13. Bölüm: Final

56 6 6
                                    

İki Yıl Sonra...

Mutluydu. Taehyung, mutluydu.

Bugün aylar sonra periler ülkesine gitmek için periler bir araya gelmişti. Boş beyaz duvarın önünde binlerce peri sıra sıra dizilmiş halde, elinde mavi keselerin bulunduğu torbayı tutan Kim Taehyung'un ilk keseyi Jungkook'a vermesini bekliyordu. Genci, yaşlısı, bütün periler sabırsızlardı, özellikle daha önce hiç memleketlerini görememiş küçük perilerin heyecanları yüzlerinden okunuyordu.

Kim Taehyung mutluydu, eşi Jungkook ile geçirdiği dolu dolu iki yılda dünyaya adapte olmayı başarmıştı. Gezmediği ülke kalmamıştı ama hâlâ periler ülkesinin hasretini çekiyordu. Juppe, kardeşinin, Baş Peri'nin dünyadaki yardımcısı ela gözlü kızla olan yakınlığı olmasa şu an ülkelerine geri  dönmek üzere bekleyen kalabalığın aslında var olmayacağını düşündükçe derin derin soluklanarak sakin olmaya çalışıyordu. Baş peri ölmüştü, yardımcısı dünyanın hapsindeydi ve komutanın bile haberinin olmadığı savaşın sonucunda harebeye dönen ülkeleri bugün eskisinden iyi hale gelmişti, birazdan yeni evlerini göreceklerdi; Jungkook ile ömür boyu yaşayacakları evlerini.

Kim Taehyung torbanın büzülü ağzını araladı ve içinden aldığı mavi keseyi Jungkook'a verdi. Jungkook tozu duvara döktü ve açılan boyuttan geçmeden önce eşinin dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı. Kim Taehyung'un yanakları kızarmaya başlarken Jungkook, Yoongi ile periler ülkesine yol aldı.

***

''Kook! Hayır, onlar diğer odaya.''

Jungkook dünyadan getirdikleri eşyaları yerine yerleştiriyordu, Taehyung ise sözel olarak neyin nereye gideceği konusunda yardımcı oluyordu ve elinde tuttuğu bulutlu lambaları neden kendi odalarına takacaklarını sorgularcasına eşine bakıyordu.

''Burası odaları olacak diye karar vermemiş miydik?''

Odanın ortasına attıkları kanepeye boylu boyunca uzanan beden büktüğü dudaklarıyla eşine hayıflanarak ayağa kalktı. Küçük bulutları Jungkook'un elinden alırken yüz ifadesini sinirli tutmaya çalışıyordu çünkü Jungkook'un 'acaba nerede yanlış yaptım?' bakışları çok komikti.

''Bir yaşlarına gelene kadar bizim odamızda kalacağını söyleyen sendin. Beşiklerin bulunduğu duvarı bulutlu lambalarla süslemek istediğimi de söylemiştim.''

Hızlı adımlarla yan odaya, yatak odalarına, geçerken gün geçtikçe büyüyen karnının altında duran eliyle bebeklerini seviyordu. Jungkook ise peşinden özür dileyerek elindekileri almaya çalışıyordu.

''Alımdan çıkmış. Özür dilerim, bebeğim. Jimin ile perilere ülkelerine yapılanları anlatırken çok yoruldum.''

Taehyung kıkırdamamaya çalışırken hemen eşini cevapladı.

''Yoongi neden eşine yardımcı olmuyor ki? Evde seni bekleyen bir hamile perin olduğunu biliyor olmalı değil mi!?''

Taehyung ayakta durmakta oldukça zorlanıyordu bu yüzden beyaz ahşap beşiğin yanında bulunan açık yeşil örtülü yataklarına yavaş bir iniş yapmak zorunda kaldı. Jungkook da eşinin sivri diliyle baş edemeyeceğini bildiğinden sustu ve Taehyung'u sırtından destekleyerek devrilmesini önlemeye çalıştı.

''İkizler için odamız küçük biliyorum, zaten evin en büyük odasına onlara verdik. Burayı da onlar için süslersem bizim için yer kalmaz ama en azından bir yıl kadar bizden çok onlar kullanacak bu odayı. Saçmalıyor olabilirim ama bilmiyorum, her şeyin eksiksiz olmasını istiyorum işte.''

Jungkook eşini dudaklarında asılı gülümsemesiyle dinliyordu, sonlara doğru eşinin  göz pınarlarından yanaklarına damlayan pembe yaşları da parmak uçlarıyla silerken gülüşünü bozmadı. Yumuşacık saçlarının arasına daldırdı burnunu, buram buram çiçek kokan tutamlarını sevdi. Bebeklerinin de mis gibi çiçek kokacağını bildiğinden ömrünce bu kokuyu ciğerlerine hapsedecekti, bundan da oldukça memnundu.

''Bebeklerimizin sağlığı yerinde. Bütün kıyafetleri, bezleri, oyuncakları odalarında yerli yerinde. Mamaları mutfak dolabında duruyor, seninle kontrol ettik hepsini. Eh en önemlisi ben yanındayım, çocuklar da yan dairededeler. Üzülmene değecek bir durum yok sevgilim.''

Jungkook dizlerinin üzerine eğildi. Eşinin karnına dudaklarını yasladı, bebekler anında babalarına tepki verdiler. Jungkook'un dudaklarını sürttüğü bölgelere minicik ellerini bastırıyorlardı ve Kim Taehyung'un gözlerinden akan yaşlar hızlanıyordu.

Dışarıdan perilerin şarkı söyleyen sesleri kulaklarını doldurdu, bugün yenilenen sarayda büyük bir kutlama yapılacaktı. İkili ayaklandı ve hazırlanmaya başladı.

***

'' Bence seçimi yapmak için güzel bir vakit.''

Eski peri divan üyesi öne çıkarak söylediği sözlerle şarkı söyleyen kırmızı periyi durdurdu, mikrofonu sahneye çıkan eski üyeye verdi.

''Ülkemiz yeniden bizim elimize geçtiğine göre ve yönetim ömür boyu komutanın elinde kalmayacağına göre bu işleri bilen birine devretme vakti geldiğini düşünüyorum.''

Eski divan üyesi kanatlarını gererek konuşurken Yoongi'e öldürücü bakışlar atıyordu. Çatık kaşlarıyla küçük perilerin korkuyla koşarak annelerine sarılmalarına sebebiyet verdi ve Jimin'in sert adımlarla sahneye çıkmasına, mikrofonu elinden sökerek almasına önayak oldu. Jimin mikrofonu yeniden sahibine vermeden önce sahte bir gülümsemeyle perilere dönük konuştu.

''Bugünün anlam ve önemini bilerek hareket edilmesi gerekirken ilk günden yapılan hadsizliklerin cezasız kalacağını sanmayın. Bu bir başkaldırıdır! Komutan Min sizlere yarın bir seçimin yapılacağını söylerken neredeydiniz diye sormak isterim kendisine. ''

Eski divan üyesi mikrofunu almak için hamlede bulundu, Jimin geriye adımlayarak askerleri çağırdı ve periyi dünyaya dönmesi için göndertti.

''Ülkemizin huzurunu bozan davranışlarda bulunanlar dünyanın adaletiyle sınanır. Bunu düşünmeden hareket etmemenizi dilerim.''

Kutlama şarkıya başlanmasıyla devam etti.

***

''Adayların hepsi çok yetersiz! Ne yapacağız?''

Oy vermek üzere toplanan perilerin hepsi aynı düşüncedeydi. Ülkelerini eski haline getirene kadar anahtarı komutana vermişlerdi ve halk güvenlerini boşa çıkarmayan Yoongi ile devam etmek isterken gelen haberle komutanın askerliğe geri döndüğünü öğrenmişlerdi. Önlerine çıkan adayların hepsi toydu, güven vermiyorlardı ve periler yeniden bir hata yapmak istemiyorlardı fakat düşünmek çok geçti, sarayın bahçesine dikili zilin çalışıyla oylama başlamıştı.

Jimin elindeki isimleri okudu, adaylar basamakları çıktı. Diğer tarafta Yoongi elinde tuttuğu taçla devir teslim için yeni baş periyi bekliyordu.

Adaylar sırayla kendilerini tanıttılar, vaatlerde bulundular ve memnuniyetsizliklerini homurdanarak belli eden periler sonunda bir karar için gruplara ayrılarak konuşmaya başladılar. Hiçbiri bir isim söyleyemiyordu, gruplar bir araya geldiler fakat karara varamadılar.

Zil tekrar çaldı. Oylama bitti.

Jimin herkesin yanına giderek isim aldı ve defterine not etti. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle tekrar basamaklara çıktı ve bahçenin köşesinde Jungkook ile kendisine bakan Taehyung'u çağırdı.

Jungkook, Jimin'in bakışlarından her şeyi anladı. Eşini kolundan tutararak basamaklara yönlendirdi. Taehyung anlamadığından sürekli ne olduğunu soruyordu fakat Jungkook bunu perilerin söylemesini daha uygun bulduğundan susuyordu. Jimin gelen yeşil kanatlı bedene karnını incitmeden sarıldı,  Jungkook da Yoongi'nin yanında yerini aldı.

Periler çığlık çığlığa haykırıyordu Taehyung'un adını.

Yoongi, Jimin'in önüne geçti ve elinde tuttuğu tacı havaya kaldırarak Taehyung'un saçlarının arasına yerleştirdi.

Mutluydu. Taehyung, çok mutluydu.

Biiiiitti.

Peri •TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin