4) Av Olacağına Avcı Ol
Elindeki boş kaseyi masanın üstüne bıraktı. Boş kulübede, çıtırdayan ateşin sesi ve arkadaşının mırıldanmaları dışında hiçbir ses yoktu. Huzur verici olsa da Felix eksik hissetmeye başlamıştı. Acaba annem beni merak ediyor mu diye düşündü. Her şey bir anda gerçekleşti ve asıl hayatımı düşünmeye vaktim bile kalmadı.
Aklında geçirdi yaşananları. Gerçekten saçma bir filmin içinde gibi hissediyordu. Bir hafta önce birisi gelip bunları söylese karnı yarılana kadar gülerdi. Şuan ise gülemiyordu. Komik değildi çünkü, korkunçtu.
" Nerelere daldın? "
Felix arkadaşına döndü. İçini açmak konusunda hala pek emin değildi. Bundan sonra berabersiniz ama, dedi iç sesi. Onlardan başka kimseye güvenemezsin.
" Okuduklarımı düşünüyordum. ". Yalan söylemeyi tercih etti. " Nasıl omega olacağımı. "
" Yani... Şu kadarını söyleyebilirim ki, acılı olacak. "
Felix'in gözleri büyüdü. Beklediği cevap bu değildi. " Nasıl acılı? "
Han ayağa kalktı ve yanlarında getirdikleri bir kaç kitaba doğru yürüdü. En üstteki kitabı aldı ve aradığı sayfayı hızlıca buldu. Felix'in yanına yürüdü ama oturmak yerine eğilmeyi tercih etti. Açık sayfayı önüne sürdü. Şimdi Felix'in karşısında bir kurt iskeleti ve bir insan iskeleti vardı.
" İnsanların ve kurtların fizyolojisi birbirinden çok farklıdır. Kurtlarda 319 kemik bulunurken bu sayı insanlarda 206'dır. Bu da dönüşüm sırasında çoğu kemiğinin kırılıp yeniden birleşmesi anlamına gelir. " Sayfayı çevirip yeni bir kurt iskeleti fotoğrafı açtı. " İlk dönüşümden sonra acısını ve ağrısını yitiren bir durum. Sürüde doğan bizler için durum biraz daha farklı tabii. "
Han'ın anlattığı şekilde düşündü Felix. Neredeyse tüm kemiklerinin kırılıp yenilenmesi fikri korkutucu gelmişti. Bu korkusu yüzüne de yansımış olmalıydı ki Han bir kahkaha attı. " Sakin ol o kadar korkulacak bir şey değil. Zaten ilk dönüşümde bilinç kaybı yaşandığı için acıyı hatırlamıyorsun bile. " Bu sözler üzerine sağol ya bakışları attı Felix. " Neden öğretmenlik yaptığını şimdi anlıyorum. " diye mırıldandı ve önünde döndü. Han tekrar kahkaha attı ve koltuğuna oturdu.
" Ne bilmek istiyorsun? "
Felix oturduğu yerde biraz daha rahat bir pozisyon aldı. Kitabı kucağına çekti ve sayfaları karıştırmaya başladı. Aklına gördüğü kabus geldi. " Kurdumu bulduğumu nasıl anlarım? " Bu soru Han'ın beklediği basitlikte değildi. Gerindi. Ellerini birbirine kavuşturduktan sonra derin bir iç çekti ve dikkatlice cevap verdi.
" Kurdunu sen bulmazsın. O seni bulur. Bu genelde çok uzun sürmez. Yaygın kurt türleri hızlı dönüşüm gerçekleştirir. Ama nadir bir kurda sahipsen bu çok farklı yollarla olabilir. Nasıl anlayacağın konusunda... Çok emin değilim ama genelde işaret bırakırlar. Bu sürekli tekrar eden bir rüya ya da her gün gördüğün ve tuhaflaşan bir nesne de olabilir- "
" Kabus? "
Felix, Han'ın sözünü kesti. Han ise Felix'den çıkan soruya şaşırmıştı. Bir süre dondu kaldı. Sonrasında kısık bir sesle cevapladı. " Veya bir kabus olarak da çıkabilir... Kabus mu gördün? " Felix biraz tedirgin olsa da başıyla onayladı onu. " Nasıl bir şeydi? "
Felix bir saniye durakladı. Elindeki kitabı kapatıp masaya yerleştirdi. " Bir kurt vardı. " Biraz daha düşündü. " Öfkelyidi. Saldırmaya hazır gibiydi ama bana saldırmadı. Sadece hırladı. Sonrasında her yer kanla kaplandı. " Han duydukları ile oturduğu yerde daha da dikleşti. Bildiği kadar yorumlamaya çalıştı. Sözlerini dikkatle seçmeye çalışsa da heyecanına engel olamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flechazo | ChanLix ( ABO )
Fanfiction" Kokun, odamın derinliklerine doğru yayıldı. Bunun senin eserin olduğunu bilmek acı verici... "