5) Gölgelerin dışında güzel bir rüya.
Felix gergin bir şekilde adımlarına hız kazandırdı. Chan ile birlikte düşünmeden ormana dalmıştı ve onu çoktan gözden kaybetmişti. Hızlı nefes alış verişleri ile ağaçların arasında koşturuyordu. İçgüdüsünü takip etmekten başka seçeneği olmadığı için düşünmeden hareket etmeyi seçti.
Bir kaç ağaç geçtikten sonra duyduğu kırık dal sesi ile yerine mıhlandı. Ormanın içerisinde açık hedef bedenini kalınca bir ağacın ardına gizleyerek sesin geldiği yöne odaklandı ve beklemeye başladı. Tehlike olmadığını hissetmişti. Yine de bir hayvan mı yoksa yavrulardan birisi mi emin değildi.
Kısa bir süre sonra ileri doğru adım attı ve sese ilerledi. Bir kaç adım daha sonra çalıların arasına sinmiş ve titreyen yavruyu gördü. Yavaşça yanına çöktü ve yüzünü elleri arasına aldı. Yavru korkudan kocaman olmuş gözleri ile Felix'in gözlerinin içine yoğun duygularla bakmıştı. Felix içinde bir acı hissetti ve sakince yavruyu kucakladı. Sakin ol, sorun yok, güvendeyiz, arkadaşların da iyi cümlelerini sıralarken aynı zamanda kendisini de rahatlatmaya çalıştığının farkında değildi.
Artık koşmayı kesmiş ve yürümeye başlamıştı. Olabildiğince minimum sesle ilerlemeye çalışıyordu. Kucağındaki yavru bir koala gibi Felix'in bedenine sarılmıştı ve gözleri kapalı yatıyordu. Felix de sıkıca onu tutuyordu. Güven vermeyi deniyordu. Tam sakinleşmeye başladığı sırada ikinci bir ses duydu. Ağır ağır arkasına döndü. Omuz üstünden attığı bakışta kimseyi görememişti ve bu onu endişelendirmişti. İçine oturan bir şey ona hareket etmemesi gerektiğini söylüyordu ama Felix kucağındaki yavruyu güvene alması gerektiğini düşünüp en yakındaki ağaca doğru ilerledi.
Yavruyu ağacın dibine bırakacağı sırada omzunda hissettiği acı ile donakaldı. Yavru da endişe ile Felix'e odaklanmıştı. Kalkıp önce omzuna kısa bir bakış attı. İğne benzeri bir mermi omzuna saplanmıştı. Üzerindeki kazakta kan lekesi oluşmaya başlamıştı ve Felix kolunun uyuşmaya başladığını hissetti. Sonrasında sakince kafasını merminin geldiği yöne çevirdi. Çalıların arasındaki küçük namluyu görebiliyordu.
Sakın hareket etme!
Olduğu yerde nefesini bile tuttu. Beyninde yankılanan ses alfaya aitti. Sonrasında görüşüne giren büyük kurtla vücuduna saplanan ikinci iğneli mermi duygu karmaşası yarattı. Felix acıyla geri adım attığı sırada Chris üstüne atlayıp bedeninin yere yatmasına neden oldu. İkinci mermi göğsünün üstüne isabet etmişti ve acısı omzundakinden kat kat daha ağırdı. Dudaklarından bir inleme döküldü. Kaymaya başlayan bilinci ile alfanın kırmızı gözlerine baktı. Baygın gibi hissediyordu ama baygın değildi.
Chris ise endişe ile Felix'in yüzünü inceliyordu. Yavruyu çoktan daha güvenli bir yere sürüklemişti. Avcı ise adım adım yaklaşmaya başlamıştı.
Aniden bir acı hissetti Chris gövdesinde. Aynı mermi ona da isabet etmişti ve kurt bedeni Felix'in üstünden inmek zorunda kalmıştı. Hırlayarak avcıya odaklandı.
Simsiyah formanın üzerinde OYD amblemi kazınmıştı. Gözündeki gözlük ve yüzündeki gülümseme ile alfaya yaklaştığının farkında bile değildi. Alfa ise onu öldüreceğini çoktan biliyordu.
Sertçe üstüne atladı. Dişlerini boğazına geçirmeye çalıştıysa da avcı silahı ağzına sıkıştırıp onu itmeye çalıştı. Ağrı cüssesi ile avcıyı tamamen uzandığı yere mıhlamıştı. Kısa bir çekişmenin ardından ağzındaki silahı avcının elinden kurtarıp uzağa fırlattı. Tam ısırmak için avcıya döndüğünde ise boynuna enjekte edilen ilaç ile dona kaldı. Avcı, turu kazanmıştı. Ya da öyle sanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flechazo | ChanLix ( ABO )
Fanfiction" Kokun, odamın derinliklerine doğru yayıldı. Bunun senin eserin olduğunu bilmek acı verici... "