Yalnızlık

25 9 0
                                    

Dejavu...

Ne zamandan beri bu kadar acı dolu olmuştu?

Buradan ayrılmadan önce odamın penceresinden izlediğim cennet ne zamandır bana bu kadar acıyı hatırlatır olmuştu?

Elim karnımda gezinirken son bir haftadır hiç olmadığım kadar bitkindim. Bu fiziksel bir yorgunluktan çok içsel bir yorgunluktu.

Bitkindim...

Babama hamile olduğumu açıkladığımda gülümsemişti. Daha sonra ise sıkıca sarılmıştı.

Ondan böyle bir tepki beklemdiğim için ağlamama engel olamamıştım. Felix ise duyduklarından sonra bir daha göstermemişti kendini.

"Allen."

Sesin geldiği yöne döndüğümde elindeki tepsi ile gelen Fiora'yı gördüm. Babam hamileliğimi öğrendikten sonra şifacıları çağırtmıştı. Onlar da böyle bir durumla ilk defa karşılaştıklarını fakat bebeğin sağlıklı olduğunu söylemişlerdi.

"Bu gün nasılsın?"

Yanıma çökerken tepsiyi bana uzattı. Gülümsedim, yorgun bir gülümsemeydi...

"Daha iyiyim. Sen nasılsın?"

O da burukca gülümseyerek konuştu fakat üzgündü.

"Ben iyiyim ama abim..."

Felix den bahsetmesi derin bir nefes vermeme neden oldu.

"Sen cehenneme gidince senden vazgeçer sanmıştım fakat..."

Eline uzanıp sıktım.

"Abinin aşkına saygım sonsuz Fiora ona zaman tanı."

Yime gülümsedi ve elimi sıktı.

"Hamile olmak sana yakıştı Allen."

Bu istemsizce gülümsetti.

"Nasıl olur da buna cürret edebilir!?"

Şeytanların yaptığına söylenirken aklıma gelen anlarla elim karnıma gitti.

"Bu bir can..."

Mırıldanmıştım.

"Benden ve ondan ete kemiğe bürünmüş bir can bu..."

"Canilik bu..."

Yine ağlama isteğim baş gösterirken konuştum.

"Sanırım Felix ile empati yapabiliyorum Fiora. Sevdiğinin sana iğanet etmesi veya sevdiğine bile bile kıymak nasıl bir şey ona dokunamamak nasıl bir şey anlıyorum."

Gözümden bir damla döküldü.

"Ondan nefret ediyorum ama özlüyorum da..."

Hıçkırık dudaklarımın arasından kaçarken elimle ağızımı kapadım.

Fiora üzgünce ne yapacağını bilmez şekilde gözlerini bende gezdiridi.

"Yaralı değilim vücudum da ağrımıyor lakin canım yanıyor. Dinmeyen bir ateş kavuruyor sanki beni..."

Fioara o an gülümsedi.

"Aşk bu Allen..."

O sırada kapı açılıp bir muhafız girerken bakışlarımız ona döndü. Hemen ellerimle yüzümü silip ayaklandım.

"Efendim... Eşiniz. Cennetin kapısına dayandı."

Derin bir nefes alıp verirken Fiora elini elime sarıp sakinleştirmek adına sıktı.

"Pekala geliyoruz."

Hızla aşşağıya adımlayıp kanatlarımı açtım. Fiora hayranlıkla konuştu.

GÜNAHLARIN KANATLARI (GAY) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin