jeongguk: buna ne kadar daha devam edeceğiz?
taehyung: affedersin?
jeongguk: anlamamazlıktan gelme taehyung
çünkü ben bir şeyleri anlamazken bile sen çoktan biliyordun
taehyung: ne demek istediğini gerçekten anlamıyorum
"kafamda kurmuyorum," dedi jeongguk sinirle. "kesinlikle kafamda kurmuyorum."
jeongguk: bana o gözlerle bakıp sonra kız arkadaşını kucağına çekemezsin
gözlerin bendeyken onu öpemezsin
sanki bana dokunuyormuş gibi
ona dokunamazsınamacın ne taehyung
benimle kafa mı buluyorsun sen
taehyung: jeongguk
şu sıralar boşlukta olduğun için böyle düşünüyor olmalısın
sana her bakanı sana aşık sanma
hem
biz birer yabancıyız öyle değil mi?
bu kulağa hiç hoş gelmiyor
"şerefsiz!" jeongguk telefonu koltuğa fırlatırcasına bırakıp öfkeyle inledi. tam karşısında oturan jimin gözlerini telefonundan kaldırıp ona baktı. ifadesiz bir yüze ve bayık gözlere sahipti.
"sana mesaj atmamanı söylemiştim. alay ediyor değil mi?"
"beni ne sanıyor?" jeongguk güldü şaşkınlıkla. "aptal mı? tanıyabileceği en kurnaz insanım ve yapmaya çalıştığı şeyin gayet farkındayım."
"tilkiler de tuzağa düşebilir jeongguk, kendine haksızlık etme."
"sen kimin arkadaşısın?"
"elbette senin." jimin güldü. dilini dudaklarında gezdirirken jeongguk'u şöyle bir süzdü. "kendinin farkına var. ulaşılmaz görünüyorsun ama ona ayaklarınla giden sensin."
"ne yapmamı öneriyorsun?" diye sordu jeongguk pes etmiş bir şekilde. jimin flört işlerinde her zaman kendisinden daha iyi olmuştu.
jimin oturduğu yerden kalktı, koltuğun üzerinden gömleğini alıp üzerine geçirirken jeongguk'un gözleri bir an için gerilen kaslı vücuda kaydı. belki iki saniye bile sürmemişti ama bu jimin'in kolaylıkla fark edebileceği bir şeydi. dudakları kıvrıldı, gömleğinin düğmelerini iliklemeye başladı.
"ona mesaj atma ama her zaman gözlerinin önünde dur. ona bakma ama her zaman seni duyabileceği kadar yakınında ol." cüzdanını, telefonunu ve arabanın anahtarını sehpanın üzerinden aldığında jeongguk onun gideceğini anlayarak ayaklandı. "onunla ilgilenme, onun ilgilendiği şeylerle ilgilen."
"taehyung ilgi düşkünü biri, bunları yaparsam beni unutur."
"senden alamadığı ilgi için delirir asıl," kapıya ulaştıklarında jimin durdu ve kaşlarını çattı. "unutulacak biri değilsin, hiçbir zaman olmadın." elini jeongguk'un beline koydu ve onu kendine çekerken "kendine güven jeongguk," dedi. kalın dudaklarını jeongguk'un yanağına bastırdı. "kendine güvenmek için her şeye sahipsin."
geri çekildiğinde jeongguk'un kendisine parlayan gözlerle baktığını görünce gülümsedi. "parti saat on birdeydi değil mi? akşam seni alırım."
jimin bir cevap beklemiyordu ama jeongguk yine de başını sallayarak "tamam." dedi ve sersemlemiş bir şekilde jimin'in gidişini izledi.
‽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3rOKen | taemingguk
Fanfictionkarmaşık ilişkileri vardı, yine de kalpleri (kırıklarıyla birlikte) birbirlerini sevdiler.