2.BÖLÜM

137 24 28
                                    

Keyifli okumalar!..👋🏻

Bölüm müziği; Melike Şahin& Mert Demir - Pusulam Rüzgar

"Herkesin hayatında rüzgarlar eser,önemli olan seni hangi yöne savurduğudur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Herkesin hayatında rüzgarlar eser,
önemli olan seni hangi yöne savurduğudur."

duslerkitapligi

******

Yol ikiyi ayrıldığında bir seçim yapmanız gerekir. Doğru ya da yanlış o seçimlerin sorumluluğunu almak kolay değildir. Bu yüzden şimdiye kadar, bu yaşıma kadar attığım her adımı planladım, hesapladım. Hayat farklı değişkenler çıkarabilir karşımıza ama buna hep hazırlıklıydım. Bir sonraki anı programlamak, adım atmak kadar kolaydı benim için.. Ama başıma gelecekler bazı şeyler için hiç hazırlıklı değilmişim.. Bunu anlamam için de zamanının gelmesi gerekiyormuş.

Gözlerim yazıların üzerinde gezindi tekrar.

Dear Misra..It's been a long time since we've seen each other, I hope you are well. I'm asking you to come here and help me with this week-long seminar. I'm sending you your university-issued miles, hoping you won't offend me.See you..

prof. Daclanfott

****

Sevgili Mısra..

Uzun zaman oldu görüşmeyeli umarım iyisindir. Senden buraya gelmeni ve bir hafta sürecek bu seminerde bana yardım etmeni rica ediyorum. Beni kırmayacağını ümit ederek sana üniversite tarafından verilen millerini gönderiyorum.

Görüşmek üzere..

Prof. Daclanfott

Okuduğum basit bir davet mektubu değildi. Samimiyetle yazılmış bu yazının altında yatan mesaj çok açıktı. Yıllar önce, bizde Yüksek Lisans gibi olan Amerika'daki LLM (Master of Laws) programlarına girmiş ve Michigan Üniversitesinde Uluslararası Hukuk eğitimi almıştım. Tezimi yazarken Profesör Michael Daclanfott 'un geçici olarak asistanlığını yapmıştım. O zaman ülkeme döneceğimi söylediğimde üniversitede kalmasam bile orada kalıp Michigan'daki en iyi avukat olmamı istemişti. Uluslararası hukuk okumak isterken ki niyetim sadece kendimi mesleki olarak geliştirmekti. Onların istediği gibi orada kalamazdım. Ülkeme geri dönmek ve burada kendi işimi yapmak istemiştim. Hocam o zaman müsaade etmişti ama ne zaman görüşsek aynı teklifi tekrar ederdi. Şimdi seminer için oraya gitmemi istiyor olabilirdi ama sonrasında bana yeni bir teklifle geleceğinden adım gibi emindim. Onun gibi başarılı bir avukat ve profesörün benimle böyle ilgilenmesi gurur vericiydi tabi ki. Bunun için zorladığı falan yoktu, istediği zaman çok ikna edici olabilen biri olsa da mesleki hayatındaki tecrübesinin getirisi olarak sanırım başarılı gördüğü öğrencilerini genelde yanında tutmaya çalışırdı. Birlikte eğitim aldığım bazı arkadaşlarımdan hala onunla çalışanlar vardı. Derin bir nefes alıp rahatlamaya çalıştım. Aradığım fırsat bu olabildi aslında ama bunun için büyük bir risk almış olurdum. Kafamdaki soru işaretleri ile kalkıp odama gittim. Telefonu baş ucumdaki masaya bırakıp, yatarken giyeceğim en sevdiğim pijama takımı mı ve çamaşırlarımı dolaptan alıp yatağımın üzerine bıraktım. Temizlenmek ve günün yorgunluğunu atmak için banyoya yöneldim. Suyu ayarlarken bir yandan da zihnimden bir kez daha yarın yapacaklar listemi geçiriyordum. Su istediğim gibi olduğunda üzerimdekileri çıkarıp hemen duşa girdim. Bedenim sıcak suyun etkisi ile gevşerken ezilen ve çizilen yerlerim sızladı, dişlerimi sıkıp temizlenmeye odaklandım. Alnımı soğuk duvara yaslayıp derin nefesler aldım. Gitmek! Gitmek, buradan uzaklaşmak kolaydı. Buradaki bana sıkıntı veren insanlardan uzaklaşmış olurdum ne güzel. Orada uzun süre kalacak değildim sonuçta değil mi? Hem mesleğim için iyi bir gelişme olurdu hem de biraz kafa dinleyebilirdim. Peki tereddüt ettiğim neydi? Kafamdaki soru işaretleriyle uğraşırken duştan çıktım. Yaralarıma krem sürdükten sonra üzerimi giyinerek yorgun bedenimi yatağa attım. Düşüncelerim içinden çıkılmaz bir hal almıştı. Bir o tarafa bir bu tarafa dönüp durdum bir süre. Kafamda artıları eksileri tarttım. En sonunda doğrulup saate baktığımda on ikiye geliyordu. Şimdi orada öğleden sonra saat dörttü. Ani verdiğim kararla yerimden kalktım. Telefonu elime alıp mutfağa geçtim. Masaya oturup bir bardak su doldurup içtikten sonra bardağı kenara bıraktım ve geri vazgeçmeden önce mailime girip hocama geleceğimi dair olumlu cevabımı bildirdim. Gönderdiği ikinci maili açtım. Uçuş millerini göndermişti ve tarihi bir hafta sonraydı. Milleri kullanıp bileti aldım. Tüm tereddütlerime rağmen bir tarafım rahatlamıştı. İçimde bu işin bana çok güzel şeyler getireceğine dair bir his vardı. ''Hayırlısı..'' diyerek yerimden kalkıp uyumaya gittim.

Kalbim Sende Kaldı ( Kalbimin Pusulası Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin