GİRİŞ
Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını,
Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı...
WİLLİAM SHAKESPEARE ( Romeo & Juliet )
********
Bazen şans, hiç bilinmedik yerden geliverir.
Aşk mı? O kalp işi!..
Ancak...
Rüzgar tersten eser de gelir seni bulursa,
Bu da kaderin çizgisi ,
Yaradanın hükmü!..
duslerkitapligi
********
Her insanın benzer sureti olduğu gibi kalbinde benzeri, onun suretini gösteren bir ayna vardır. Ruhların karşılaştığı ve birbirlerine bağlandığı kuvvetli bir bağ. Kalp bağı... Öyle ki iki yüreği içine çeker, birbirlerine yaklaştırır. Hissettirmeden, usul usul sızar kalplerine..
Ve her şeyin başladığı bir yer vardır. Bazen bir düşünce de bazen de bir kalpte başlar hikaye.. Bazen yeri ve mekanı yoktur. Mesafeleri yoktur. Ummadığın anda, ummadığın bir yerde çıkıverir karşına fırtına gibi bir anda. Sanaysa sadece o yağmurda ıslanmak kalır...
Sonbaharın değişken havalarından birine denk gelmiştim bugün. Kış iyice bastırmıştı, Aralık ayındaydık ve kar yağması normaldi ama sabahtan günlük güneşlik olan hava bir anda değişivermişti. Evden aceleyle çıkınca hava durumu göz ardı etmiş ve üzerime resmi bir baharlık takımımı giyip çıkmıştım. Çok ince değildi ama İstanbul'un bu soğuğuna ve benim üşümeye müsait bünyeme iyi gitmemişti. Şimdi hava daha da buz kesmişti. Sabah girdiğim iki toplantı sonrası öğleden önce ofise uğramam gerekiyordu ama sabahtan beri peşimi bırakmayan aksiliklere birde İstanbul trafiği eklenmişti. Arabanın içinde soğuktan titreyen vücudumun ısınması için kaloriferleri sonuna kadar açmıştım. Eğilip önümdeki uzun araba kuyruğuna bakınca buradan çıkmamın en az bir saat süreceği belli olmuştu. Kolumu kaldırıp bileğimdeki dedemden yadigar olan saatime baktım. Bu saati dedem hukuk fakültesini kazandığımda hediye etmişti. O zamandan beri nadiren kolumdan çıkarmıştım. Gözüm gibi kıymet vermiştim. Derisi biraz yıpranmış olsa da benim için çok değerliydi. O benim tontonumun boncuk gözleriyle bana gururla taktığı son hediyeydi. Üniversiteye girdiğim ilk yılın bitmesi için son girdiğim sınavımın olduğu yağmurlu bir günde beni bırakıp gitmişti bu dünyadan. Hatırıma gelen suretiyle gözlerime dolan yaşları geri iterek burukça gülümsedim. Dalıp gittiğim yerden kopup tekrar saate baktım, bir sonraki görüşmeme bir buçuk saat vardı. Bu durumda eğer büroya uğramadan oraya geçersem ancak yetişirdim. Önümde kaplumbağa gibi ilerleyen arabaları yavaşça takip ederken elimi arabanın önünde asistanımın otomatik acil çağrıda duran numarasını tuşlayıp açmasını bekledim. İkinci çalışta açılan telefondan ''Alo! Buyurun Mısra hanım?'' diyen sesini duydum.
''İpek, ben trafiğe takıldım, ofise gelmeden direkt görüşmenin olduğu mekana geçeceğim. Dün hazırladığım evrakları hazırlayıp hemen buluşacağımız yere geç. Harun beyden önce oraya ulaşmaya çalışacağım ama olurda geciksem durumu kendisine bildir.'' dediğimde beni onayladı.
''Hemen hallediyorum efendim. Bu arada Mısra hanım, sabah size e mailden bir davet mektubu geldi. ''
Merakla ''İncelemeden geçirdin mi?'' diye sorarken yan şeride geçtim. Trafiğin biraz daha hızlandığını görünce sevindim. Böyle çok mesaj geldiği ve çoğu da tehdit içerdiği böyle bir yöntem bulmuştum. Önce ön incelemeden geçtikten sonra mesaj bana ulaşıyordu. Bu sektörde bulunuyorsan güvenlik her şeyden önce gelmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Sende Kaldı ( Kalbimin Pusulası Serisi 2)
RomanceKalbim Sende Kaldı Aşk; hiç olmadık bir yerde, fırtınalı bir gecede ansızın kapılarını çaldığında yapacakları tek şey vardı. Kaçmak!? Gel gelelim bu iki delinin de aklından geçen son şey bile değildi. Teslim olmak? Bu da pek onlara uygun değildi...