Dün hiç yaşanmamış gibi davranalım olur mu? Bir daha beni görmeyeceksin hiçbir yerde karşına çıkmayacağım. Burlardan taşınacağım beni görmemen için hatta. O yüzden hoşçakal.
~~~~~~~~~~~
Jeongin miniğine bakmadan bunları tek seferde söyledi ve kapıya doğru ilerlerken arkadan ona sıkıca dolanan minik kolları hissedince gözlerini sıkıca yumup derince bir nefes aldı.
Çok zordu, şu anda gitmek ona da çok zor geliyordu ama bunu her ikisi içinde yapmalıydı çünkü doğru olan buydu..
Gitme.. yalvarırım gitme bırakma beni. Sen olmadan yapamıyorum anla bunu lütfen benim sana ihtiyacım var.
Jeong sessizce bu fısıltıyı dinledi fakat bir cevap veremedi, ne diyeceğinide bilmiyordu açıkçası. O yüzden sessizce bu miniği dinlemekle yetindi sadece.
Bir süre ikili öyle kaldıktan sonra jeong yavaşça kendine sarılı olan elleri gevşeterek kendinden uzaklaştırdı ve ona doğru dönerek mırıldandı;
Gitmek zorundayım.
Seungmin ise onu kendinden uzaklaştırınca meraklı gözlerle onu pür dikkat izliyor ve ne diyeceğini merak ediyordu. Ve yine hayal kırıklığına uğradı.. Bu sefer aklına çok farklı bir fikir geldi ama. Onun öylece gitmesine izin vermeyecekti. Hiç düşünmeden seungmin kollarını jeongin'in boynuna doladı ve içlerinde kaybolduğu gözleri izledi. Birkaç dakika sonra yavaşça gözlerini yumarak jeongin'e yaklaştı ve yüzüne doğru son kez "gitme.." diyerek fısıldayıp dudaklarını birleştirdi.
Bu kimine göre yanlış kimine göre ise doğru idi.. fakat bu iki gence göre hiç biriydi sanırım çünkü ikiside birbirlerinden ayrı düştüklerinden beri mantık duygularını yitirdi. O yüzden mantıklı düşünemiyorlardı. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemiyor ve şu an kendilerini sadece bu garip ama güzel hissettirdikleri duyguları yaşamaya devam etmişler, birbirlerini ahenk ve özlem ile öpmeye devam etmişlerdi.
Ne kadar sürdü bilinmez fakat bir süre sonra jeong kendine gelince durup biraz geri çekilerek boş ve anlamsız gözlerle karşısındaki bedeni izliyordu.
Bunu neden yaptın? Herşey zaten zor iken sen neden durumu daha da zorlaştırıyorsun?
Seungmin ise hala daha olayın etkisinden çıkamamış bir halde bir elini dudaklarına götürerek parmak uçlarıyla onları kısa süreliğine okşadı. Onlar öpüşmüşlerdi, hemde ilk defa ve o seungmin'e karşılık vermişti, onu itmemiş ona karşılık vermişti. Daha sonra seungmin kendine gelince birkaç dakika düşündü ne cevap verecekti bilmiyordu sadece içindeki sesi dinlemişti. Boğazını temizleyerek tekrar ikilinin gözlerini birleştirdi ve onu izlerken kelimeler dudakları arasından bir anda çıkıvermişti.
Sadece içimdeki sesi dinledim. Seni öptüm çünkü hala seni seviyorum ve istiyorum bu basit birşey değil sensiz olmuyor ben yapamıyorum. Seni istiyorum izin ver herşeyi düzelteyim yeniden birlikte olmayı deneyelim.
Jeongin onu izlerken bir yandan da pür dikkat bir şekilde onu izliyordu. Aslında oda onu istiyordu ve hala birbirlerini seviyorlardı. Ama ya yine aynı şeyler yaşanırsa? O zaman ne yapacaklardı? Tekrar mı aynı şeyleri yaşayacaklardı? Bunlar jeongin'in beyninde 7/24 dolanıyordu. Herhangi bir cevap veremedi ne diyeceğini bilemedi. Sadece dinlemek ile yetindi.
Daha sonrasında ise birşey diyemeden evden çıktı ve sokakta yürümeye başladı. Ayakları onu nereye götürüyor onu bile bilmiyordu. Bir süre sonra sahile geldiğini farkedince insanlardan uzak bir yeri tercih ederek kumlara çömelip denizi seyretmeye başladı ve kendini zihnindeki düşüncelere ve sevgilisinin ona söylediği son sözleri hatırlayarak düşünmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cold Nights || Seungin
Romansa@It's Everyting; Lanet olsun bunu bize yapmak zorunda değildin seni özlüyorum bebeğim... Sensiz geceler çok soğuk keşke eskisi gibi seni kollarımla sıkıca sarıp sarmayabilsem...