1

424 25 15
                                    

Merhaba benim adım Hiyo lise üçe giden özgüvensiz ve ayrıca anksiyete sahibi bir kızım. Anksiyete bir çoğunuza havalı görünebilir ama keşke öyle olsaydı...

Şuan matematik dersinde soru çözüyoruz ve ben tüm soruları çözmeme rağmen el kaldırıp "cevabı biliyorum" gibisinden şeyler söyleyemiyorum. Aslında yapabilirim ama herkes bana gülecek, dalga geçicek yada tekrardan zorbalığa uğrayacakmış gibi hissediyorum.

"Evet bu soruyu kim çözmeye gelir"      ve evet kimse parmak kaldırmıyor onun yerine sıra arkadaşım bana bakıp sırıtıyor ve bu arada sıra arkadaşim Emma benimle iyi anlaşan birisi kardeşim gibidir.

"Hiyo hadi sen yap zaten çözmüşsün korkmana gerek yok"
Haklı korkmamalıyım sakin kalmaya çalışmalıyım. "Tamam Emma denicem"

Sanki hiçbir şey olmamış gibi parmağımı kaldırdım. Hocanın ve tüm sınıfın bana bakmasıyla pişman olmuştum. Acaba kaldırmasamıydım?
Neden bakıyorlar? Korkuyorum.

"Huh Hiyo aramıza katılmana sevindim hadi o zaman tahtaya gel" umarım yanlışlık yapmam. Tahtaya çıktığım zaman sadece ben varmış gibi davrandım yoksa şuan düşüp bayılırdım.

"Anlat bakalım nasıl yaptın soruyu? " Ne bi dakika?! Nasıl anlatabilirim ki? Sakin ol sakin ol!

"Şimdik öncelikle x denklemini buldum.... sonra y denkleminin sonucuyla çarptım" olmuştu dimi yanlışlık yapmadım sanırım başarmıştım.

"Aferin daha çok derse katılım sağlamanı öneririm" başımı onaylar gibi sallayıp yerime geçtim.

"Helal sana be ne güzel anlatdın kimin kankası" Emma beni övmeyi hep sevmiştir. Özgüvenimi arttırmak için.

"Emma sıradaki ders ne? " tenefüs leri ders notu çıkarnak için sonraki dersi bilmem gerek ama Emma bazen söylemek yerine başkalarından öğrenmem gerektiğini söylüyor gıcık işte.

"Ya kanka boş ver zaten öğle arasına giricez kafeteryaya inelim. " klasik haller. "Tamam ama yemekleri sen alırsın"

Öğle arası için kafeteryaya inmiştik. Ve Emma zorla yemekleri bana aldırcaktı. Bizim okulda liste halinde alıyoruz bu yüzden içim rahattı.

"Evet sıradaki! " ne ara sıra bana gelmişti. "Şey.. . B b ben bunları alıcaktım" listeyi adama uzatdım. Tepsileri alıp bizim masaya doğru gitdim.

Elim titrediği için Emma yanıma gelip kendi tepsisini almıştı. Yemekleri yedikten sonra Emma tepsileri almıştı. Daha sonra zaten bahçeye çıktık. Emma'nın sevgilisinin yanına.

Sevgilisi Woon yanında başka bir erkekle yanımıza doğru geliyordu. Onu ilk kez görüyordum ama baya hoş ne hoş mu? Delirdim sanırım.

"Aşkım hoşgeldin bu kim? " Emma'da ilk kez görüyor galiba gizemli çocuk jfjddkdk.

"Benim adım Shin sende Emma olmalısın? " ismi hoştu. "Evet  buda benim kankam Hiyo" ben ne alaka!?.
"Memnun oldum Hiyo" bana elini mi  uzatıyor. Ayıp olmasın tutim. "B b ben de memnun ol oldum. " salak gene başladım işte.

Okulun bahçesinde kendimize ait bir köşe vardı. Buraya genellikle gelip eğlenir dik.

Kendi arkadaşlarım varken rahat olabiliyorum ne istersem söyleyebilirim. Keşke hep olsa...

Havadan sudan konuşurken Shin hep beni izliyordu ama bu normalde hissettiğim izlenme değildi.

"Hiyo senin çıktığın birisi varmı? Ya da boşver" utandım. "Hayır yok neden sordun" kekelemedim ve o da UTANDI!. "Ş şey boşver neyse anksiyete nasıl başladın? " neden sorduki. "Uh 2 de başladı daha yeni okula alışmıştım. O zamanlar çok utangaçtım kimseyle konuşmaz derse katılmaz dım. " duraksadım. Ne dicemi nasıl açıklıyacağımı bilmiyorum. "Ve... O zamanlar... Pek konuşmadığım için... Huh  zorbalığa uğramaya başladım. " sinirli gibiydi. "Ne!? Ama neden? " sakin olmalıyım. "Boşver hey neden bizi izliyorsunuz! " gülüyorlardı Emma of! "Boşver neyse hadi sınıfa zil çaldı sonra tarih hocası başımıza bela" haklı.

Tarih dersi eşittir okuma dersi hoca bana okutacak diye her zaman aklım çıkıyor. Emma yanımda olsa olmazdı bence. Emma başka bir hocanın dersinde maalesef.

"Hiyo bize şu metni okurmusun lütfen. " bazıları kıkırdıyor bazıları umursamıyordu. Ve bu beni daha çok geriyor. Ya sesim kötü çikarsa? Ya gülerseler?

"Osmanlı İmparatorluğu....... "Metni okuduktan sonra yüzüm kırmızı olmuştu. Her zaman oluyor. Ders bitdiği zaman yüzümü yıkasam iyi olur.

"Alo kanka ben bugün  Woon ile evlerine gidicem belki eve atar neyse bir şey olursa haber ver tamammı hadi öptüm"

Gene yanlızım.

Lavaboya gidip yüzümü yıkadım. Sınıfa doğru hızlı adımlarla gidiyordum. Artık bu yerden kurtulmam gerekiyordu.

Koridoru döndüğüm zaman birisine çarpıp yere düşmüştüm. Umarım bana bakan yoktur lütfen.

"Hiyo iyi misin! Bir yerine bir şey oldumu?!." Shin onamı çarpmıştım. Bu daha fena . Sakın titreme sakın.

"İyiyim merak etme" rahatlamıştı.
"Evemi? " "evet" "birlikte gidelim mi? " ne desem ne yapmalıyım. Kabul edim aynen. "Tamam çantamı alim gidelim"

Çantamı alıp eve doğru yürümeye başladık. Shin bana anksiyete hakkında bazı sorular sormuştu. Ve yenmemi sağlayabileceğinide söylemişti.

Evimin önüne geldiğimizde vedalaşıp ileri yürüdü. Bende içeri girdim.

Üzerimdekilerden kurtulup kendime bir şeyler hazırlamıştım. Açım çünkü.

Yemeğimi yedikten sonra odamda ders çalışmaya başladım. Evde tek yaşadığım için  gürültü olmadan rahat ediyordum. Şans işte.

Yatakta uyuyamaz bir biçimde tek düşündüklerim;neden benden nefret ediyorlar, Shin benim hastalığımı yenmemi neden bu kadar çok istiyor.

Saat kaç haberim yokken fazla düşünmekten uyuya kalmışım. Saçma.
                                  ⭐

Selam bu kitapta özgüvensizlik ve anksiyete hakkında bilgi vermek istedim. Daha doğrusu Hiyo nun hayayından. Biliyorum saçmaladım. Aynı hastalıklar bendede var. Sizde varmı?

ÖZGÜVENSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin