Oy vermeyi unutmayın lütfeeen 💜💜💜🥺
6)Kalabalığın Üstünde
Kalabalık meydanda annesini kaybetmiş küçük yavru gibi dolanıyordu omega. Han'ı hala bulamamıştı ve saatin kaç olduğunu sadece gökyüzüne bakarak anlayamıyordu. Yorulduğuna kanaat getirip yerdeki büyük kütüklerden birisine bıraktı kendini. Tam soluklanırken omzuna değen el ile yerinden sıçradı.
Onu bilerek korkutan Han sırıtarak yanına yaklaştı. Felix bir kaç saniye şok içinde suratına baktıktan sonra kalktığı yere geri oturdu.
" Evdeki eşyaların tamamlanmış. Yerleşebilirsin. "
Felix önce kaşlarını kaldırıp Han'ın yüzünü inceledi. Bu habere sevinmesi gerekip gerekmediğini bilmiyordu ama arkadaşının ifadesi mutlu gözüküyordu. Bu nedenle gülümseyip önüne döndü.
"Gidelim mi o zaman." Han başını salladı. "Gidelim."
Ayağa kalktıklarında Han hızlıca Felix'in koluna girdi. Anlatmak istediği şeyler olduğunun farkına varmıştı Felix, bu yüzden ses çıkarmadı.
"İlk gecende tek mi kalmak istersin?"
Olumsuz anlamda salladı kafasını. "Buna hazır hissetmiyorum."
"Ben mi kalayım seninle?" Han bunu umutla sormuştu. O yüzden dikkatle yüzüne baktı. "Kim kalacak senden başka?"
Bu soru karşısında omzunu silkti. "Bilmem ki Hyunjin olur, Jeongin olur, Chris olu- dur o olmaz." Han bir kaç saniye durakladı. Bir süre sessiz kaldı. Bu sürede de Felix artık gerçekten bir şeyler anlatmak istediğine emin olmuştu. "Jeongin ve sen birlikte kalmaya ne dersiniz?" Han önce bu soru karşısında şaşırdı. Sonra biraz düşünür gibi yapıp gülümsedi. "Oluur~" Gülümsemesini daha da büyütüp iyice Felix'in koluna sarıldı.
Yolun büyük bir kısmını geride bırakmışlardı. Felix ilk girdiği bu yolu hızlıca hatırlamıştı ve buna şaşırmıştı. Bir kere gördüğü yeri bu kadar net hatırlamak tuhaf gelmişti. Ayrıca hatırladığı boş ve tekinsiz ev renk almış gibi duruyordu.
Han cebinden çıkardığı anahtarla tahta kapıyı açtı ve biraz zorlayıp ittirdi. Sıcak eve adım attılar. "Sen gelmeden önce uğrayıp biraz kontrol ettim, bu sırada da şömineyi yaktım." Felix anladığını belirtircesine kafasını salladı ve içeri doğru ilerledi. Kocaman bir kanepe vardı odanın ortasında. Diğer ucunda ise büyük bir soba. Duvarın biri tamamen kitaplık kaplıydı ve kitaplarla ağzına kadar doldurulmuştu. Han'ın işi olmalı diye düşündü. İstediği gibi perdeler de yapılmıştı.
Ağır adımlarla odanın ucundaki kapıya ilerledi. Yatak odasına açılıyordu bu kapı. Oda ise salona göre daha minikti. Yatak gayet güzel ve sıcak duruyordu. Bir de dolabı ve aynası vardı. Bunların dışında içerisi boştu. Daha sonrasında hızlıca mutfağa ve banyoya göz attı. Beğenmişti.
Salona hızla geri döndü. Kanepede oturan arkadaşına seslendi. "Teşekkürler. Her şey çok güzel olmuş." Sonra gidip omegaya sarıldı. Han da ona sıcak bir kucaklama verdi ve gülümsedi.
"Rica ededim canım."Bir şeyi hatırlamış gibi ona döndü Han "Artık burada kalacağın için diğer omegalarla birlikte yemeklere katılmak zorundasın." Felix bir süre düşündü. Sonra ilk geldiği zaman önünden geçtikleri ortak yemek binasını hatırladı. "Alfalar ve omegalar birlikte yer. Sadece yavruların yemek alanları farklı. Yemek saatleri dışında orada yemek bulamazsın. Burada da pişirebilirsin ama bu yaşlılar tarafından hor görülür. Sürü daima beraber yer. Ne kadar sürüye uyum sağlarsan, o kadar rahat edersin."
Felix bunu düşününce biraz gerildi. Zaten bu 'dünyada' yeni olduğu için yan bakan gözlerle uğraşıyordu. Bir de yaşlıların sırf yemek yüzünden kendisini hor görmesini istemiyordu. Hızlıca başını salladı ve arkadaşını onayladı. Han buna gülümsedi. "O zaman ben gideyim de yavrularla ilgileneyim. Jeongin zaten orada. Sen de eve iyice yerleşmeye başla. Omegalarla sana biraz kıyafet göndereceğim." Felix kısaca tamam dedi ve arkadaşıyla vedalaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flechazo | ChanLix ( ABO )
Fanfiction" Kokun, odamın derinliklerine doğru yayıldı. Bunun senin eserin olduğunu bilmek acı verici... "