BERDEL (Tamamlandı :-)

8.BÖLÜM

Sesini yükselterek"elif sen beni deli mi edeceksin? Ne yapmaya çalışıyorsun? Demedim mi ben sana? Tuncayla konuşmak yok diye,ne zaman arkamı dönüp baksam yanında o var,hep konuşuyorsunuz.Allah aşkına söyle ya ne konuşuyorsunuz?Benimle bile konuşmadığın kadar onunla muhabbet ediyorsun? " diye, bir yandan bağırıp diğer yandan tur atıp beni hırpalamaya devam ediyordu? " lütfen sessiz ol,duyacaklar şimdi.Öncelikle beyefendi ,biz tuncayla senin bahsettiğin gibi öyle uzun muhabbetler etmiyoruz" Dememle "peki bugünkü neydi hanımefendi ? Tuncayin bir saattir sesinle,burda tek başınıza olduğunu söylemesi neydi?" "Ben mi çağırdım gel diye? Kendisi geçmiş olsun demek için girmişti odama." Elini sallayarak "Bak seni son kez ikaz ediyorum elif,eğer bir daha tuncayı senin yanında görürsem" " görürsen ne olacak? Hem bunları bana söyleme,git o arkadaşına söyle,yanıma gelip benimle konuşan o,selim bey" deyip sesimi yükselterek konuşmama neden olmuştu.Arkasını döndüğü gibi balkona çıkmıştı.Ben hemen üzerimi değiştirip, balkona taraf bakarak yatmıştım.Yataktan selimi öylece sessizce izliyordum. Gerçekten anlayamıyordum.Sırf beni sevdiği için mi bunları yapıyordu? Yoksa sadece bir soyad içinmiydi? Sessizce düşünmem, gözlerimin kapanmasına neden olmuştu.......Balkondan içeri girdiğimde elifin çoktan yatıp uyuduğunu görmüştüm. Sessizce baş ucuna gelip,onun güzel yüzünü seyretmek bana huzur veriyordu sanki . Elimin tersiyle hafif yanağını okşayıp " meleğim benim bir bilsen seni kendimden bile kıskandığımı,sana nasıl değer verdigimi bir anlasan. Ne olur affet sana bağırdığım için,tuncayin sana,bize zarar vermesinden korktugum için sana bağırmalarım" Uzaktan da olsa onu izleyerek uyuyordum her gece,bir gün gelecek uyandığımizda gözlerimiz gözlerimizi bulacaktı.....Sabah uyandığımda selimin çoktan uyandığını görmüştüm. Ceketini giyerek "ben aşağıdayım" deyip gitmesiyle hemen yataktan fırlamıştım. Üzerime beyaz pantalon ve pudra pembesi tuniği giyip,başımada şalımı da giyerek,merdivenlerden sekerek inip,gözlerim selimi bulmuştu.Çatalina batırdığı zeytini ağzına atıp bana bakarak göz kırpmasıyla birlikte yanına gidip oturmuştum.Sanırım dünkü geceden eser kalmamıştı. Koskoca masada sadece ikimiz vardık. Diğerleri neredeydi hiç umrumda bile değildi. Selimin hemen kalkıp bardağıma çay doldurması ve tabağıma kahvaltiliklardan koyması çok hoşuma gitmişti. Tebessüm ederek "teşekkür ederim selim bey çok naziksiniz" "rica ederim elif hanim. Oyun oynamaya varmısın?" " daha kahvaltı yapmadık ama" "kahvaltı masası oyunu zaten" gülümseyerek "yani şimdi buldum ismini,hadi başlıyoruz. Şimdi bu gördüğün bozuk parayı elimle saklayıp,sen de bulmaya çalışacaksın. Bulamadığında bana kendi elinle, tabagimdakilerini yedireceksin. Bulduğunda ben sana tabagindakilerini kendi ellerimle yedireceğim,anlaştık mı?" Gözlerimi devirerek " senin oyun anlayışında ilginçmiş,hadi oynayalım bakalım kahvaltı masası oyununu" deyip,elime bozuk parayı aldığım gibi ellerimi arkaya götürüp, elimin birine kapatmıştım. Malasef ilk denemesi başarısız olmuştu. Parayı bulamamıştı. Kendi eliyle ekmeğin üzerine reçeli sürüp,vermesi hoşuma gitmişti. İkinci defa götürdüğümde bu defa parayı gizlice arkama koyup boş olan ellerimi uzatırken de bir yandan da kikirdemeyi de ihmal etmiyordum. "Çok sevdin heralde" "tabi canım" deyip devam etmesi için işaret etmiştim.Bu denemesi de mecburen olmamıştı. Bu şekilde bir kaç kere devam ettikten sonra karnımı onun elinden doyurmanin keyfini yaşıyorken bir yandan da çok yemenin rahatsızlığını duyuyordum. Selimin sonunda pes edip "elif hile mi yapıyorsun? Nerde şu para? Acı ama ne olur acıktım,birazda ben yesem nasıl olur?" "Tamam tamam,iyisimi biz bu oyunu bırakalım,yoksa bu gidişle açlıktan öleceksin" deyip kahkaha atmıştım. "Oyunu bırakıyoruz. Şimdi ne istiyorsun söyle bakalım oyun oynamadan ben sana yedirecegim anlaştık mı?" Dememle başını sallayıp kaymaklı balı göstermesiyle ellerimle bu defa ben onu yediriyordum. "Şimdi anlaşıldı elif hanım böyle yemek iyiymiş.Sen yoksa parayı falan mı sakladin elimden yemek için " deyip imali imalı sırıtmayı da ihmal etmemişti. Söylediğini duymamla birlikte elimdeki ekmeği ağzına tıkmam bir olmuştu. " Hiç de değil,meraklı değilim senin elinden yemeğe" " Tamam tamam kızma şaka yapıyorum,teşekkür ederim,bu yaşıma kadar böyle güzel kahvaltı yapmamıştım " deyip derinden bakış atmasi yanaklarımın kızarmasına neden olmuştu......." Alo ahmet, biraz geç oldu kusura bakma. Evde durumlar iyi oğlum,senin bahsettiğin gibi birşey yok.Bu arada gece kavga ediyorlardı" "ya birşey yaptıysa elife" " merak etme, selim öyle birisi değil,bir bayana eli kalkmaz ama benim üzerime atlamak için zor tutuyor kendini. Oğlum emin misin bak? Elif hiçte zorla evlenmişe benzemiyor?" "Eminim tuncay" "peki öyle olsun bakalım,hadi kapatıyorum".......Selim buraya niye geldiğimi bir bilse,beni mahvederdi. Üstelik annemi de bunun için seferber etmiştim. Yazık anacığımın birşeyden haberi bile yoktu. Buraya sırf arkadaş ziyaretine geldik diye biliyor. Bir duysa buraya niye geldiğimizi,elimden tutup beni,çocuk gibi azarlardı kesin. Bunları düşünürken aşağıdan gelen gulusme sesleriyle aşağıya inmek için telaş atiyordum. Annemi de yanıma alarak aşağı inmemizle selimle elifin beraber gülerek keyifle kahvaltı yapmalarıyla karşılaşmam donakalmama neden olmuştu. Bunlar gerçekten birbirlerini seviyorlardı. Ahmetin söyledikleriyle hiç alakası yoktu.......Romantik olan kahvaltımızı annesiyle birlikte aşağı inen tuncay bozmuştu malasef. Onları görüp tekrar birbirimize bakmamız bir olmuştu. "Ben çıkıyorum tuncay,sende gel,beraber güzelce kahvaltı yaparız,ne dersin? " demesiyle bana bakıp gülerek göz kırpmasi gülmeme neden olmuştu.Tam çıkacakken,geri dönüp sarılarak "Oyunu kazanmamış olmama rağmen ellerinle bana ikram ettiğin için çok teşekkür ederim elif " deyip kulağıma hafif fısıldayarak emin adımlarla evden çıkmıştı tuncayla birlikte. Zehra hanımla birlikte tek başıma kalmanın acısını cekerken,yukarıdan kayınvalidemin inmesi ve selma teyzenin çayları doldurması için gelmesi rahatlatmıştı beni. Selma teyzenin biraz önce olanları gördüğünü adım gibi biliyordum. Bana bakıp sırıtmasindan anlaşılıyordu. Yanıma çayı tazelemek için geldiğinde hafif kulağıma eğilerek "az değilmişsin elif kızım parayı arkana sakladığını gordum,merak etme selim bey oğluma soylemem"demesi gulusmemize neden olmuştu.....Hava almak için bahçeye çıktığımda, bulentin etrafı sulaması gözümden kaçmamıştı.Çıktığımı farketmesiyle yanıma gelmesi bir olmuştu. " biraz geç oldu kusura bakma elif,dün gelmek istedim ama selimden çekince gelemedim" demesiyle şok olmuştum.Neden selimden çekinmiş olsun ki yanlışlıkla vurdu diye mi? Hayır canım bu kadar da olamaz heralde. İmalı imalı bakıp " kapıyı suratıma geçirdiğin için mi?" Dememle başını sallamıştı. "Onu öyle görünce normale dönmesini bekledim" deyip gülmeyi de ihmal etmemişti...Arada oluşan sessizlik buketin balkonundan bağırmasıyla bozulmuştu. Avazı çıktığı kadar "bülent abi"deyip yanına gelmesi için bağırıyordu.Bülentin "tamam geliyorum" demesiyle susmuştu.Aslında geliyorum demesi buketi susturması içindi.Bana bakıp gülümseyerek "sanırım aranız pek iyi değil" demesiyle gözlerimin komik bir şekilde açılmasına neden olmuştu. " geldiğinden beri evde ismin hiç eksik olmuyor da ondan,durmadan seni bana anlatıp duruyor,elif şöyle kötü,böyle kötü ben de ta ki senin burnunu incitmeden önce gerçekten de öyle olduğunu düşünmeye başlamıştım,gerçi pek tanımıyorum ama şu iki günlük tanıdığım kadarıyla, buketin anlattıklarıyla hiç alakası olmadığını gördüm" demesi gülüşmemize neden olmuştu.Selma teyzenin "selim bey oğlum arıyor " deyip telefonumu getirmesiyle hemen telefonu kulağıma götürmüştüm. Akşam için hazırlanmam gerektiğini söylüyordu.Telefonu kapatırken de "seni seviyorum hayatım" deyip kapatmasıyla donakalmıştım.Selim bana seni seviyorum hayatım dedi.Sanırım rüyada olsam gerek. Elimi ağzıma götürerek seni seviyorum hayatım diye kendi kendime fısıldıyordum.Bulentin "elif ne oldu"demesiyle kendime gelmiştim.Daha sevincimin şokunu tam atlatamamışken telefonuma gelen mesajla tekrardan şok olmuştum.