim
Kral tam çıkacakken durdu ve gördüğü şeyle kaşlarını çatarak konuşmaya başladı "sizi kim çağırdı" kapıdaki kişiler benim açımdan gözükmediği için ayağa kalkarak kralın yanına gittim
Kralın yanına vardığım da hekim kralın önünde eğiliyordu "kralım beni namjoon çağırdı ve size de bir not iletmemi istedi" kral tepkisizce konuştu "oku"
Kralım...
Bunu yapmamalıydınız, eğer ki ben yokken ona bir şey olursa bilin ki bin mislini size yaşatacağım, bunu yapabileceğimi ikimiz de biliyoruz değil mi?Kral duyduklarına bir tepki vermezken hekime başıyla geçmesini işaret etti "kralım namjoon'a ne yaptınız?" sabah ki namjoon ile bu mektubu yazan kişinin aynı olmamasını umuyordum
Hem kral ne yapmıştı da namjoon bu kadar sinirlenmişti?
kral bana dönerek konuştu "saray girmes-" bir anda Aklıma gelen şey ile kralın sözünü bölerek konuştum "benim yüzümden mi? Eğer bu yüzdense gidiyim o gelir o gidince ben gelirim" sesimi her ne kadar titretmemeye çalışsamda sonlara doğru bunu başaramamıştım "biliyorum şuan benim yüzümü görmek istemiyor ama şuan hyungun ona ihtiyacı var, gelsin yemin ederim hiç karşısına çıkmam" kral bir anda sinirle bana baktı
"Gitmeyeceksin! Onu ben kovdum buraya gelmeyecek ,olanlarda senin bir suçun yok, tamam mı" kral Namjoon'un neden kovmuştu ki hyungun ona ihtiyacı var "Kralım gelsin, namjoon gelsin hyungun ona ihtiyacı var" çaresizdim...
kral ifadesizce suratıma baktı "hoseok, hayır" bir adım geri atarak başımu eğerek kralı onayladım evet unutmuşum o bir kraldı beni halkın içinde yalnız bırakan, halk içinde 'acımasız' olarak bilinen, belki hiç bir şeyi umursamayan biriydi, neden beni dinleyecekti?
Hyungun yanına giderken hekim kalktı ve eşyalarını topladı "şuanlık bir şey diyemeyecek kadar belirsiz bir durum da , hala yaşıyor olması bile şans ben yine de ilaç vereceğim ama siz kendinizi bir kayba hazırlayın" diyerek koşarcasına odadan çıktı.
Yavaşça yatakta boş olan kısma oturdum ellerimi uzun ve dolgulu saçlarına attığımda kızmasını bekledim çünkü bunu her yaptığımda 'hoşiik müthiş yakışıklı karizmatik saçlarımı bozuyorsun çek elinii' derdi, hatırladığım anıyla yüzümde bir gülümseme belirdi ve aynı zamanda yanağımda habersizce süzülen yaş...