Ben: Özür dilerim ama bunu söylemek zorundayım. Benim insanlara karşı güvenim hassastır. Bi tek Mina yapıp yapıp özür diliyo. Onun da yıllardır arkadaşım olduğu için avantajı var. Ona güveniyorum hem de kendimden çok. Ama.. Ama seni daha yeni tanıdım. Tanıyamamışım demek ki. Şimdi yatmamız lazım. Yarın erkek kal-
Rüzgar: Mina beni oyalam-
Ben: Mina mı? Yok artık ya yok artık. (dedim ve kapıyı suratına çarptım)
İki saat boyunca özür mesajları attı ama görmemiş gibi yaptım. Kahvaltımızı yaptık ve Mina sofradan kalktı. Eve şöyle bi baktı. Sonra gelip bana sarıldı ve 'her şey istediğimizden daha güzel olcak, merak etme' dedi. 1 saat erken çıktık ve Akın'a gittik. Mina ona sarıldı ve özür diledi. Ayrılık zamanı olduğu için Akın alttan aldı ve kabul etti. Bana da sarılıp öptükten sonra havaalanına gittik ve uçağa binmeyi bekledik. Ama farkındaydım ki eski uçak maceralarımız gibi olmicaktı çünkü kafamız çok dağınıktı. On üç saatin yarısını uyuyarak yarısını da düşünerek geçirdik. Eski evimizin önüne geldik. Sonra Mina'nın aklına bir fikir geldi. Ankara'nın en uç köşelerine taşınacağız ve bizi kimse bulamayacak dedi. Hemen ev aramaya başladık. Neyse ki çok uç köşelerde olduğu için kimsenin almadığı 2 oda 1 salon bir ev bulduk ve aldık. Zaten evi satan adam eski kiracımızdı ve bi güzellik yaptı bize. Ona kimseye bizi gördüğünü söylememesini söyledik zaten adamın bizi aklında tutcak zamanı yoktu. Gitti gitcek yani. Sonra eve gittik ve yerleştik. Eskisinden, yani Amerikadakinden daha rahattık. Tam işi bitirdik, annem aradı. Telefonu açtığımda Mehtap abla çıktı.
Mehtap abla: Ezelcim nerdesiniz siz neler oldu niye haber vermiyosunuz.
Ben: Pardon yaa, biz anlatırız sonra, biraz ani oldu ama olması gereken buydu, sizinle alakası yok merak etme.
Mehtap abla: Canım bak şimdi bişey söylicem ama-
Ben: Bi saniye Mehtap abla Mina'yı veriyorum kapı çalıyo. (Kapıyı açtığımda karşıma Öykü hoca çıktı.)
Mina: Anne noldu.
Mehtap abla: Kızım söylüyorum ama sakin ol,.... Biz hastanedeyiz, Rüzgar intihar etmiş.
Mina deli gibi ağlamaya başladı. Telefon yere düştü ve o da yere çöktü. Ben de hemen şokumu atlatıp onun yanına gittim, ayağa kaldırdım.
Mina: Rüzgar, Rüzgar intihar etmiş. dediği anda bayıldım. Sonra Mina Öykü hocayı görünce iyice delirdi. Hem bana ağlayıp hem ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Ben sakinleştiğimde Mina'yı ve Öykü hocayı yüzümü silerken gördüm. Neyse bir daha Amerika'ya dönemiyeceğimiz için haber gelmesini bekledik. Öykü hocanın gelme sebebiyse, annelerimizin bize ulaşamayıp onu aramasıymış. Ona sarıldık ve kimseye bişey söylememesini söyledik. (Annemle babm barıştığı için Öykü hoca sorunu da ortadan kalkmıştı.) Öykü hoca tam çıkarken kapıda bir isim daha belirdi... O an hayatımın en büyük şokunu yaşadım. Mina'nın dediği gibi, her şey çok güzel olacakmış... (!)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Gecelik Hata
Teen FictionMerhaba arkadaşlar ben ve en yakın arkadaşım bu kitabı yazacağız. UMARIM BEĞENİRSİNİZ