Ela gözlü kız elinde tuttuğu dosyayı kafenin en köşesinde, kameraların göremeyeceği bir kör noktada kahvesini ağır hareketlerle yudumlarken inceliyordu. Tonlarca ismin arasından altını çizdiği kişilere ait bilgilerin devamını öğrenmek için bugün çok sevdiği arkadaşıyla buluşacaktı. Sözleştikleri saat beşti fakat beyaz duvara bir çivi yardımıyla asılı duran dijital saat beşi yirmi geçiyordu. Gencin ne sebeple onu beklettiğini merak etti.
Dosyaya döndü, simli mavi tükenmezle aile bilgilerinin yanına notlar aldığı adı tekrarladı.
"Kim Taehyung."
Karşısındaki sandalye çekildi. Üzerinde beliren gölge ile gözlerini dosyadan çekti.
Kanatlarını göstermekten çekinmeyen periye dehşetle baktı. Gözlerinin pembesi koyulaşmıştı, öfkesini çevresine de yayıyordu. Ela gözlü genç aldığı kesik nefeslerle yerinden kalkmaya çalıştı fakat olmuyordu, bacakları sandalyenin demirlerine yapışmıştı. Peri, yumruk halini almış ellerinin arasında tuttuğu şişeyi masaya fırlattı.
"Arkadaşın Juppe neden geç kaldı? Merak ediyorsan bunu iç."
***
Kafedeki olaydan 2 gün önce, kazadan bir hafta sonra
"Hyung, emin misin? Bence biraz daha dinlenmeli."
Jungkook'un sımsıkı tuttuğu elini gevşetmesi için parmaklarını oynattı. Zaten oldukça hassastı, teninde yeni bir iz istemiyordu.
"Yürümesi gerek, evde yatarak iyileşme sürecini yavaşlatıyor. Yanında sen varsın, acil bir durum olursa beni ararsın."
Namjoon dış kapıya ilerledi, Jimin de onu yolculadı.
Jimin'in hali o olaydan sonra pek iç açıcı değildi. Yoongi ve Hoseok'un ihaneti en çok Taehyung ve Jimin'i yaralamıştı. Taehyung çocukluk arkadaşının nasıl böyle bir girişimde bulunduğunu çözemiyordu ve aynı şekilde Jimin de anlam veremiyordu.
Fakat sonra Jin ile konuşmuşlardı. Jin ve Namjoon, Hoseok'un perilerin iyiliği için Taehyung'u kendi saflarına çekmek adına bunu yaptığını itiraf ettirmişlerdi ve Yoongi de bunu onaylamıştı. Daha sonrasında ikisi de yeni planları olduğunu söyleyerek ülkeyi terk etmişlerdi.
"Siz gidin, ben evi toparlayacağım."
Jimin ifadesiz suratıyla mutfağa ilerledi. Kendini temizliğe vererek Yoongi'i düşünmeyi engelliyordu. Özellikle bulaşık telini lavobunun içine hınçla bastırırken titreyen ellerine lanet ederek zihnini boşaltıyordu. Kötüydü, iyileşmek istemiyordu.
"Fazla durmayacağız, sen yorulmadan eve döneriz."
Jungkook, perisinin yanağına ve oradan çenesine dudaklarını sürttü. Dokunduğu yerleri yakıyordu ve Taehyung'a ayaküstü güzel bir acı çektiriyordu.
"Belki çok yürüyemem ama arabayla gezebiliriz."
Jungkook, perisinden gelen fikirle kaşlarını çatarak düşünmeye başladı. Jimin'i uzun süre evde tek başına bırakmak istemiyordu. Özellikle de şu zamanda kendisine zarar vermesinden korkuyordu.
"Üzgünüm bebeğim, daha sonra arabayla gezebiliriz. Şu an iyileşmen için gerekli olanları yapmalıyız."
Suratı asılan Taehyung'u güldürmenin yolunu biliyordu Jungkook. İyileşen kanatlarını okşadı, üzerine bir öpücük kondurdu. Peri titredi, arkasındaki yeşil küçük kanatları hızla hareketlendi.
"Y-Yapma. Dışarı çıkacağız."
Taehyung, alt taraflarında başlayan yanma ile heyecanlandı. Heycanlandıkça etrafa beyaz tozlar saçtı. İçeriden Jimin'in sesi duyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peri •TaeKook
Fanfic"Yüzyıllardır bu ülkenin sınırlarını tek başına büyük bir güçlük ve cesaretle sorunsuz korudun, bunu hiçbir zaman dile getirmedik fakat sana sonsuz güven ve minnet duyuyoruz Taehyung. Seni buraya önemli bir görev için çağırdık. Senden dünyaya gitmen...
