ÖZGÜVENSİZ

10

canım cheesecake çekti ya.

Hastaneden çıktıktan sonra Emma'nın  tarif ettiği kafeye gelmiştim. Böyle bir yer seçmesine şaşırdım çünkü Emma kedilerle arası kötüdür. Ve biz şu anda bir kedi kafedeyiz.

Aslında buraya önemli bir mesele olduğunu söyledikleri için gelmiştim.
Ama  mesele tam olarak ne bilmiyorum. Umarım benle alakalı değildir.

"Canım son bir haftadır çok garip davranıyorsun. "

"Evet sınıfta bile rahat değilsin. "

Abimden kalan son konuşmamızdan sonra herkesten uzaklaşmıştım. Her zaman yakınlarımda olduğunu hissediyordum. Bana zarar vermesinden korkuyorum.

"Y-yo alakası yok. "

"Hiyo,Natsu ile konuştum. Ona anlattıkların eskisinden çok farklı olduğunu söyledi. "

"Bir şey varsa yardımcı oluruz. Ama lütfen anlat. "

Lütfen yardım edin ama  benden anlatmamı istemeyin.

Size anlatırsam başıma daha kötüsü gelir.

"Hiyo, abin sana birşey dedi değilmi? "

"Riko mu? O mesele kapandı sanıyordum. "

"Onun hayatında kapanacak mesele yoktur Shin. "

Sadece usulca başımı sallamakla yetindim. Haklıydı nasıl inkar edebilirdim şimdi?

Eskiden olduğundan daha fazla izleniyor gibi hissediyorum. Baş dönmelerim arttı. Titremelerimde.

Dışardan baktıklarında anlamaları zor olamazdı zaten.

"Haftaya abinin çetesi ile bir kavga olucak lider olarak intikamını alabilirsin. "

"Nasıl yapabilirim ki? Onun yanında ben ruh gibiyim. "

"O zaman yarın çalışmaya başlıyoruz. "

"Ne? "

"Bizimkilere ait olan spor salonunda haftaya kadar çalışırsan rahatça yenersin. "

"Saçmalama."

"Mikey'in tekniği ile*

" Kabul. "

Yüzündeki sırıtıştan istediğine ulaştığı belli idi.

****

Geldiğimiz spor salonunda çok büyük kare alan varsı. Sanırım dövüşülen alan.

"Hazır mısın? "

"Hıhım."

"Peki önce ısınma hareketleri ile başla."

Sabahları yoga yaptığım için bu hareketler benim için çocuk oyunağı.
Ama kavgada...

Galiba iki saat geçmişti. Shin beni tekvando alanında iyileştirmeye çalışıyordu. Ve arada bacaklarıma bakıyordu.

"Shin ben yoruldum artık bırakamım mı? "

"İyi peki. "

Eşyalarımı toplayıp Shin'in arabasına bindim. Bu akşam fazla yorulduğum için  Shin de kalıcaktım. Oda dünden razıydı zaten.

"Sen banyoya geç ben odaya giysi bırakırım. "

"Gerek yoktu. "

"Karşımda çıplak durmak istersen bana hava hoş. "

"A-aptal! "

Banyoya geçip suyu açtım. Daha sonra üzerimdekilerden hemen kurtulup sıcak suyun içine girdim. Fazla iyi gelmişti.

Duştan çıkıp Shin'in bana bıraktığı giysileri giydim. Şerefsiz kısa bir şort ile uzun bir t-shirt bırakmış. Giydiğim zaman bacaklarım açıkta kalmıştı.

Bu onu tatmin ederdi tabii.

"Hayatım gel saçını kurutalım. "

"Şerefsizsin."

"Efendim? "

Aynanın karşısında bacaklarının arasına oturduğum zaman kendimi tutsak gibi hissetdim.

Saçlarımı  pembe boyalı kısmından ayırıp. Kendisine doğru kıvırdı. İlk olarak arka tarafa sonra da önemli tarafa fön çekti.

Harika.

"Çok güzel oldun hayatım. "

"B-ben yemek hazırlayım en iyisi. "

"Ben hazırladım. "

Mutfakta bulunan yemeklere baktığım zaman bunları önceden hazırladığı çok belli oluyordu.

Yemekleri yedikten sonra sendeleyerek yorgun bedenim Shin'in kollarında uykuya daldı. Zaten yarın haftasonu.

OH HİYO YOU'RE SO FİNE

Mireko: Emma şu çocuga söyle senden uzak dursun.

Emma: Gitmiyo ben napim

Mino: Kim gitmiyo?

Emma: Benim ex birlikte olmak istiyor.

Mino: başlarım birlikteliğine

Hina: PUAJABNANWNWKAKWWKKWKWKWKWKWKWKWKWEKEWKKWWKWKKWJWWKWKWKWKKW

Mino: Noldu?

Mika: EMMA ÇOCUĞA BACAK ARASI TEKME ATTI SSMSMLDLALMWDNLFSLAPĞASPDDKKD

Mino: NEELSSLLSSLLDL

Mireko:Aşkim daha çok vur

Hiyo:That's my girl✨💪🏻

◆─◆

Kısa bir bölüm oldu çerezlik işte.

Annem Sanzu figürü almama izin vermiyor:(

Mangada alamiom zaten ama alıcam.

Yeni bir kitap yazcam taekook olcak.

Hadi bayos...