"Özür dilerim."
Demesiyle, bilmem kaçıncı şoku yaşamıştım.....
~~~~~~
Müdürün bana karşı sarf ettiği iki kelime zihnimde ard arda yankılanmaya devam ediyordu . Benden özür dilemişti evet 'özür dilerim.' demişti ama... ama hâlâ anlam veremiyordum. sabahki o sert ve kalp kırıcı cümlelerinden sonra neden fikri değişmişdi? neden benden özür dilemeşdi?Bu özür karşısında afaladığımı inkar edemem. çünkü katiyen böyle bir şey beklemiyordum bu nedenle hâlâ suskunluğumu kuruyordum fakat. aramızdaki sesizliği bozan yine müdürün gür sesi oldu.
"Şey... Ben gerçekten ne diyeceğimi bilemiyordum..."
Burun kanatlarından derin bir nefes içine çekti. Sanki kelimeleri özenle bir araya getirmeye çalışıyordu. Daha doğrusu pişmanlığını nasıl dile getireceğini bilmeyen bir tavır sergiliyordu sanki.
Müdür yarım kalan cümlesini devam ettirmek için tekrardan ince dudaklarını araladı."Bugün gereğinden fazla ön yargıyla sizlere yaklaştım. Oysaki ben eğitimli bir müdürüm, ön yargının nasıl şeylere yol açacağını iyi bilmeliyim. Empati nasıl yapılır bilmeliyim, kendimi karşımdaki'nin yerine koyup'ta düşünmeliym. Ama ben ne yaptım daha senin öz geçmişini bilmeden saçma sapan cümleler kurdum.
Belki Hazan hanım beni arayıp öz geçmişinin bir kısmını anlatmasaydı belkide halâ ön yağıyla sizlere yaklaşacaktım . Bugün anladım ki ben iyi bir müdür değilim kesinlikle değilim. az önce sizde gördünüz Aras ve çetesini. aslında bir tek onlar değil bu okuldaki öğrencilerin hepsi öyleler. Belki ben müdürlüğümü doğru düzgün yapamadığımdan dolayı bütün bunlar oluyor. Aslında sana olan ön yargım bundan dolayıdı. Onların bu tavırlarına bir son vermek için kaba olmayı deniyorum fakat ben işi daha kötü yerlere çektim sabah size karşı sergilediğim davranışla anadım. Oyüzden lütfen beni af edin kızlar gerçekten ben öyle biri değilim sizinde onlar gibi saygısız olduğunuzu düşündüm. "Müdürün bu uzun açıklamısı beni gerçekten yatıştırmışmıydı bilmiyorum. öfkem hâlâ sessizliğini koruyormuydu Onu' da bilmiyordum . Şuan o kadar karmaşık duygular içerisine haps olmuştum ki nasıl bir tepki vereceğimi bilemiyordum. gerçekten içten ve samimi bir özürmüydü yoksa mesleğini kaybetme korkusumuydu, aslında sesi o kadar samimi ve içten çıkmıştıkı özrüne inanmam gerekiyormuydu?
İnsanlara olan güvensizliğim hep tepkisini kurayacaktı. herhalde bu güven sorunu hiçbir zaman bitmyecekti ama bugün bu güvensizliğin üzerinden gelecektim belkide bir şansı hak ediyordu .
Müdür halâ karşımda durmuş benden bir cevap beklerke ne diyeceğimi kestiremiyordum. Aileme hakaret etmişti ve şuan onu nasıl af edeceğimi bilemiyordum bu sepeple ağzımı açıp tek bir kelime söylemeden başımı onu af ettiğimi göstererekten bir aşağı bir yukarı sallayarak yanından geçip okul girişine yöneldim.
Arkamdan gelen kardeşlerime dönmeden yareye seslendim .
"Yare, ablamı ara ve müdürün mesleğine devam etmesi gerektiğini bildir."
Adımlarımı dahada hızlandırırken yared'den onay kelimeleri gecikmedi.
"Tamam arıyorum."
Sınıfa geldiğimde dersin bitmesine 5 dakika kalmıştı tabi matematik öğretmeninden azar işitmiştik ama yüsra tatlı diliyle türlü bahaneler öne sürerek adının Sena olduğunu öğrendiğim öğretmenimizi yatıştırmıştı.
"Evet arkadaşlar, bir diğerki dersimizde işlediğimiz konular tekrarlanacak. Aksi taktirde hanenize 1'i basarım bilginize ."
Öğretmen tehtit içerikli cümlesini sonlandırdıktan sonra öğrenciler yavaştan sınıfı terk etmeye başladılar .
Sınıf iyice boşaldığında sırtımı oturduğum sandalyenin başına yaslayarak önümde duran üzeri boş sıramı izlemeye daldım. Bu saatten sonra sınıftan Çıkmaya pekte mecaalim yoktu Zira az önce bahçede olanlardan sonra bir daha o bahçeye çıkmak bile istemiyordum. Kızlar kantine gitmemi diretmiştiler lakin bir yolunu bulup onların teklifini ertelemiş kızları kantinde göndermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ KENDİNDEN KURTAR
RomansaAy geceye muhtaç, gece ise ona aşık.... ~ Karamsar geçmişleri vardı o dört genç kızların. Hayat onlara pek iyimser davranmamış, sevdiklerini canları bildikleri ailelerini almıştı ellerinden. Bu sebeple hayatlarının temellerinde açıdan başka birşey y...