3

1K 107 37
                                    

Chan, Changbin ve Jeongin, Minho'nun evinin kapısının önünde durmuş birbirlerine bakıyorlardı.

Kapıyı kimin çalacağı konusunda karar verememişlerdi.

"Chan hyung, sen çalsan olmaz mı?" Jeongin'in masum çıkardığı sesiyle konuşması üzerine Chan, derin bir nefesi içine çekti.

"Of, tamam!"

Elini kaldırıp kapıyı çalacağı sırada kapının aniden açılmasıyla üçlü yerinde sıçramıştı.

Kapıyı açan kişiyse hiç beklemedikleri bir kişiydi.

Onları kaşları çatık, bir şeyden dolayı çok sinirli gözüken bir Seungmin karşılamıştı.

"Neden bu kadar fazla feromon salgılıyorsunuz? Alfaların size saldırmasını falan istiyorsanız bu birkaç dakika sonra olacak gibi gözüküyor." dedi Seungmin, hâlâ kaşları çatık bir şekilde etrafa bakıyordu.

"Bu seni ne kadar ilgilendiriyor? Aptal omegaların aptal nazını ya da her neyse çekmene hiç gerek yok." diyerek içeri girdi Chan. Arkasında şaşkın bir şekilde ona bakan bir Seungmin bırakmıştı. Jeongin ve Changbin ikilisiyse Seungmin'e hiç bakmadan yanından geçip Yoongi'nin ve Minho'nun orada olduklarını bildikleri mutfağa doğru ilerlediler.

Salonda oturmuş Jimin ile sohbet eden diğer üç alfanın gözleri, onlara hiç bakmayan omegalardaydı.

Ne kadar büyük konuştuklarını biliyorlardı. Toplumun omegalara kötü bir bakış açısıyla bakmalarından dolayı birbirlerine söz vermişlerdi ve bu sözü teker teker bozmuşlardı.

Chan'ın aklına daha sonradan Jimin'e selam vermesi gerektiği gelince istemese de oraya baktı. Seungmin'in de salona gelmesiyle sayılarını üçten dörde çıkaran alfalar heyecanla ona bakarken Chan yutkunarak Jimin'e gülümsedi.

"Merhaba Jimin amca!"

Jimin mahcup bir gülümsemeyle ilk başta yanındaki alfaların afallamış yüzlerine, daha sonra da ona selam veren omegaya baktı. Aralarında bir sorun olduğunu anlamış gibi görünüyordu.

"Merhaba Jimin amca." dedi diğer iki beden aynı anda.

"Selam çocuklar. Yoongi ve Minho mutfaktalar, sanırım siz de oraya gidiyordunuz ha? Hadi gidin güzellerim."

Jimin'in onlara sesleniş biçimi tüm omegaları gülümsetirken hepsi başını salladı ve mutfağa ilerledi.

"Merhaba Yoongi amca!" diyerek bağırmış ve tezgahta domates doğrayan bedene sarılmışlardı.

Yoongi ise ilk başta şaşırmış daha sonra onlara sahte bir kızgınlıkla yemek yaptığı hakkında bir şeyler gevelemişti.

Kaşlarını çatarak onlara bakan Minho'nun babasını diğerlerinden kıskandığını düşünüp gerilseler de Minho onları şaşırtarak kollarını göğsünde birleştirdi.

"Hey! Bana selam vermeden nasıl babama sarılırsınız ya?!"

İçerideki alfalar Minho'nun sesini duyunca ilk başta gerilseler de sonunda gülümsemeden edememişlerdi.

Omegalar yemek yapıp konuşurlarken alfalar, salonda sessiz bir şekilde düşünüyorlardı. En sonunda bu sessizlik Jimin tarafında bozuldu.

"Ne yaptınız da bu kadar kırdınız onları?"

Jimin'in sorduğu soruyla alfalar birbirlerine utançla bakmış ve hepsi yaptıkları hataları anlatmıştı.

"Yani sen Minho, ve sen de hem Minho hem de Jeongin hakkında saçma sapan şeyler söyledin öyle mi?" dedi Jimin, Jisung ve Hyunjin'i göstererek.

Platonik ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin