19.yüzyıl'ın İngilteresinde, Avrupa'nın İlk Beyefendisi olarak adlandırılan Galler prensi Naip Kral George'un döneminin yaşandığı sıralarda, İngilizler edebiyata,Görgü kurallarına,modaya ve sanata en çok değer verdikleri dönemi yaşıyordu. Regency e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
꧁꧂
Geniş pervazlı camdan, dışarıya doğru eğilen bayan Kimberly, elinde işlemekte olduğu mendille, dışarıdaki ılık havanın esintisini, ufukta görünen ve batmak üzere Olan güneşin gökyüzünü ateş gibi renklerle boyayaşını izliyordu. Bu güzel manzaradan, kendisini mahrum etmesine imkan yoktu. mendili hemen oturduğu ahşap koltuğun yanında bulunan, küçük, mahun çekmecenin üstüne bıraktı ve izlemeye daldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaşadıkları yer olan Ilkley moor, batı Yorkshire kontluğuna bağlı olan küçük bir kentti. Yemyeşil tepeleri, bu tepelerin üstüne serpiştirilmiş gibi duran rengarenk çiçekleri ile birlikte, akarsuları ve yeterli büyüklükte sayılacak gölü, bu yeri daha da büyülüyeci ve ilgi çekici kılıyordu. Sanayileşmeyişi ve havasının temiz olması sebebiyle, gökyüzü her anı en tutkulu şekilde yansıtıyordu.Hemen göletin yanına konumlandırılmış, ve etrafı tamamen meşe ağaçları ile çevirili olan küçük kasaba köyü, kahverengi ahşap ve birazda eski olan leach ailesinin, oradaki tepelerden birinde bulunan evlerinden, rahatlıkla görünüyordu. Evin estetiği ve tepede bulunmasından dolayı ona "leach'lerin tepedeki evi" deniyordu. Evin genişçe bahçesi ve bahçenin hemen yanında bulunan akarsuları, etrafta yaygın olan yemiş çalıları, çevresini kaplayan huş ağaçları, kuşların neşeli cıvıltıları, bir tarafta bulunan at ahırı ve atların özgürce koşturabildiği boş yemyeşil çimlerle örtünmüş ovalar insanlara huzurun tanımını en baştan öğretiyordu. Hemen arka tarafta bulunan bir de koyun ahırları vardı. Kimberly tüm bu güzellikleri izlerken, arka taraftan gelen seslerle irkildi Başını hafifçe camdan aşağı doğru uzatarak seslendi;
" Thomas! Sen misin"
Ön tarafa doğru uzun boylu, üstünde çoban giysileri ve başında, onun ince, belirgin hatları olan suratına çok yakışan bir şapkayla birlikte kuzeni Thomas koştu. Camdan bakan kimberley'a sakin bir ses tonu ile,
"Evet benim.bugünkü işleri hallettim, koyunları ahıra kapatıp geliyorum. Bayan louisa'ya söyler misin, benim için yiyecek birşeyler hazırlasın."