Karşılaşma

28 6 0
                                    

Gökyüzü rengini kızıla çalan renklere bırakırken yüzümdeki gülümseme bir an eksilmiyordu.

"Şuraya da girelim."

Onun da heyacanına gülerken konuştum. Artık yorulmuştum.

"Bu kadar yeterli. Her şey için teşekkürler..."

Bana dönüp gözlerimin içine bakarak yanağımı okşayıp gülümsedi.

"Yoruldun mu?"

Kafamı olumlu anlamda salladım. Sabahtan beri geziyorduk. Almadığımız kıyafet yemediğimiz atıştırmalık kalmamıştı.

"Öyleyse dönelim."

Kanatlarını açtığında siyah, gün ışığında parlayan tüyler ona hayranlıkla bakmama neden oluyordu.

"Oh... Efendi Demon bu ne tesadüf..."

Bakışlarımız arkadan gelen sese dönerken Demon kanatlarını geri sakladı. Kaşları çatılırken tekrar elimi tuttu.

"Sizi görmek ne güzel Bay Simon."

"Bilmukabele."

Bakışları korkutucu denecek bir biçimde bana dönerken konuştu.

"Eşiniz sanırım. Zira güzelliği ile cehenneme nam salmış başka biri olamaz öyle değil mi?"

Demon kasılırken elimi farkında olmadan sıktı.

"Sizinle karşılaşmak güzeldi Bay Simon, eşim bu gün haliyle yoruldu. Dönmemiz gerek."

Tam gidecekken Demon'un kolunu tutan adama baktım yandan.

"Şeçimlerden sonra böyle dolaşabilecek misin acaba orospu çocuğu?"

Demon başından beri tuttuğu sinirini boşaltıcakken hızla koluna sarıldım ve gülümseyerek konuştum.

"Bu Demon'a destek verdiğiniz anlamına mı geliyor Bay Simon?"

Hastalıklı bakışları bana dönerken gülümseyerek konuştu.

"Lütfen üstünüze vazife olmayan işlere karışmayın."

Kıkırdadım. Gözlerim ve yüzüm birden ifadesizleşip ona baktığımda irkildi.

"Sen kim oluyorsun da bana vazifemi öğretiyorsun?"

Karşımdaki adamın gözleri şaşkınlık ile irileşirken üzerine yürüdüm.

"Sizin gibi üst kademeden olduğu belli olan bir şeytan kim olur da şeytanın oğlunu tehdit eder?"

Eline uzanıp kavrarken konuştum.

"Sizinle tanışmak bir onurdu orospu çocuklarını tehdit eden orospu çocuğu."

Elleri yer yer buz keserken elini hızla çekti. Yanındaki muhafızları da hayretle bakarken Demon'a yaklaşarak koluna sarıldım ve başımı omuzuna yasladım.

Demon'un yüzündeki pis sırıtış bana da bulaşırken gözleri kızıl bir şekilde parlıyordu. Benim gözlerimin de parladığına eminken konuştum.

"Sizi seçimlerden sonra ağırlamak isteriz... O zaman dek görüşmek üzere."

Kasılan yüzü öfke ile kaplanırken arkamızı döndük ve ilerledik. Derin bir nefes verip Demon'un koluna daha sıkı sarılıp kokusunu içime çektim.

"Gidelim. Giderken de şu seçimler neymiş anlat bakalım."

Güldü.

"Beni her defasında böyle koruyacaksan seve seve."

GÜNAHLARIN KANATLARI (GAY) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin