Bu kadar kızacak ne vardı ki anlamamıştım.Selimin tavırlarından sıkılıp kendimi hemen bahçeye atmıştım.kollarımı birleştirerek dolanmaya başladığım sırada tuncayın bana doğru geldiğini farketmiştim. "müsaadenle gelebilir miyim?Eğer tek kalmak istiyorsan giderim " dediğin de kalması için müsaade etmiştim. "dışarı çıktı bizimkiler " demesiyle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı adeta.Telaşlı bir şekilde "kim" dememle "annem,zeynep teyze ve ihsan amca üçü dışarı çıktılar,dolaşmak için." dediğin de içim rahatlamıştı.Selim sırf beni kıskandırmak için buketle bile dışarı çıkabilirdi.Anlamıyordum, niye ikimizde birbirimize oyun oynuyorduk.Oysa ki herkese karşı oyun oynayacağımızı söylemişti bana,ama asıl oyunu biz birbirimize oynuyorduk.Tuncayla tur atmaktan sıkılıp kendimizi havuzun yanında duran koltuğa atmıştık.Sinirim bozuk olmasıyla beraber istemsizce gülüp "bugün zehra teyze sana kız baktı.Daha doğrusu sana buketi uygun görmüş " dememle ellerini aman dur kalsın anlamında işaret edip "aman kalsın elif,ters birine benziyor,senin gibi uysal olan birisi olsun " demesiyle gülmem durmuştu. "yanlış anlama karakter olarak dedim "dediğinde içim biraz olsun rahatlamıştı... Selimin balkonun kapısından bakıp bana seslendiğini farkettiğim de hemen kalkıp yanına gitmiştim.Yanına gelmemle kolumu tutup yan odaya sert bir şekilde çekmesi bir olmuştu.Kaşlarını çatıp "farkında mısın sen elif? Adamın ne dediğini duymadın mı?" ne olduğunu anlamaya çalışarak "ne yaptım şimdi? " dememle "adam senin gibi biri olsun istiyorum dedi duymadın mı?" deyip kolumu sıktırmaya devam ediyordu. Demek bizi dinliyordu.Üzülsem mi? Sevinsem mi? Anlayamamıştım. "sen bizi mi? dinliyordun.Hem ne biçim konuşuyorsun arkadaşına adam diye hitap ediyorsun?" "ne arkadaşı ya, kaç sene olmuş görüşmeyeli " deyip tam kolumu bırakmış gidecekken tekrardan dönüp elini sallayarak "sakın yanımıza dahi gelmiyorsun ve konuşmuyorsun duydun mu?" deyip sert bir tavırla tuncayın yanına gitmişti. Odadan çıktığımız da buketin bizi dinlediğini farkedip, sinirle ona bakış atmam bir olmuştu.Selimin de "ayak altında durma,çekil şurdan " demesiyle buketi sinir edişi keyfimi yerine getirmişti adeta.Aslında bir başkasının sinir oluşundan keyif almazdım ama buket bunu hakediyordu.Evli bir adamın peşinde dolaşması uygun değildi.Sanki dünyada erkek yoktu...Selimin beni sıkıştırması hiç de umrumda değildi.Tekrardan yanlarına gitmiştim bu defa gamzeyi ve buketi de alarak...Yanlarına girmemle selimin gözü üstümde olduğunu hissedebiliyordum ama bu kez de ben onunla göz göze gelmemeye çalışıyordum.Hep birlikte hoş sohbet ederken aklıma tuncayla buketi başbaşa bırakmak gelmişti ama nasıl olacaktı,bilmiyordum.... Ayağa kalkıp içerde biraz bekledikten sonra,tekrardan içeri girip selimi ve gamzeyi çağırmıştım. İkisi de ne olduğunu anlamayarak yüzüme bakıyorlardı. "sadece başbaşa kalsınlar istedim,zehra teyze buketi tuncaya yakıştırıyor da" dememle ikisi de kikirdemişti. Selimin"desene buketten kurtuluyoruz" demesi hoşuma gitmişti.Gamzenin de "ayy abi fenasınız karı koca" demesiyle daha da gülüşmüştük.Gamzenin dediği cümle ikimizin de hoşuna gittiği gözlerimizden belli oluyordu...Hemen eski halime dönüp selime tavirlaniyordum. Televizyonlu odaya geçip akşamki dizilerden birini açıp izlemeye karar vermiştik. Hala tuncay ve buketten ses yoktu. Sanırım işe yaramıştı...Selim kardeşinden mutfağa gidip çerez getirmesini rica etmişti.Belli ki bilerek istemişti.Gitmesinin hemen ardından yanıma gelip "Özür dilerim kolunu incittiysem" diye gönlümü almaya çalışırken ben hiç oralı olmuyordum.Kendimi diziye kitlemiştim adeta. Bu defa kumandayı alıp televizyonu kapatmıştı. " tuncayın öyle dediğini duyunca sinir oldum,sonuçta karımsın değil mi? Sonra sana sarkıntı olmasını istemem" dediğin de ben kendimi sevinçten gülmemek için zor tutuyordum ama kararlaydım belli etmeyecektim sevindiğimi.Sert bir ifadeyle dönüp " biz seninle gerçekten evli değiliz ve bana karışma hakkına sahip değilsin" dediğimde dişlerini sıktığını görebilmem daha da hoşuma gidiyordu. Demek ki bana karşı birşeyler hissediyordu ya da ben öyle anlıyordum.Sonuçta onun soyadını taşıyordum,kimse soyadının lekelenmesini istemezdi hele ki şirket sahibi birisiyse bu...Gamzenin çerezleri getirmesiyle birlikte tekrardan televizyonu açıp,ellerini cebine sokarak yanımızdan gitmesiyle,tuncayla buketin gelmesi bir olmuştu.Kimsenin nereye gidiyorsun lafına aldırmadan yukarı çıkmıştı.Tuncayinda hemen onun arkasından gittiğini farketmiştim.Üçümüz kalmıştık,neyseki gamze vardı yanımızda... Buketin " hoş çocukmuş tuncay" demesiyle sessizlik bozulmuştu. " Bu arada selimin nesi var,birileri onu çok kızdırmış olmalı " deyip bana imalı imalı bakmayı da ihmal etmemişti. " sana ne buket,karı koca arasında olur bazen böyle şeyler,daha senin aklın almaz canım,tamam mı? " deyip ordan hızla ayrılmamla kayınvalidemgilin gelmesi bir olmuştu...Saatin ilerlemesiyle sonunda buket evine gitmişti. Bizde odalarımıza çekilmiştik.Odaya girdiğimde selimin balkonda oturup,masanın önünde duran deftere bir şeyler yazdığını farketmiştim. Bu geçenki defter olsa gerek,sanırım bir günlüktü.Bir erkeğin de günlük tuttuğunu ilk kez görüyordum.Hala girdiğimi farketmeden hızla yazıyordu.Onu ele geçirip okumayı öyle çok istiyordum ki anlatamam...Yanına gidip hızla sandalyeyi çekmemle defteri kapatması bir olmuştu. Pis pis sırıtarak " günlük,tutuyorsun demek" dememle yüzünde tebessüm oluşmuştu. " ne yani erkekler günlük tutamaz mı?" Dediginde imalı imalı bakıp gülümsemiştim. Günlüğü işaret ederek " onu okuyabilir miyim?Lütfen,merak ettim , bir erkek ne yazar günlüğüne? " herşeyini yazar,ilk aşkını,ilk heyecanını,sevindiğini,üzüldüğünü yani siz kızlar neyi yazıyorsanız onu " dediğinde " bak şimdi daha da okuyasım geldi,birazcık ucundan baksam olmaz mı?" Dediğimde derin derin bakıp " zamanı geldiğin de zaten okuyacaksın " deyip gülümseyerek hızla kalkmıştı......Yatağıma yatıp derin düşünceler eşliğinde dalıyordum.Onu asla incitmek istemezdim ama oldu bikere..Tuncayin dediğini duyduğumda yumruğumu yüzüne indirmek o kadar çok istemiştim ki ama yapamamıştım...Pis herif arkadaşının karısına resmen sulanıyordu...Bir bilsen benim sana olan gerçek duygularımı ama gerçekleri öğrendiğin de benden belki nefret edecekti, belki kızacaktı. Kızmasına razıyım ama beni terketmesine asla müsaade edemezdim.Bütün aileyi bunun için seferber etmiştim. Bir duysa bunu, kıyameti koparırdı.......Sabah erkenden kalkıp toplantıya gitmek zorunda kalmştım. Her sabah uyandığım da hafif de olsa o hissetmeden alnına öpücük kondurup öyle gidiyordum.Bazen yakalanmamak için kaç dakika sarfettiğimi bile hatırlıyorum....Şirkete girmemle birlikte zaferin hızla bana doğru geldiğini görmüştüm.Karşı tarafın ihaleyi almak için araya tanıdık adamların soktuklarını söyleyince,sinirimden zafere bağırmıştım. "ne yani bunlar kız falan aldıklarını mı düşünüyorlar? Araya tanıdık sokunca ihaleden vazgeçeçeğimizi mi düşünüyorlar?Bizim adamlara söyle sakın vazgeçmesinler,bir pürüz çıkarsa topu bana atın ben hallederim " "ama selim" "tamam hadi duydun zafer toplantıya yetişmemiz lazım" deyip hızla toplantıya girmiştim.. Bu ihale bizim için çok önemli, tam bir haftadır bunun için uğraşıyorduk.İhaleyi aldığımız anda dış ülkelere açılma şansı yakalayacaktık, herkes ama herkes bütün dünya ALPU YAPININ eserlerini görecekti......Uyandığım da selimi görememiştim, erkenden kalkıp gitmiş olmalıydı ama belki aşağıdadır diye hızla inip bakmıştım ama kahvaltı masasında yoktu. Selma teyzenin "selim oğlum erkenden çıktı kızım " demesiyle çoçuk gibi hemen üzülmüştüm.Elimden gelse şirkete bile göndermeyecektim...
Arkadaşlar oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL (Tamamlandı :-)
Fiksi UmumELİF ve SELİM Sevildiğinden habersiz olan bir kız.... Sevdiği kızla evlenmek için kız kardeşinden dahi vazgeçen bir adam.... ©Tüm hakları saklıdır