Nothing I Do is Ever Good Enough

126 20 13
                                    

Cypher bir sonraki gün eve geldiğinde depresif görmeyi beklemiyordu Yoru'yu. Hem de yaralıydı?

"Ne oldu lan sana?"

Cypher hızla Yoru'nun önüne gelmiş sağını solunu kontrol etmişti. Yoru kollarını tutup durdurmuştu.

"Bir şey yok ihtiyar, iyiyim."

"Değilsin iyi falan... Ama iyi bakılmış sana, hastaneye mi gittin?"

"Hayır..."

Cypher iç çekip yanına oturdu Yoru'nun, sırtını sıvazladı yavaşça.

"Ne oldu o zaman, yüzünden bok akıyor resmen."

"Sağ ol ya..."

Yoru arkasına yaslandı ve derin bir nefes çekti içine, dün hiç böyle bir bunalıma gireceğini düşünmemişti.

"Bir hata yaptım sanırım."

"Nasıl bir hata?"

Yoru'nun gözünün önüne esmerin altındaki hali geldi, istemsizce yüzünde gülümseme oluşmuştu, düşündükçe hoşuna gitmesinden nefret etmişti.

"Ayrıntıya giremem, hataydı işte."

Ama yapmamalıydı, kendisini tutmalıydı. Şüphelinin biriyle samimiyet kurup yatmıştı. Hem de katil olduğunu düşündüğü bir şüpheliyle.

"O zaman... Kafanı dağıtmak için yeni cinayete gidebiliriz? Hem de senin baş şüphelinin okulunun yanında bulunmuş ceset."

Normalde bu habere mutlu olması gerekirken daha da çökmüştü Yoru. Sanırım gitmekten başka bir şansı da yoktu ya, Cypher morali bozuk olduğu için bu kadar nazik söylemişti. Yoksa çoktan birbirlerine küfür etmeye başlamışlardı.

"Başka bir seçeneğim yok galiba."

***

Diğerleri gibi değildi bu ceset, tek darbe ile bitirilmişti işi, sinir ibaresi yoktu, darbe izleri yoktu, birden fazla kesik yoktu. Polislerin çoğu meraklı öğrenci grubunu uzaklaştırmaya çalışıyordu. Yoru öğrenci grubuna döndüğünde gözleri üstündeki siyah bluz ve turuncu oduncu gömleğiyle herkesin arasından parlayan esmere takıldı. Yüzünde tam gülümseme oluşacağı sırada arkasından gelen ve omzuna kafasını dayayan uzun saçlı çocukla kaşlarını çatmıştı. Tabii ya, ne sanmıştı ki?

Astı ona seslenirken Yoru yumruklarını sıkmış ve ikiliye bakıyordu. En sonunda kendine geldiğinde elini rahatlatıp döndü. Cypher garip ve endişeli bakışlar eşiğinde yanına gelip elini omzuna koymuştu.

"İyi misin?"

"İyiyim iyiyim, ne diyordunuz?"

Astı amirinin onayını almak için yüzüne baktığında beklediği onay gelince boğazını temizlemişti.

"Nezarette tuttuğumuz kız çıktıktan 1 saat sonra işlenmiş cinayet, yine hiç bir kanıt yok tahmin edebileceğiniz üzere, baş şüpheli olarak da kızı arıyoruz şu an ama bulunamamış daha."

Yoru iç çekti, kızla alakası yoktu muhtemelen, katil kimse bunları bilerek denk getiriyordu, zekiydi ama yenilmez değildi. Bir gün illa ki ortaya çıkacaktı. Tekrar gözü esmere takıldığında esmer endişeli bir ifadeyle suç mahaline bakıyordu. Derin bir iç çekip öğrenci kalabalığına doğru yürüdü.

"Aranızda bir şey gören yoksa defolup gidin! Karınca sürüsü gibisiniz."

Kalabalıktan itiraz sesleri yükselince yine esmere bakmıştı. Phoenix de Harbor'u ceketinden çekiştirip götürmeye çalışıyordu ama Harbor gitmek istemiyor gibiydi.

Adalet SavaşçısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin